Bakan Dinçer, "1. Organize Sanayi Bölgesi Eğitim Zirvesi" ne Katıldı

Bakan Dinçer, "1. Organize Sanayi Bölgesi Eğitim Zirvesi" ne Katıldı

Bakan Dinçer, ''Mesleki eğitimde bir sıçrama yapacaksak, özel sektörün bu sürecin kıyısında değil tam içinde yer alması gerekmektedir'' dedi.

Bakan Dinçer, 1. Organize Sanayi Bölgeleri (OSB) Eğitim Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, mesleki ve teknik eğitimin Türkiye'nin kalkınması ve gelişmesinde en temel unsur olduğunu belirterek, bilgi ve teknoloji ile mesleklerdeki hızlı değişimin, eğitim yaklaşımı ve beklentilerini sürekli gözden geçirilmesini gerektirdiğini kaydetti.

 

Değişimin, devlet ve özel sektör arasında daha etkin bir işbirliğini gerekli kıldığını ifade eden Bakan Dinçer, şunlarıkaydetti:

 

''Bu zirve, işbirliğimizi güçlendirecek olması bakımından önemli bir adımdır. Değerli katılımcılarla nüfusumuzu, girişimci, yenilikçi, yaratıcı işgücüne dönüştürmenin yollarını tartışacağız. Nitelikli mesleki ve teknik eğitim için kurumlara ne tür sorumluluklar düşüyor, sektörün bizden beklentileri kadar Bakanlık olarak bizim de sektörden beklentilerimiz nelerdir- Süreçte ne tür sıkıntılar yaşıyoruz- Bu sıkıntıların aşılması konusunda ne tür iş birliklerine gidebiliriz- gibi birçok sorun için ortaya konulacak çözüm önerileri hepimize yol gösterecektir. Dünyadaki değişmenin baş döndürücü hızı daha esnek yapılanmaları ve kendini yenileme becerisini gerekli kılmaktadır. Dünyada eğitim ve öğretimle ilgili yeni eğilimlere bakıldığında 1990'lı yıllardan itibaren eğitim ve öğretimin hedefinin arz odaklılıktan talep odaklılığa kaydığını görmekteyiz. Çağımızda bilgi, teknoloji, ekonominin ve toplumun daha karmaşık hale gelmesi nedeniyle eğitim öğretimin süresi, paradigması ve müfredatında değişim yapmak, kaçınılmaz olmuştur. Ekonomi ve sosyal yapıdaki hızlı değişmenin meydana getirdiği fırsatlarıfaydaya dönüştürmek, riskleri yönetmek amacıyla eğitimde şeffaflık, esneklik, çeşitlilik ve katılımcılık daha da önemli hale gelmiştir. Yönetimde sosyal tarafların yer alması ise eğitim ve öğretim sisteminin verimliliğini ve demokratiklik düzeyini artıran bir faktör olarak ortaya çıkmıştır.''

 

Zihniyetleri, yasaları değiştirdiğimiz hızda değiştiremiyoruz

 

Paylaşma, kültürler arası diyalog ve daha barışçıl bir insanlık için ulusal ve uluslararası öğrenci hareketliliğinin ön plana çıktığını anlatan Bakan Dinçer, şunları söyledi:

 

''Diğer husus da fiziksel erişimden çok, kalite ile ilgili kaygıların ön plana çıkmasıdır. Ülkemizde hem eğitime erişim hem de kaliteye ilişkin kaygıların son 10 yıllık süreçte damgasını vurduğunu, bu husustaki çaba ve tedbirlerin hem yasal hem de uygulamaya dönük boyutuyla kararlılıkla sürdürüldüğünü belirtmek gerekir. Eğitimde daha esnek ve demokratik yapılanmayı sağlamak üzere eğitim sistemimizi yeniden kurguladık, ancak yasaları değiştirebildiğimiz hızda zihniyet değişimi gerçekleştirebilmenin ne kadar zor olduğunu biliyoruz. Zihinlerin değişim ve dönüşümü çok daha uzun yıllara yayılarak gerçekleştiriliyor. Bildiklerimizin davranış ve tutumlara dönüşmesi için hepimizin daha fazla çaba göstermemiz gerekiyor. Mesleki ve teknik eğitime ilişkin belki de en önemli sorunumuz, zihniyet ve bakış açısı sorunudur. Bakış açısını değiştirmediğimiz takdirde bu alana ne kadar yatırım yaparsak yapalım, çaba gösterirsek gösterelim, arzu ettiğimiz sonuca ulaşmamız mümkün olmayacaktır.''

