Bakanlığın Hatalarının Faturası ‘4+4+4’e Kesilmemelidir

Bakanlığın Hatalarının Faturası ‘4+4+4’e Kesilmemelidir

Bakanlığın Hatalarının Faturası ‘4+4+4’e Kesilmemelidir

 

Genel Sekreterimiz Ahmet Özer, Milli Eğitim Bakanlığı’nın uygulamadaki hatalarının faturasının ‘4+4+4’e kesilmemesi gerektiğini söyledi.

Konuyla ilgili Cihan Haber Ajansı’na açıklamalarda bulunan Özer, sistemin doğru olması kadar nasıl uygulandığının da çok önemli olduğunu ifade ederek, “Ortaya çıkan sorunlara baktığımızda öğretmenlerimizin tayin haklarından yararlanamaması, okula başlama yaşında kamuoyunun yeteri kadar bilgilendirilmemesi ve yapılması gereken hazırlıkların tam olarak bitirilememesi gibi konuların uygulamasında maalesef Milli Eğitim Bakanlığı’nın hatalarını görüyoruz” dedi.

Branş değişikliğinde sınırların genişletilerek sistemin rahatlatılabileceğini vurgulayan Özer,  sözlerini şöyle sürdürdü:

Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre, 40 binin üzerinde alan ve branş değiştirebilecek durumda öğretmen var. Yıllardır sınıf öğretmeni ihtiyacı dolayısıyla alan değişikliği takviminde sınırlı branşlarda geçişlere müsaade edilmiş ve beklenti her defasında ötelenmiştir. Bu yıl için alan değişikliği takvimi en öne çekilerek, branş değişikliğinde sınırlar genişletilip sistem bir anda rahatlatılabilirdi. Yıllardır sınıf öğretmenliği yapan, kök branşı farklı olanların asli işini yapmasına imkan tanınabilir, il içi-il dışı ve özür grubunda hareket alanı oluşturulabilirdi.”

Sınavla yönetici atama takviminin ötelenmesi nedeniyle gereksiz sıkıntılar yaşandığını belirten Özer, “Suçu, yeni geçmeye çalıştığımız 4+4+4 düzenlemesine atmak birilerinin işine gelebilir ama bakanlığın ve bakanlık bürokrasisinin, siyasi iradenin asla işine gelmez, bu böyle bilinmelidir” şeklinde konuştu.

62 ile 66 ay arası çocuklar gibi 66 ay ile 72 ay arasındaki çocukların da okula gidip gitmeyeceklerine velilerin karar vermesi gerektiğini kaydeden Ahmet Özer, “Bir veli ‘benim çocuğum henüz yeterli değil, özellikle kişisel bakımını kendisi yapamıyor, bu konuda sıkıntılarımız var, çocuğum okula gittiğinde sıkıntı çekecek’ diyorsa, böyle bir gözlemi varsa, aynı şekilde 66 aydan 72 aya kadar olan çocukların okula gidip gitmeyeceğine de veli karar versin. Velinin konuyu hastaneler ve pedagoglar üzerinden değil de biraz daha okulla okul yönetimiyle paylaşarak yürütmesi çok daha sağlıklı olacaktır” ifadelerini kullandı.

Okulların fiziki şartlarının çocuklar için uygun hale getirilmesi gerektiğini dile getiren Özer, bütün okulların bir an önce yenilenip sisteme hazır hale getirilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Bakanlığın 60 ay ve üstünü eğitime dahil etmesinin ikili eğitimin de tekrar sorgulanması ve bir an önce ortadan kaldırılması gerçeğini ortaya koyduğunu ifade eden Özer, sözlerini şöyle tamamladı:

“Zira birçok ilimizde küçük çocuklarımızdan bir kısmı daha gün doğmadan okula gidiyor, diğer kısmı da gün battıktan sonra evlerine dönebiliyor. Çocuklarımızın fiziki gelişmişlik durumunu düşünürsek, bunun son derece yanlış bir uygulama olduğunu söyleyebiliriz. İkili eğitim ayıbından da bu vesileyle kurtulmamız gerekmektedir.” 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.