MEB de görev yapan ve emekli olan taşra yöneticilerinin ortak sorunlarından en önemlisi ek gösterge rakamının 3000 olmasıdır. Birçok şube müdürü emekliye ayrıldıkları zaman maaşlarının azalmasına neden olan ek gösterge rakamlarından hoşnut değil. Aslında şube müdürlerinin emekli olmalarının önündeki en büyük engel ek gösterge rakamlarıdır. Zaman zaman bu konuyu gündeme getirsem de hiçbir ilerleme kaydedilmemektedir. Benim oğlum bina okur döner döner yine okur deyiminde ki gibi de olsa biz bildiğimizi okumaya devam edeceğiz, ta ki sağır sultanlar duyana kadar!

Bu hususta şu eleştiriyi kabullenmek mümkün değildir. Diğer kurumlardaki yöneticilerinde ek gösterge rakamını yükseltmek gerekir, yalnızca MEB taşra yöneticilerinde bu iyileştirmeyi yapmak adaletsiz bir uygulama olacaktır! Bu söylem Anayasamızın 55. Maddesine aykırıdır. Yetki, sorumluluk ve iş yüküne göre adaletli bir ücret düzenlemesini yapmak devletin en önemli görevidir. Adı müdür diye tüm müdürlerin mali ve özlük haklarını eşitlemeye kalkmak asıl adaletsizliktir. Bu adaletsizlik sadece çalışırken değil, emekli olduğunda da sürüp gitmektedir. Devletin görevi yalnızca çalışanların değil, emekli olanların da insanca yaşayacağı bir ücret almalarını sağlamak, en önemli görevidir.

“Kadroları gençleştirmenin yolu…”

MEB de taşrada görev yapan şube müdürlerinin yaş ortalaması yükselmektedir. Bunun en önemli nedeni ise ek gösterge rakamının 3000 olmasıdır. Bu rakamın yükseltilmesi çalışanlar açısından hiçbir anlam ifade etmemektedir. Kaldı ki 3600 ek göstergenin verilmesi halinde emekli keseneği oranı yükseleceğinden maaşlarda azalma bile olacaktır. Emekliye ayrılmış olan ve ayrılacak olan taşra yöneticilerini etkileyecektir. 2000’e yakın şube müdürlüğü kadrosu münhaldir. 3600 ek göstergenin verilmesi halinde münhal sayısı 3000’e ulaşacaktır. Kadrolar yeniden atamalar ile gençleşecektir, diye düşünüyorum.

“Şube müdürlerinin ek göstergelerindeki çelişki…”

Şube müdürlerinin ek gösterge rakamlarında anlaşılmayan bir hususta GİH ten atanan şube müdürü ile EÖH sınıfından atanan şube müdürlerinin ek göstergelerinin farklı olmasıdır. Aynı kurumda aynı unvanda aynı işi yapan yöneticilerin ek gösterge rakamlarının farklı olmasını doğrusu anlamış değilim. Aslında bu durum Anayasamızın 10.maddesine de aykırıdır. Yine İl/ilçe milli eğitim müdürlüklerinde görev yapan yöneticiler, (ilçe milli eğitim müdürü, il/ilçe milli eğitim şube müdürü, il milli eğitim müdür yardımcısı) emekli olduklarında ağır ekonomik şartlar altında ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanmaktadırlar. Görev yaparken aldıkları maaşın ancak yarısını alabilmektedirler. Oysa emekliliklerinden çalışırken sahip oldukları mali hakların 2/3 üne alabilmelidirler.

“Ek göstergenin maaşlara etkisi…”

Ek göstergenin değişmesinin emekli maaşlarına artışı 360 TL civarında olacaktır. Ancak şeflikten gelen şube müdürlerinde ise bu artış 400TL nin biraz üzerindedir. 3600 ek gösterge üzerinden emekliye ayrılan yöneticiler, 1796,21 TL maaş almaktadırlar. Emekli ikramiyesindeki fark ise 14 bin TL dir.

Ek göstergenin yükseltilmesi yalnızca mali haklar açısından önemli değildir Aynı zamanda özlük hakları açısından da önemli bir kazanım olacaktır. Okul yöneticisi ya da öğretmen iken bu kadrolara atananların mali haklarında iyileştirme olması taşra yönetici kadrolarının cazibesini arttıracaktır. Bu kadroların kurumsal kimlik kazanmasında önemli kilometre taşlarından bir tanesi ek gösterge sorunun çözülmesidir.

MEB taşra yöneticilerinin en önemli mali problemi olan ek gösterge sorununu zaman zaman yazarken şunu da çok iyi biliyorum; 3600 ek gösterge hayal gibi geliyor bana! Yakın zamanda böyle bir iyileştirme beklememek ile birlikte umarım yazdıklarımızı bir gören olur ve bu adaletsizlik sona erer…

Davut ÇALIŞKAN

UEYDER Başkan Yardımcısı