Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer'in AKŞAM Genel Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkaya'ya yaptığı '4+4+4'ü normal vatandaş destekliyor. Eleştirilerin bir kısmı PKK kaynaklı' açıklaması gündeme damgasını vurdu. Bakan sözlerini bir televizyon kanalında daha da ileri taşıyıp '66 aylık çocuklarınızı okula göndermeyin' kampanyasının ideolojik olduğunu belirterek, bu çağrıyı yapan sendikanın PKK terör örgütüyle ilişkisi olduğuna dair bilgilerin kendilerinde olduğunu söyledi. İşte eğitim sendikalarının Bakan Dinçer'in sözlerine tepkileri.

 

BDP DE OY VERDİ

Eğitim Sen Genel Başkanı Ünsal Yıldız Bakan'ın sözlerini şöyle yorumladı: 'Bakanın bahsettiği bağlantı KCK davası. Çünkü gözaltına alınan arkadaşlarımıza sorgularında 4+4+4 eylemlerine katılmaları soruldu. Siyasal iktidar temel sorumluluklarını yerine getiremez hale gelince bizim gibi eğitimle ilgili konunun muhatabı olan demokratik kitle örgütlerine asılsız iftiralar atıyor. Benim bildiğim kadarıyla BDP 4+4+4'ün bazı maddelerine oy verdi. Bu çelişki değil mi? Dinçer 4+4+4`e karşı mücadele edenleri hedef gösteriyor.  Ömer Dinçer`e çağrımızdır; Ağzınızdan çıkanı kulağınız duysun!' 

 

 İŞLETMECİ ZİHNİYET 

'Dinçer bilimsel gerçekleri çarpıtıyor. Dinçer, tipik bir işletmeci zihniyetiyle 'Bir öğretmenin aylık maliyeti 3 bin lira, yıllık 36 bin lira. 33 bin öğretmenin yıllık maliyeti 1,1 milyar TL. Şimdi soruyorum Türkiye bu kadar zengin mi?' sözleriyle soruna nasıl çarpık baktığını göstermiştir. Öğretmenlerin maliyetleri üzerinden değerlendirme yaparak, öğretmenlik mesleğini değersizleştirmeye çalışan ve öğretmenleri bir kez daha aşağılayan Bakan Dinçer`in eğitimde 4+4+4 düzenlemesinin 30 milyar TL'lik maliyetini göz ardı etmesi dikkat çekicidir.  4+4+4`ün en büyük maliyeti çocuklarımızın geleceğinin karartılmasıdır.'

 

Milliyetçiyim ve karşı çıkıyorum

Dinçer'in sözlerine Türk Eğitim Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk da sert tepki gösterdi: 'Muhafazakar duyguları olan, milliyetçi, vatansever bir insanım. 4+4+4 eğitim sistemine karşı çıkıyorum PKK'lı mıyım? Bu nasıl mantık? Bunu sistemin getireceği kaos ve eleştirilerden bunalmış, çıkış arayan bir insanın hezeyanı olarak görüyorum. PKK'lı ilan edilenler içinde AKP'ye oy verenler var.'

 

PKK'nın karşı çıkması doğaldır

Bakan Dinçer'in sözlerinin bir kısmına katılan bir kısmına ise katılmayan Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Ahmet Özer'in değerlendirmesi şöyle oldu: '4+4+4 yeni eğitim sistemine ilişkin düzenlemenin yasalaşması döneminde İmam Hatip alerjisi yüzünden 'bu sistem İHL'lerin önünü yeniden açıyor' diye tepki gösterenler, şu an sistemin hayata geçirilmesi aşamasında işçilik hataları üzerinden oluşacak rahatsızlıktan yola çıkarak 'şimdi fırsatı yakaladık ve elimiz güçlendi' diye yaklaşıyorlar. Dönen tartışmalarda sistemin özüne girilmeden, pratikte oluşacak fiziki problemlerden dolayı 'halkta oluşabilecek tepkiyi yelkenlerimize rüzgar yapabilir miyiz' sorusunun altı dolduruluyor. PKK'nın 4+4+4'e karşı çıkması kadar doğal bir şey yoktur. Yeni eğitim sistemiyle seçmeli din eğitiminin önünün açılması tabii ki PKK gibi Zerdüştlük propagandası yapan bir örgütü memnun etmez. Bazı çevreler '4+4+4'ü durduralım' sloganıyla organizasyonlara girişmiş durumda. Bunu bir ulusal gazete 'Şeytani Plan' diye deşifre etti. Eylemlilik sürecinde kullanmak üzere tasnif ettikleri argümanların tasnifi ve benimsenen yaklaşım bizim tezimizi haklı çıkarıyor.

 

Doğuda çalışma özendirilmeli

Milli Eğitim Bakanı batıda 33 bin öğretmen fazlalığından ve 1,1 milyarlık maliyetten söz etmektedir. Biz sendika olarak tam da bunu söylüyoruz. İstihdamda güçlük çekilen bölgede çalışan öğretmene aylık 1000 TL fazla ücret öngörseniz rakam Bakan'ın kullandığı rakamdan farklı olmaz. Orada çalışan öğretmeni özendirmek yerine ortaya çıkan sorun dolaysıyla yakınıyoruz.

 

Akşam