Danıştay: 4/B'li süreler, memurlukta değerlendirilir

Danıştay: 4/B'li süreler, memurlukta değerlendirilir

Devlet Personel Başkanlığından sonra, Danıştay da 4/B'li hizmet sürelerinin memurlukta değerlendirilmesi gerektiğine karar verdi

657'nin 36. maddesinin C-6 fıkrasında şu hüküm yer almaktadır:

"Bu Kanun'un 4'üncü ve 237'nci maddesinin (e) fıkrasına göre sözleşme ile istihdam edilenlerin,memuriyete geçirilmeleri halinde, sözleşmeli olarak geçirdikleri hizmet süreleri, her yıl için bir kademe ilerlemesi ve her üç yıl için bir derece yükselmesi verilmek suretiyle değerlendirilir."

Buradaki madde metni, "memuriyete geçirilmeden" bahsetmektedir. Bu maddenin, sözleşmeli olarak görev yapmakta iken daha sonra memurluk kadrosuna atananların, önceki sözleşmeli hizmet sürelerini kapsayı kapsamadığı tartışmalıdır.

Bu tartışma ilk olarak, Devlet Personel Başkanlığınca açıklığa kavuşturulmuştur. 

Danıştay Onikinci Dairesinin, 632 sayılı KHK ile Devlet Memurları Kanununa eklenen geçici 37. maddesine kıyasen verdiği görüş aşağıda yer almaktadır.

Danıştay'ın bu kararına göre, sadece 632 sayılı KHK ile memurluk kadrolarına atananlar değil, herhalde bir şekilde daha önce sözleşmeli hizmeti olanlarda bu sürelerini memuriyete aktarabilecek. Sözleşmeli hizmetlerin sayılması halinde, kişin hem memuriyet kademe/derecesi ilerleyecek hem de yıllık izin süresine esas hizmet süresinin tespitinde sözleşmeli hizmet süreleri de dikkate alıacaktır.

İŞTE DANIŞTAY KARARI

T.C.

DANIŞTAY Onikinci Daire

Esas No : 2012/13662 Karar No : 2013/6574

Anahtar Kelimeler: Asli Memurluğa Atanma, Hizmet Süresi,

657 Sayılı Yasa'nın 4/B Maddesi Kapsamı

Özeti: Aday öğretmen olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Yasa'nın 4/B maddesi kapsamında sözleşmeli öğretmen olarak görev yaptığı dönemdeki hizmet süresinin, adaylık dönemindeki hizmet süresinde değerlendirilmesi gerektiği, buna karşılık; söz konusu hizmet süresinin adaylıkta değerlendirilmesinin ilgilinin doğrudan asli memurluğa atanması sonucunu doğurmayacağı; idarenin, 657 sayılı Yasa'nın 54/2, 56/1. ve 58. maddeleri kapsamında yapacağı değerlendirme sonucunda bir işlem tesis edeceği hakkında.

Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı): 1- Milli Eğitim Bakanlığı

Vekili : Hukuk Müşaviri...

2- Kurtalan Kaymakamlığı

Karşı Taraf (Davacı):...

Vekili : Av....

İstemin Özeti : Batman İdare Mahkemesi'nce verilen 17.07.2012 günlü, E:2012/1542, K:2012/4718 sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir..

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesi'nce dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden, yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeyerek işin gereği düşünüldü:

Dava, aday öğretmen olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Yasa'nın 4/B maddesi kapsamında sözleşmeli öğretmen olarak görev yaptığı dönemdeki hizmet süresinin adaylık dönemindeki hizmet süresine dahil edilerek 657 sayılı Yasa'nın 58. maddesi uyarınca asli memurluğa atanmak için yaptığı 05.05.2011 günlü başvurunun reddine ilişkin 12.05.2011 gün ve 2356 sayılı Siirt - Kurtalan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

