2013-2014 yılı sendikaların üye sayılarının tespit edildiği mutabakat metinleri imza altına alındı. Sendikal faaliyetler 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu çerçevesinde gerçekleştirilir. Yasa gereği Toplu Sözleşme görüşmelerine üye sayısı itibariyle en fazla üyesi bulunan sendika temsilcisi katılır. Toplu Sözleşme; kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarını düzenleyen mevcut mevzuat hükümleri dikkate alınarak kamu görevlilerine uygulanacak katsayı ve göstergeler, aylık ve ücretler, toplu sözleşme ikramiyesi, fazla çalışma ücreti,  harcırah, ikramiye, doğum, ölüm ve aile yardımı ödenekleri,   cenaze giderleri, yiyecek ve giyecek yardımları ve diğer mali ve sosyal hakları kapsar.

            Memur sendikaları devlet memurların yukarıda anılan hak ve menfaatlerini korumak adına yasadan kaynaklanan yetkileri çerçevesinde hükümetlerle toplu sözleşme masalarında memur lehine çalışan kurumlardır. Olması gereken budur. Ancak yakın bir zaman önce Sayın Başbakanımızın bir sendika toplantısında yapmış olduğu bir konuşmasında zikrettikleri “ memur işçi ayrımını kaldıralım “ sözlerini ayakta alkışlayan zihniyetin memurun hak ve menfaatini nasıl koruyacağı da memurlarımızın düşünmesi gereken bir durum olsa gerektir. Esasında yapıldığı tarihi takip eden iki yıl süreyle geçerli bir toplu sözleşmenin 2013 yılında memura hangi hak ve menfaati sağladığını irdelemek gerekir. Hükümetin 3+3 önerdiği bir süreçte bu oranı kabul etmeyerek bu oranın altında bir artışı kabul etmesinin yanında memura verilen enflasyon farkını da istemezükçü anlayışla reddeden anlayışın, memurumuzun bugün bulunduğu ekonomik seviyeyi gözden geçirmesi gerekmektedir. Bugün enflasyonun yarattığı ve aslında rakamların anlattığı ifadenin çok daha faklı seviyelerinde olan yaşadığımız enflasyonun artık memurumuzu, emeklimizi günümüz yaşam koşulları çerçevesinde yaşanamaz bir seviyeye doğru sürüklediğinin de farkına varmalıyız. Bu durumu hemen her platformda dile getirmemize rağmen yetkili sendikacı arkadaşlarımız halen daha memur işçi ayrımının kaldırılması söylemini ayakta alkışlıyorlarsa sözün bittiği yerdeyiz demektir.

            Bu yıl mutabakat imza süreci olan 15 Mayıs tarihi yaklaştıkça üye artışı sağlama gayretindeki sendikaların memur sendikacılığı tarihine özel bir zaman olarak yazılacağı muhakkaktır. Bütün bu yaşananlar unutulup makam, mevki derdine düşenler şunu unutmamalıdır. Meşhur hikâyede olduğu gibi yarın torunlarınızın ödeyeceği borçların vebali altına girmeyiniz. Bugün için değil yarınlarında hesabını yapmak durumundayız. İçerisinde bulunduğumuz durum maalesef tatil yerlerimizdeki dinlenme yerlerinin fiyat açısından en düşük olduğu aylarda dahi yabancı ülkelerin emeklilerince değerlendirilirken benim emeklim filesini doldurmakta zorlanıyorsa bu vebal hepimizindir. Yarın bu fileyi dolduramayacak duruma düşecek olursak bu vebal artık sizindir. Benim güzel ülkemde tatil yapanların ülkesine kabadayılık yapmak laf-ı güzaftır.

            Bizler bu toprakların sevdalısıyız. Bu toprakların insanının millet bilinci ve ahlaki değerlerine bağlı yetişmesi için devletimize koyun olur boynumuzu uzatırız; ancak milli ve ahlaki değerlerimizden uzak bir anlayışı dayatarak geleceğimizle oynamaya kalkışanlara da aslan kesiliriz vesselam.

TÜRK EĞİTİM SEN İZMİR 1 NOLU ŞUBE