 

 

9,6 milyar avroluk yatırım

 

Bakan Dinçer, mesleki eğitimin, ikinci sınıf bir eğitim olarak algılanmasında yanlış karar ve uygulamaların çok büyük rolü olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

''Kabuğundaki bu yerleşik algıyı yıkmak, ancak mesleki ve teknik eğitimi yeniden bir cazibe merkezi haline getirerek, doğru politikalar ve uygulamalarda tanıtım yaparak, çaba göstererek mümkün olacak. Mesleki eğitme ilişkin her kesimin ortak görüşü, verilen eğitimin daha çok teorik ağırlıklı olması ve beceri olarak da piyasanın ihtiyaçlarına uygun olmadığı doğrultusundadır. Bu sorunun çözümü noktasında yol haritası vermiyor. Son 10 yılda mesleki ve teknik eğitim hükümetimizin ve bakanlığımızın en öncelikli maddelerinden biri olmuş ve mesleki eğitim sektörün ihtiyaçlarıdoğrultusunda yeniden yapılandırılmıştır. 2003 yılından bugüne mesleki ve teknik eğitime hükümetimizin yapmış olduğu yatırım miktarı 9,6 milyar avrodur. Mesleki eğitimin kalitesinde özel sektörün de yüzde 36'lık bir payı olacak. Yaptığımız tüm çalışmalar kamu, özel sektör, STK'lar ve üniversitelerin işbirliğiyle yürütülüyor.''

 

Bakanlığın mesleki ve teknik eğitim için yaptığı faaliyetleri anlatan Bakan Dinçer, ''Mesleki eğitimde bir sıçramaya yapacaksak, özel sektörün bu sürecin kıyısında değil tam içinde yer almasıgerekmektedir'' diye konuştu.

 

Bakan Dinçer, insan kaynaklarının uluslararası rekabet gücünü artırmak isteniyorsa, özel sektörün de elini taşın altına koyması gerektiğini belirterek, şunları söyledi:

 

''Bir başka sorunun da finansman kaynaklarının yetersizliğidir. Sektörün ve diğer paydaşların mesleki eğitimde karar alma süreçlerinde ve finansmanında ortak olmasını istiyoruz. Piyasa aktörlerinin hem yönetim hem uygulama olarak bu alanın dışında kalması, özel sektörün bu alana hiç girmemesi, bu alanda da bakış açımızı değiştirmemiz gerektiğini ortaya koymaktadır. Eğitim hedeflerinin kamu tercihlerinden piyasa tercihlerine doğru kaydığı bu süreçte eğitim yöntemleri de öğreten merkezlilikten öğrenen merkezliliğe dönmektedir. Mesleki ve teknik eğitimde yapılan vurgu, hem öğrencilerin hem de iş piyasanın ihtiyaçlarınıkarşılayabilecek karma bir eğitim sisteminin oluşturulması ve mesleki eğitim veren kurumlar ile sanayi kuruluşları arasında ortaklıkların desteklenmesi yönündedir.''

 

OSB'lerdeki özel okullara teşvik

 

OSB'lerde kurulması istenilen okullarda dünyadaki gelişmeler dikkate alınarak, yeni ve özgün bir sistem oluşturmayıamaçladıklarını ifade eden Bakan Dinçer, ''Oyunun kuralları eskisinden farklıolmalı ve aktif katılımcı olarak yer alınmalıdır. Dünyadaki gelişmeler mesleki eğitimi gözden geçirmemizi gerektiriyor. Özel sektörün bu alana yatırım yapmasını teşvik etmek amacıyla yasal düzenleme yapıldı. OSB'lerde özel okul statüsünde açılacak mesleki ve teknik okullarda eğitim görecek her öğrenci için, resmi okullarda öğrenim gören bir öğrenci için okul türüne göre devlete maliyetinin 1,5 katına kadar destek verilmesine imkan sağlandı. Alt mevzuat çalışmalarıtamamlanmak üzere bugün yarın yayınlanacak. Sanayicilerimiz, bir an önce OSB okul açmaları yönünde çalışmalara başlamalarıdır. Eğer bunlardan bir sonuç alırsak sanayi bölgeleri dışında açılan mesleki ve teknik okullara da destek vermeyi düşünüyoruz'' şeklinde konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.