Batman İdare Mahkemesi'nin 17.07.2012 günlü, E:2012/1542, K:2012/4718 sayılı kararıyla; 657 sayılı Kanun'da kamu hizmetlerinin memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler eliyle gördürüleceğinin düzenlendiği, sözleşmeli personelin de genel anlamda kamu görevlisi olduğuna kuşku bulunmadığı gibi sözleşmeli olarak görev yapmakta iken kadrolu olarak yeniden atananların unvan ve görevinde bir değişiklik ve bir kesintinin bulunmadığı, 657 sayılı Kanun'un sistematiği gereği aynı görevin iki farklı statüde yerine getirildiğinin açık olduğu, 657 sayılı Yasa'nın 4/B maddesi kapsamında sözleşmeli öğretmen olarak görev yapmaktayken öğretmen kadrosuna atanan davacının, öğretmenlik mesleğine yeni başlıyormuş gibi değerlendirilerek adaylık sürecine alınması, özlük ve parasal haklarının önceki hizmeti yokmuş gibi düzenlenmesi, kademe ve derecesinin eski görevi dikkate alınmadan belirlenmesi, kadrolu öğretmenlerin faydalandıkları zorunlu hizmet muafiyeti yada özür grubu atamalarından faydalandırılmaması vb. diğer uygulamaların eşitlik ve hakkaniyete açıkça aykırı olduğu sonucuna varıldığı, bu durumda davacının, sözleşmeli öğretmen olarak görev yaptığı sürenin dikkate alınarak hizmetinden sayılması, kademe ve derece ilerlemesinin yapılması ve kamu görevine ilk başladığı 20.02.2007 tarihi esas alınarak zorunlu hizmet uygulamasından muafiyet tanınması ve asıl memurluğa mevzuatla tanınan diğer haklardan (özür grubuna bağlı il içi ve il dışı atama vs.) yararlandırılması gerekirken aksi yönde tesis edilen dava konusu işlemlerde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Davalı idareler, İdare Mahkemesi kararının hukuk ve usule aykırı olduğunu öne sürmekte ve temyizen incelenerek bozulmasını istemektedirler.

....

 

Davalı Milli Eğitim Bakanlığı'nın temyiz başvurusu yönünden ise: Uyuşmazlık; 657 sayılı Yasa'nın 4/B maddesi kapsamında sözleşmeli personel olarak çalışmaktayken anılan Yasa'nın 4/A maddesi kapsamında bir kadroya atananların sözleşmeli personel statüsündeki hizmet sürelerinin kadrolu statüdeki hizmet sürelerinde ve bu meyanda aday memurluk sürecinde değerlendirilip değerlendirilmeyeceğine ilişkindir.

657 sayılı Yasa hükümleri incelendiğinde, bu konuyu düzenleyen ve doğrudan uygulanabilecek bir hukuk kuralının mevcut olmadığı, buna karşılık 657 sayılı Yasa'da ve diğer bazı Yasalarda kıyasen uygulanmaya müsait mevzuat hükümleri bulunduğu görülmektedir:

