Ali Yalçın, Toplu Sözleşme Sürecini Kaleme Aldı

Ali Yalçın, Toplu Sözleşme Sürecini Kaleme Aldı

Direnerek Başladık Kazanımlarla Bitirdik; Anlatarak Devam Edelim

Türkiye’nin toplumsal barış ve huzur iklimine en çok ihtiyaç duyduğu bir zeminde gerçekleşen 3. Dönem Toplu Sözleşme süreci; yoğun müzakereler ve kararlı bir mücadeleyle tam mutabakat sağlanarak sonuçlandı. Böylece, hem genel hem de hizmet kollarının tamamında ilk kez toplu sözleşme imzalandı. Takım ruhu, ekip çalışması, emek ve kararlılıkla yürüttüğümüz bu sürecin sonunda, kamu görevlilerinin rızasına dayanan ve Memur-Sen’in imzasını taşıyan, tarihe geçecek bir toplu sözleşme metninin oluşmasını sağladık. Öyle bir toplu sözleşme ki; kazanım sayısıyla, kazanımların içeriğiyle, toplu sözleşmenin kapsamının konu ve kişi bakımından artmasıyla yeni rekorların kırıldığı, ilk defa hayata geçecek kazanımların bulunduğu, kapsamlı, çok kazanımlı ve bol kazançlı bir toplu sözleşme oluşturduk.

 

Sendikacılık ve toplu sözleşme tarihine rekorlar ve ilklerle geçmeyi fazlasıyla hak eden Büyük Memur-Sen Ailesi olarak, hazırlık evresinden imza aşamasına kadar 3. Dönem Toplu Sözleşme sürecinin bütün aşamalarında “ortak hedef için ortak akıl” stratejisiyle ve teşkilat disipliniyle hareket ettik. Sözleşme sürecinin müzakere aşamalarında sadece Kamu İşveren Heyeti ile değil, ikili blok oluşturarak kamu görevlileri yerine Kamu İşveren Heyeti’ne destek vermeyi tercih eden rakip(cik)lerimize karşıda tek ses, tek yürek, tek bilek olduk. Bunun ilk somut örneğini Kamu İşveren Heyeti’nin ilk teklifine karşı birlikte ayağa kalkarak verdiğimiz demokratik tepkiyle, finalini ise kazanımlarıyla tarihe geçen toplu sözleşmeyi firesiz imzalamak suretiyle gösterdik.

 

3. Dönem Toplu Sözleşmelerinde “herkesin mutlu olmayacağı toplu sözleşmeye imza atmayız” diyerek masada yerimizi almıştık ve kararlı mücadelemizle bu sözümüzün, arkasında durduk, gereğini icra ettik. İmzaladığımız 12 Toplu Sözleş-meyle, yeni başlayanından kıdemlisine, görev başında olandan emeklisine bütün kamu görevlileri-ni, emeklilerini ve ailelerini memnun eden ve mutlu kılan toplu sözleşme metinlerinin altına imza attık, Kamu İşveren Heyetine de imza attırdık. Hükümetin ve Kamu İşveren Heyeti’nin “mali disiplin” ve “bütçe imkanları” söylemlerine teslim olmadık. Emeğimizin değerini arttırdık, ekmeğimizi büyüttük, mali ve sosyal haklarımızı çoğalttık, çalışma şartlarımıza ilişkin mağduriyetleri giderdik. Orta Vadeli Mali Plan’da kamu görevlilerinin maaş ve ücretlerine yapılması öngörülen yüzde 3+3’lük zam oranlarının ekonominin çöp sepetine atılmasını sağladık, Merkez Bankası’nın enflasyona ilişkin en düşük, orta ve en yüksek oranlı tahminlerini fersah fersah aşarak, kamu görevlilerinin maaş ve ücretlerinin enflasyonu ezen tutarlara yükselmesini sağlayan bir toplu sözleşme imzaladık. Hem genel toplu sözleşmede hem de hizmet kolu toplu sözleşmelerinde 2. Dönem Toplu Sözleşmelerine göre yüzde 100’ü aşan başarı grafiği yakalamak suretiyle kendimizle yarıştık, bize ait rekorları daha da yukarılara taşıdık.

