Milli Eğitim Bakanlığında Şube Müdürlüğü konusu acil olarak çözülmelidir....

Milli Eğitim Bakanı Nabi AVCI Bey'in, şube müdürlüğü atamaları konusunda mahkeme kararlarını uygulayacağız açıklamalarının ardından gözler Bakanlık tarafından gerekli adımın atılmasına çevrilmişti.

Bu açıklama sonrasında, atamaların %50 yazılı, %50 sözlü puanlara göre yeniden yapılacağı kesinleşmiş oldu.

MEB Şube Müdürlüğü Sınavının geçerlilik süresi gündeme gelmiş, MEB'in geçtiğimiz hafta yayınladığı Görevde Yükselme Yönetmeliği ile bu sorun da aşılmış oldu.

ŞİMDİ NE OLACAK?

Tabii, konu hakkında herkes bir şeyler söylüyor günlerdir. Yazılıp-çiziliyor. 

Ancak, olaya hak ve hukuk esasından bakmak gerekiyor. 

Bir kere, yapılan mülakatların üzerinde bir sis perdesi var. Bu sis perdesi, genel olarak ülkemizde yapılagelen mülakat haksızlıklarının dışında, o dönemde hükümet tarafından gündeme getirilen "Paralel Yapı" iddilarının ve 17 ve 25 Aralık operasyonlarının ardından yapılmıştı. Mülakat sonuçları değerlendirildiğinde; 2 farklı iddia dile getirilmişti.

1. Mülakatlar yapılırken, o dönemde özellikle Milli Eğitimde kilit noktalarda "Paralel yapı" olarak isimlendirilen kişiler hakimdi. Dolayısıyla bu yapı, kendine yakın isimlere yüksek puan vererek MEB'de kadrolaşma sağlamıştır. Böylece Şube Müdürlüğü kadroları "Paralellere" teslim edilmiş oldu. 

2. O dönemde 17 ve 25 Aralık operasyonları o kadar etkili olmuş ve tazeleğini koruyordu ki, hükümette bu yapıya karşı büyük bir tepki oluşmuştu. Kamuda bu yapının etkili olmaması için Paralel'in "P" si bile birilerini karalamak, ayağını kaydırmak adına yeter de artıyordu bile. Böylece işinde gücünde, dört dörtlük şube müdürlüğü adayları bir "Paralel" savaşı uğruna heba edilmişti. 

Sonuç olarak, bu iki iddiadan hangisi gerçek olursa olsun, MEB Şube Müdürlüğü mülakatlarına gölge düşürmektedir. Yani; bir kesimi haksız yere mağdur etmiştir. 

Şube müdürü olarak atananların da üstlerinde bu iz kalmıştır. Yani onlara da ya "Paralelci" damgası vurulacak, ya da bir takım ayak oyunlarıyla haksız yere atanmış gözüyle bakılacaktır. Ataması yapılan hiç bir şube müdürü, bu durumu hak etmemektedir. 

Şüphesiz kendileri başka illere taşınmışmışlar, aileleri etkilenmiş bu durumdan vb. bir çok bahaneler üretilebilir. Ama bunun sorumlusu, o dönemde Türkiey'nin çok olağanüstü bir dönemden geçmekte olduğudur. 

PEKİ ÇÖZÜM NE?

Mülakatların iptal edilmesinden başka bir çözüm gözükmüyor.

Mülakatların iptaline ilişkin bireysel davalar kadar, sendikalar tarafından açılan genel davalar da sonuçlanmaya başlamıştır.

Yukarıda da dile getirdiğimiz gibi, mülakatlar şaibelidir.

MEB Şube Müdürlüğü sınavını kazanan adaylar en kısa sürede mülakata alınmalı, yeni mülakat puanlarına göre, yazılı ve sözlü puanlarının %50'si alınarak atamalar yeniden yapılmalıdır.

Yeni bir mülakattan kim neden kaçıyor?

Buradan Milli Eğitim Bakanımız Sayın Nabi Avcı'ya sesleniyoruz: Şube Müdürlüğü Konusunda ikinci bir yol kazası olmaması için; Doğru ve Hak'tan yana taraf olunuz. 

Sami Aydoğan

www.memurpostasi.com