657 sayılı Yasa'nın 36. maddesinin ortak hükümleri düzenleyen C-6. fıkrasında; "Bu Kanun'un 4'üncü ve 237'nci maddesinin (e) fıkrasına göre sözleşme ile istihdam edilenlerin, memuriyete geçirilmeleri halinde, sözleşmeli olarak geçirdikleri hizmet süreleri, her yıl için bir kademe ilerlemesi ve her üç yıl için bir derece yükselmesi verilmek suretiyle değerlendirilir." hükmü, 04.06.2011 gün ve Mükerrer 27954 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 2.6.2011 gün ve 632 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4'üncü maddesinin (b) fıkrası İle 4924 Sayılı Kanun Uyarınca Sözleşmeli Personel Pozisyonlarında Çalışanların Memur Kadrolarına Atanması Amacıyla Devlet Memurları Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname'nin 1. maddesi ile 657 sayılı Yasa'ya eklenen geçici 37. madde hükmü ile 657 sayılı Yasa'nın 4/B maddesi kapsamında istihdam edilen sözleşmeli personelin memur kadrosuna atandığı ve bu maddenin 4. fıkrasında; "Bu madde hükümlerine göre memur kadrolarına atananların, 4'üncü maddenin (B) fıkrası ve 4924 sayılı Kanun uyarınca sözleşmeli personel pozisyonlarında geçirdikleri hizmet süreleri, öğrenim durumlarına göre yükselebilecekleri dereceleri aşmamak kaydıyla kazanılmış hak aylık derece ve kademelerinin tespitinde değerlendirilir. Bunlar, atandıkları kadronun mali ve sosyal haklarına göreve başladığı tarihi takip eden aybaşından itibaren hak kazanır ve önceki pozisyonlarında aldıkları mali ve sosyal haklar hakkında herhangi bir mahsuplaşma yapılmaz." hükmü yer almaktadır.

Ayrıca, 15.02.1982 gün ve 17606 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 12.02.1982 gün ve 2595 sayılı Yasa'nın (daimi işçilerle, sözleşmeli personelin Devlet memurluğuna geçirilmesine dair) geçici 9. maddesinde, 29.06.1984 gün ve 18446 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 26.06.1984 gün ve 241 sayılı KHK'nin (daimi işçilerle, sözleşmeli personelin Devlet memurluğuna geçirilmesine dair) 15. maddesinde de benzer nitelikte hükümlere yer verilmiştir.

Yukarıdaki mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu olaya kıyasen uygulanma imkanı olduğu, davacının öğretmenlik görevini sözleşmeli personel statüsünde yapması ile kadrolu statüde yapması arasında ifa ettiği kamu hizmeti ve tabi olduğu hükümler bakımından farklı bir uygulamayı gerektirecek derecede bir nitelik farkı olmadığı anlaşıldığından, sözleşmeli öğretmen olarak görev yaptığı döneme ilişkin hizmet süresinin kadrolu öğretmenlikteki hizmet süresinde değerlendirilmesinin hukuk ve hakkaniyet gereği olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Davacının idari başvurusundaki asaletinin tasdik edilmesi (asli memurluğa atanma) istemine gelince;

657 sayılı Yasa'nın Adaylık başlıklı 3. Bölümünde yer alan 54. maddesinde; "Sınavlarda başarılı olanlardan Devlet memurluğuna girmek isteyenler başarı listesindeki sıraya ve 47'nci maddeye göre ilan edilen kadro sayısı kadar, kurumlarınca memur adayı olarak atanırlar.

Aday olarak atanmış Devlet memurunun adaylık süresi bir yıldan az iki yıldan çok olamaz ve bu süre içinde aday memurun başka kurumlara nakli yapılamaz." hükmü,

55/1. maddesinde;" Aday olarak atanan memurların önce bütün memurların ortak vasıfları ile ilgili temel eğitime, bilahara sınıfları ile ilgili hazırlayıcı eğitime ve staja tabi tutulmaları ve Devlet memuru olarak atanabilmeleri için başarılı olmaları şarttır." hükmü,

"Adaylık devresi içinde göreve son verme" başlıklı 56/1. maddesinde; "Adaylık süresi içinde temel ve hazırlayıcı eğitim ve staj devrelerinin her birinde başarısız olanlarla adaylık süresi içinde hal ve hareketlerinde memuriyetle bağdaşmayacak durumları, göreve devamsızlıkları tespit edilenlerin disiplin amirlerinin teklifi ve atamaya yetkili amirin onayı ile ilişkileri kesilir." hükmüne,

"Asli memurluğa atanma" başlıklı 58. maddesinde ise, "Adaylık devresi içinde eğitimde başarılı olan adaylar disiplin amirlerinin teklifi ve atamaya yetkili amirin onayı ile onay tarihinden geçerli olmak üzere asli memurluğa atanırlar.