 

Yetkili konfederasyon Memur-Sen’in kararlı ve mücadeleci tutumunu gören Kamu İşveren Heyeti, Orta Vadeli Mali Plan’da öngörülen yüzde 3+3 maaş ve ücret artışını rafa kaldırarak masaya 4+4 ile gelmek zorunda kaldı. Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti’nin ana gövdesini oluşturan Memur-Sen, disiplin içinde ayağa kalkarak 4+4’ün müzakere edilemez olduğunu haykırırken, Kamu Sen ve KESK koltuğa yapıştı, masada çakılı kaldı. Toplu sözleşme masasında yetkisi olmayan, toplu sözleşme sürecinde etkisi olmayan ve sadece kanun gereği sembolik temsilci/sessiz seyirci konumunda bulu-nan Kamu Sen ve KESK’i, fiilen masadan sildik, müzakere sürecinin dışına ittik ve genel merkezleri-ne geri gönderdik. Toplu pazarlık mücadelesinin ve müzakerelerinin en zor kısmını Kamu Görevlileri Heyet Başkanı ve Memur-Sen heyeti tek başına yürüttü, sabahlara kadar süren müzakereler sonucunda kamu görevlilerini mutlu eden, toplu sözleşme masasını değerli kılan, toplu pazarlık hakkına anlam kazandıran tarihi rakamlarda mutabakata varıldı. Bu mutabakat çerçevesinde imzalanan 3. Dönem Toplu Sözleşmesiyle; maaş ve ücretlere 2016 yılında (6+5 olmak üzere) %11.3, 2017 yılında (3+4 olmak üzere ) %7.12, iki yıllık toplamda ise %19.2 zam aldık. Bu kazanımlarla, en düşük devlet memuru maaşını (bekar) 1.906 TL’den, 2.272 TL’ye, en düşük devlet memuru maaşını (evli/0-6 yaş iki çocuklu) 2.199 TL’den, 2.596 TL’ye, ortalama memur maaşını (bekar) 2. 497 TL’den, 2.976 TL’ye, ortalama memur maaşını (evli/0-6 yaş iki çocuklu) 2.610 TL’den, 3.110 TL’ye yükselttik.

 

Toplu sözleşme masasında ilk kez kamu görevlileri emeklileri için de kazanım ürettik. Bu kazanıma göre, emekli kamu görevlilerinin tamamının maaşlarına, oransal zam yanında Ocak 2016’dan geçerli olmak üzere 100 TL ilave zam yapılacak. (Bu artış, Bakanlar Kurulu Kararıyla 2015 Eylül ayından geçerli olmak üzere emekli maaşlarına yansıtıldı.) Özel Hizmet Tazminatı Yansıtma Oran’larının 15 puan arttırılması suretiyle gerçekleşen bu zam, emekli ikramiyelerin-de de oransal zam kaynaklı artış yanında 3.765 TL artış olacak. Bu artışlar, en düşük emekli maaşında 1 yıllık toplamda % 27.6 zam demek. Temmuz 2015 itibariyle,1.415 TL olan en düşük emekli maaşı 2017 Temmuz ayında 1.806 TL’ye yükselecek. 3. Dönem Toplu Sözleşmesiyle maaş ve ücretlere yaptırdığımız zam, 2002’den bu yana pazarlık sonucunda doğrudan tarafların uzlaşması ve imzasıyla alınmış en yüksek zamdır ve bu Büyük Memur-Sen Ailesininbaşarısıdır, eseridir. Genel Toplu Sözleşmenin 2016 yılında kamu görevlilerinin maaş ve ücretlerine yapılacak yüzde 6+5 şeklindeki oransal zam; kamu görevlileri toplu sözleşme tarihinin tarafların imzasına bağlı olarak toplu görüşme ve toplu sözleşme yoluyla elde edilen en yüksek zamdır.

