Bakan Avcı Konuşuyor, Ama İnanan Yok!

Bakan Avcı Konuşuyor, Ama İnanan Yok!

Sayın Avcı televizyon röportajında Bakan taşra rotasyonu konusunda şu cevabı verdi: “Rotasyon gerekiyor, bu sene yapacaktık, önümüzdeki mayıs ayından itibaren yapacağız.” Bu cümleyi tahlil edelim:

Sayın Avcı televizyon röportajında Bakan taşra rotasyonu konusunda şu cevabı verdi: “Rotasyon gerekiyor, bu sene yapacaktık, önümüzdeki mayıs ayından itibaren yapacağız.” Bu cümleyi tahlil edelim: 

Sayın Bakan ‘rotasyon gerekiyor’ ifadesiyle hem kendisinin hem de Bakanlığın taşra yöneticilerinin rotasyonunun gerekliliğine inandığını söylemiş oldu. Fakat rotasyonun gerekliliği konusunda son anda bir aydınlanma gelmediğini, başından beri böyle bir politika olduğunu daha önce hazırlanan ve iptal edilen uzun süreçten biliyoruz.

‘Bu sene yapacaktık’ ifadesi ise içerisinde ‘neden yapmadınız?’ sorusunu da barındırıyor. Aslında Sayın Bakan bu soruya cevap verirken çok soğuk bir tavır içerisine girmesiyle rahatsızlığını da ifade ediyor. ‘Bu sene yapacaktık ama şu şu gerekçeyle yapmadık.’ gibi bir cevabı yok Sayın Bakan’ın. Tabi diyemez ki: ‘Aslında biz her türlü hazırlığı yaptık, süreci işlettik, son noktaya geldik ama kendi personelimiz olan bazı tuzu kuruların bastırmasıyla geri adım attık!’

Aslında açıkça ifade etmek lazım gelirse maalesef koskoca Milli Eğitim Bakanının bu açıklamasına bile kimse inanmıyor. Herkesin tercihleri görüldükten, insanlar tüm planlamalarını yapmışken ve herkes tamamen kabullenmişken son saniyede yapılan iptal işlemi MEB’e olan tüm itimadı sıfıra indirmiştir. Bakan’ından hizmetlisine kadar MEB merkez teşkilatından yapılan bırakın sözlü açıklamaları resmi yazılara bile inanç yoktur. Size inanmıyoruz Sayın Bakan, üzülüyoruz bunu söylemekten ama MEB; tüm zamanların en güvenilmez, en prensipsiz, en ‘ne yapacağı belli olmaz’ zamanlarını yaşıyor. Bu saatten sonra Bakan dâhil Tüm merkez teşkilatı yöneticileri sadece ‘Allah bir’ derse inanılacaktır. Bu böyle biline. Taşra yöneticileri bu yönetim kadrosunu hiçbir zaman affetmeyecektir. Ağır travmanın ardından küskünlük, telafi edilemez bir kırgınlığa dönüşmüştür. Bu artık ‘kuyruk acısı' olmuştur. Hani yılan demiş ya: ‘Sende bu evlat acısı bende de bu kuyruk acısı varken dost olamayız.’ Öyle işte!

İnanmaya inanmıyoruz da de ki oldu ve mayısta rotasyon yapıldı. Ey Bakanlık nasıl bir taslaktır bu? Tasfiye operasyonu mu yapılmak isteniyor? 1 2’ye, 2 3’e, 3 4’e, 4 5’e gidecek de 5 nereye gidecek? Herkes alt bölgeye giderse 1’e kim gidecek?
Şube müdürlüğü atamasında yazılı sınav sadece baraj olacaksa neden zaman kaybına yol açıyorsunuz? ‘Efendim biz mülakatı liyakata uygun ve objektif yapacağız.’ mı diyorsunuz. Yalan yalan yalan. Kimse inanmaz buna ey MEB! Eğer doğru söylüyor olsaydınız, eğitim yöneticilerinin mülakatlarında yaşanan rezillikler ve pislikler burunların direklerini kırarken ‘Durun bakalım il müdürü kardeşlerim, ne yaptığınızı sanıyorsunuz siz!’ derdiniz.

Bu yaptığınız Ahmet’i Mehmet’e tercih etmektir. Bu yaptığınız ‘Türkiye Cumhuriyetinde herkes yasalar önünde eşit ve şerefli Türk vatandaşıdır.’ ilkesine aykırıdır. Bu yaptığınız dinen de caiz değildir. Muteber hocalara sorun bakalım, deyin ki: ‘Hocam biz göstermelik mülakatlar yapıyoruz, önceden isimleri belirlenmiş ‘kardeşlerimiz’ yönetici olsun diye diğerlerine düşük puan veriyoruz.’ Bir tane hoca: ‘Kul hakkı da yemiş olsanız yaptığınız doğru.’ derse ben İslamiyet hakkında bir şey bilmiyorum!

Bu yaptığınız genel ahlak ilkelerine de aykırıdır. Hiç dini veya felsefi bir ölçülendirme görmemiş, ormanda yaşayan ilkel bir kabile üyesine danışsanız hem vallahi hem billahi: ‘Herkese eşit olun, kim iyi yapacaksa o gelsin, adil olan her zaman kazanır.’ diyecektir.
Daha önce de defalarca yazdım Allah’ınızı severseniz yapmayın! Dindar öğretmenler öğretmen odalarında haktan hukuktan bahsedemez oldular. Bu adam kayırmalar yüzünden Müslümanlık menfaatle, adaletsizlikle beraber anılır oldu. Ebu Cehil kalkıp gelse bu kadar zarar vermez. Allah hakkı için söylüyorum bunun hesabını öbür tarafta veremezsiniz!

Hâsılı kelam, taşra yöneticileri heyecanlarını da umutlarını da inançlarını da kaybettiler ve yazık oldu. Daha da kötüsü bunun telafisi de yok!

Metin KOÇER
[email protected]
ogretmensayfasi.blogspot.com/

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.