Asli memurluğa geçme tarihi adaylık süresinin sonunu geçemez." hükmü yer almaktadır.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinden, aday memurun asli memurluğa atanabilmesi için asgari 1 yıllık adaylık süresinin tamamlanmasının doğrudan asli memurluğa atanma sonucunu doğurmadığı, idare tarafından 54/2, 56/1. ve 58. maddeler kapsamında bir değerlendirme yapılarak ilgilinin asli memurluğa atanmasının uygun görülmesi halinde asli memurluğa geçirileceği anlaşılmaktadır.

Bu durumda, İdare Mahkemesi kararında "davacının mevzuatta asıl memurluğa tanınan diğer haklardan yararlandırılması gerektiği" şeklinde bir ifade kullanılmış olmasının davacının otomatikman asli memurluğa atanmış kabul edileceği gibi bir algı doğurmasına karşılık, idarenin bu konuda bir değerlendirme yaparak davacının asli memurluğa atanıp atanmayacağına karar vereceği açıktır.

İdare Mahkemesi kararının, davacının kademe ve derece ilerlemesinin yapılması, kamu görevine ilk başladığı 20.02.2007 tarihi esas alınarak zorunlu hizmet uygulamasından muafiyet tanınması ve asıl memurluğa mevzuatla tanınan diğer haklardan (özür grubuna bağlı il içi ve il dışı atama vs.) yararlandırılması gerektiğine ilişkin kısmına gelince;

Davacının idareye yaptığı 05.05.2011 günlü başvuruda, sözleşmeli öğretmen olarak görev yaptığı dönemdeki hizmet süresinin adaylık dönemindeki hizmet süresine dahil edilerek 657 sayılı Yasa'nın 58. maddesi uyarınca asli memurluğa atanma talebinde bulunduğu ve 12.05.2011 gün ve 2356 sayılı işlemde ise davacının 1 yıllık asgari adaylık süresini tamamlamadığı öne sürülerek başvurusunun reddedilmesi karşısında; davanın konusunun sözleşmeli statüdeki hizmet süresinin kadrolu statüde değerlendirilmesi ve asli memurluğa atanma talebinin reddinden ibaret olmasına karşılık, İdare Mahkemesince davanın konusunu oluşturmayan konularda hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.

Bu durumda davanın konusu dışındaki hususlarda hüküm kurulması nedeniyle İdare Mahkemesi kararının belirtilen kısmında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, davalı Kurtalan Kaymakamlığı'nın temyiz isteminin 2577 sayılı Yasa'nın 46/2. maddesi ile 48. maddesinin 6. ve 7. fıkraları uyarınca süre aşımı nedeniyle reddine, davalı Milli Eğitim Bakanlığı'nın temyiz isteminin kararın davacının sözleşmeli statüdeki hizmet süresinin kadrolu statüde değerlendirilmesi ve asli memurluğa atanma talebinin reddine ilişkin işleme ilişkin kısmı yönünden reddi ile Batman İdare Mahkemesi'nce verilen 17.07.2012 günlü, E:2012/1542, K:2012/4718 sayılı kararın bu kısmının yukarıda belirtilen açıklama ile onanmasına, yine davalı Milli Eğitim Bakanlığı'nın temyiz isteminin kısmen kabulü ile kararın "davacının kademe ve derece ilerlemesinin yapılması, kamu görevine ilk başladığı 20.02.2007 tarihi esas alınarak zorunlu hizmet uygulamasından muafiyet tanınması ve asıl memurluğa mevzuatla tanınan diğer haklardan (özür grubuna bağlı il içi ve il dışı atama v.s.) yararlandırılması gerektiğine" ilişkin kısmının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. Maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Yasa ile değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen nedenler gözetilmek suretiyle bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 23.09.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Memurlar.Net - Özel

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.