 

Bu anlamda, Memur-Sen yine ve yeni bir rekor kırmıştır. Bu rekor artışa rağmen kamu görevlilerinin maaş ve ücretlerini enflasyon artışına ve ekonomik krizlere karşı da sigortaladık. Bu çerçevede, 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin zam oranlarının gerçekleşen enflas-yon rakamlarının altında kalması halinde aradaki fark kadar enflasyon farkı zammı kamu görevlilerinin maaşlarına yansıtılacak. Güvenceli istihdam ve kadro noktasında önemli adımların atılmasını sağladık.Bu kapsamda, 4/C’li personel ve memur görevi yapan üniversiteli işçilerin kadrolu olmasının yolunu açtık. Vekil imamlar, vekil hemşire-ler, kamu dışı aile sağlığı çalışanları ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesinde ek ders ücreti karşılığı görev yapanların da kadrolu istihdam edilmesi için gerekli girişimlerimiz sürecektir. 2005 yılından sonra göreve başlayan kamu görevlilerine ilave bir derece verilmesi beklentisini kazanıma dönüştürerek, hem 290 TL’ye varan ilave zam aldık hem de bir adaletsizliğin giderilmesini sağladık.

 

3. Dönem Toplu Sözleşmesiyle, ilk kez hem insani hem de vicdani kazanımların altına imza attık. İbadet özgürlüğünün alanını genişleterek Cuma günleri öğle tatilinin ibadet hürriyetini engellemeyecek ve Cuma Namazı vaktini de içine alacak şekilde düzenlenmesine yönelik ısrarımız karşılık buldu. Bu kapsamda Cuma izni süresi artırılacak. Cuma iznisüresinin artırılması dışında “kadroya geçiş”, “KİT’lerde izinlerin ertesi yıla devri”, “fiili hizmet süresi zammı”, “refakat izni”, “kadro derece cetveli”, “işçilikte geçen sürelerin kazanılmış hak aylığında değerlendirilmesi” gibi toplu sözleşmenin kapsamı-nın genişletilmesini sağlayan kazanımların da toplu sözleşme metninde yer almasını sağladık. TSK ve emniyette görev yapan sivil memurların sorunlarının ve statülerinin tartışılacağı çalıştay kararını aldırarak toplu sözleşmenin kapsamın, hem kamu görevlisi sayısı hem de personel statüsü olarak da genişlettik. Böylece, ilk kez TSK ve emniyette görev yapan sivil memurlar da toplu sözleşme metninde yer aldı.

 

Anayasada angarya yasağı olmasına rağmen kamu görevlileri, çalışmalarının karşılığı ödenmeyerek angaryaya muhatap olabiliyorlardı. Din görevlileri resmi tatillerde çalıştırılıyor, ücret ödenmiyordu. Öğretmenlere nöbet tutturuluyor, nöbet ücreti veril-miyordu, hafta sonu kurslarında görev yapan memur ve hizmetlilere fazla çalışma ücreti ödenmiyordu.

 

Bu toplu sözleşmeyle bu angaryaya son verdik, öğretmenlerin, din görevlilerinin, memur ve hizmet-lilerin emeklerinin karşılığı olan ücretleri almasını sağladık. 3. Dönem Toplu Sözleşmesiyle, Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’na yönelik sessiz devrim gerçekleştirdik. Kanun’da dayanışma aidatı düzenlenmemesine rağmen yerel yönetimler hizmet kolunda “sosyal denge sözleşme aidatı” hükmüne yer vererek kamu görevlileri sendikacılığında dayanışma aidatı uygulamasının temelini attık. Bu sayede, örgütlülüğün teşvik edilmesini, yetkili sendika üyesi olmanın ödüllendiril-mesini sağladık. Bu kazanımların dışında KİT’lerde görev yapan mühendislere, teknikerlere ve teknis-yenlere arazi tazminatı ödenmesini sağlayarak eşitliği sağladık. Yurtdışı 4/B’li sözleşmelilere eş ve çocuk yardımı imkanı getirerek adaletsizliğe son verdik. Kadroya geçiş, bir derece verilmesi, izinlerin ertesi yıla devrinin sağlanması, işçilikte geçen sürelerin kazanılmış hak aylığından sayılması kazanımlarıyla sosyal güvenliğin kapsamını genişlettik. Yangına müdahale ve yangınla mücadele sırasında vefat eden veya malul kalan itfaiye personeline mali kapsamı yüksek sosyal haklar elde ederek toplu sözleşmenin insani boyutunu öne çıkardık. Sonuç olarak, genel toplu sözleşmey-le 43, hizmet kolu toplu sözleşmeleriyle 170, toplamda 213 kazanım ürettiğimiz 3. Dönem Toplu Sözleşmesiyle, hizmet kollarının ve hizmet kolu toplu sözleşmelerinin önemini artırdık, kapsamını genişlettik. Kamu kurum ve kuruluşları ile yönetici-lerine, sendikacılığın önemini anlama ve toplu sözleşmeye katkı sunma zemini oluşturduk.

 

Bürokraside zihinsel dönüşüm reformu gerçekleş-tirerek, sendikalara, sendikacılığa, sendikalılığa ve toplu sözleşme hakkına mesafeli/tepkili pozisyon-da bulunan kamu kurumu kuruluşlarının ve yöneticilerinin, sendikacılığın ve toplu sözleşmenin önemini, değerini, gerekliliğini kavramasına ve katkı sunmasına alan açtık. Toplu sözleşmenin konu bakımından kapsamını genişlettik. Toplu Sözleşmenin “mali ve sosyal haklar” ile sınırlı olduğu yönündeki Kamu İşveren Heyeti düşüncesi-ni sona erdirdik.

 

Her boyutuyla tarihi başarıya dönüşen 3. Dönem Toplu Sözleşmelerinin uzlaşı ile bitmesi, Türkiye’nin toplumsal barışına iyi bir örnek teşkil etti. Bu pozitif uzlaşı modelinin Türkiye’nin her tarafında hissedil-mesi için toplu sözleşme kazanımlarının illere, ilçelere, beldelere, köylere ve işyerlerine kadar anlatılması bir nevi zorunluluk arzetmektedir. Bu kapsamda, konfederasyon genel başkanından sendika genel başkanlarına, il temsilcilerinden şube başkanlarına, ilçe temsilcilerinden işyeri temsilcileri-ne kadar tüm teşkilata sorumluluk düşmektedir. Genel merkezlerimizin üreteceği broşür, afiş, slogan ve verilerden yararlana-rak başta kamu görevlileri olmak üzere kamuoyunu, toplu sözleşme kazanım-ları hakkında en ince ayrıntılarına vizyonuna önemli katkı yapacağına inanıyorum.

 

Bu düşüncelerle, Kamu görevlilerinin güvenini güce, alınterini kazanıma dönüştüren sendikacılık anlayışımızla yürüttüğümüz soylu mücadelede Allah’ın yar ve yardımcımız olmasını temenni ediyorum. Toplu sözleşme sürecinde gücümüzü, enerjimizi artıran desteklerinden ve Toplu Sözleş-me kazanımlarımızı anlatmaya dönük yoğun gayretlerinden dolayı tüm teşkilatımıza şimdiden teşekkür ediyor, teşkilatımızın ve bütün kamu görevlilerinin Kurban Bayramını kutluyor, bütün mazlum ve mağdurların refahına ve kurtuluşuna vesile olmasını diliyorum.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum