Davutoğlu: 2009'da Yüzde 38'e Kadar Düştük, Ama AK Parti Ölmedi

Davutoğlu: 2009'da Yüzde 38'e Kadar Düştük, Ama AK Parti Ölmedi

AK Parti'ye karşı algı operasyonu yürütüldüğünü savunan Başbakan Davutoğlu, "2009'da yüzde 38'e kadar düşmüştü. AK Parti öldü mü? Şimdi yüzde 44'e inse bitti sayacaklar" dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu önceki gün Malatya'da düzenlediği mitingin ardından gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.

Seçimler öncesi algı operasyonu yapıldığına dikkat çeken Davutoğlu, "AK Parti 2009'da yüzde 38'e kadar düşmüştü. Yönetim değişmemişti, üstelik 'one minute'ın rüzgarı vardı. Dinç bir partiydik. Yüzde 38'e düşmüştük. AK Parti öldü mü? Şimdi öyle bir hava estiriyorlar ki AK Parti yüzde 44'e inse bitti sayacaklar. CHP 100'de 35'e çıksa zafer kazanmış olacak. Biz yüzde 42'ye insek AK Parti bitmiş olacak. Bu bir algı operasyonu. Ama bence işlemiyor" şeklinde konuştu.

* Bazı anket sonuçlarına bakılarak koalisyon ihtimallerinden bahsediliyor bugünlerde. Size ulaşan bilgiler nasıl? Böyle bir ihtimal görünüyor mu?

12 yıl iktidar olan bir parti için herkesi aynı zamanda memnun etmenin zorluğu aşikar. Ancak AK Parti'nin en büyük başarısı zamanın yıpranmalarına direnebilme kabiliyeti. Bir de bizim hiç rahat bir dönemimiz olmadı. AK Parti bu yüksek tansiyonu da idare edebildi. Ben partimizin performansını çok başarılı buluyorum. Benim performansım demiyorum dikkat ederseniz partimizin, teşkilatımızın, milletvekillerimizin başarısı diyorum.İlk mitingi Erzurumda yaptık o günden bugüne ben coşkusuz bir miting görmedim. "AK Parti mitingleri coşkusuz" diye bazı basın yayın organları açık bir algı operasyonu yapmaya çalışıyorlar.

"SIKINTI GÖRMÜYORUM"

"Biz eksik gördüğümüzş eyleri düzeltmekle mükellefiz. Kendimizi de gerektiğinde eleştirebiliyoruz, oturup konuşuyoruz. Bu açıdan bir olumsuzluk görmüyorum. Tek parti iktidari anlamında da bir sıkıntı görmüyorum. Ama şunu görmek lazım: İlk defa 12 yıl içinde karşımızda çok konsolide bir cephe oluşturmaya çalışıyorlar. Daha önce birbirleriyle mücadele eden taraflar dahi şimdi tek bir hedefe kilitlenmiş durumdalar: AK Partiyi iktidardan indirmek. Legal üç siyasi parti ile mücadele ediyoruz, bu normal. Ama anormal olan şey birbirleri ile anlaşması çok zor olan bu üç partinin birbirine hiçbir eleştiri yöneltmemesi, hiçbir şey söylememesi. Gizli bir el sanki birleştiriyor bunları... Gizli bir bilinç... Bunlar "Biz birbirimize dokunmayalım, hatta gerekli yerde koalisyon yapalım... Destek anlamında... Ama AK Parti'yi zayıflatmadan bizim önümüz açılmayacak" diyorlar.

'SOLİSTİ CHP'DEN ADAY'

* Komplo olduğunu mu düşünüyorsunuz?

"Gizli bir bilinç" dedim... Şimdi komplo olan ne? Eskiden bir paralel vardı. Bunu 17 Aralık'tan beri görüyoruz. Şimdi üç tane paralel olduğunu ben görüyorum. Biri belli, Pensilvanya. Gidip HDP ile Diyarbakır'da konuştular. Kılıçdaroğlu Zaman gazetesini ziyaret etti. Onlar da Bahçeli'yi ayrıca ziyaret ettiler. Bir başka paralel Kandil. Yani HDP'nin kararlarını Demirtaş mı alıyor Kandil mi alıyor? Bir bakıyorsunuz Demirtaş açıklama yapıyor, bir bakıyorsunuz Cemil Bayık açıklama yapıyor ve yaptıkları açıklamalarla çifte oyun oynuyorlar. Üçüncü bir yapı DHKP-C. Baktığın zaman bunun solisti, Grup Yorum'un solisti, CHP'den Hatay birinci sıra adayı. Bir bakıyorsunuz DHKP-C'den tutuklanan biri HDP'ye saldırı yapıyor, HDP bu saldırıyı AK Parti'ye yüklüyor.

"KENDİNİ ÇOK YORUYORSUN"

Ben bunu fark ettiğimde, hatta cumhurbaşkanımız bana latife ederek "kendini çok yoruyorsun" dedi... Ama bunu fark ettiğimde dedim ki "72 değil 81 ilin tamamına gideceğim." 81 ile gideceğim derken herkese şunu göstermek istedim. Bu parçalayıcı siyasete karşı bir tek AK Parti bunu yapabiliyor. Şimdi düşünün CHP'nin 33 ilde milletvekili yok. 14-15 ilde oyu yüzde 2'nin altında. Bir ana muhalefet partisinin bu noktada olması siyasetin gelebileceği en kötü nokta. MHP'nin 45 ilde milletvekili yok. HDP'nin zaten 50'yi aşkın ilde milletvekili yok. Komplo olan kısmına bu noktada geliyorum. Üç legal parti zamanla buna intibak ettiler. Yani birilerinin planının parçası olmayı zamanla kabul ettiler. Diğer üç paralel ise bunları kendi hedefleri için kullanmaya çalışıyor. Bütün bunların arkasında da uluslararası basın...

GENÇ PARTİ ÖRNEĞİ

"Uluslarası basın HDP ile ilgili neredeyse büyük bir kampanya yürütüyor. Şimdi de HDP diye bir fenomen var desteklenen. Bu ilk kez karşılaştığımız bir şey değil. 2002'de bizi engellemek için Genç Parti'yi, Cem Uzan'ın çıkardılar. Tepkiler AK Parti'ye kaymasın diye onu kanalize ettiler. 2007'de de içimizde operasyon yapmaya kalktılar. Erkan Mumcu, Mehmet Ağar, merkez sağda bir oluşuma yöneldiler. 2011'de de Kılıçdaroğlu'nu Gandi diye sundular. Hiçbiri tutmadı. Şimdi de HDP'yi böyle takdim ediyorlar. Mesele temerküz eden bir gücü engellemek. İşte burada komplo başlıyor. O yazılar masum yazılar değil."

"AK PARTİ 44'E İNSE..."

"'AK Parti kararsızları' diye bir kavram çıktı şimdi. Buradaki mesele bizim kitlenin güvenini sarsmak ve son zamanlarda anketler üzerinden 'AK parti kitlesi kararsız...' Mesajı vermek. Diyelim ki olabilir... AK Parti 2009'da yüzde 38'e kadar düşmüştü. Yönetim değişmemişti, üstelik 'one minute'ın rüzgarı vardı. Dinç bir partiydik. Yüzde 38'e düşmüştük. AK Parti öldü mü? Şimdi öyle bir hava estiriyorlar ki AK Parti yüzde 44'e inse bitti sayacaklar. CHP 100'de 35'e çıksa zafer kazanmış olacak. Biz yüzde 42'ye insek AK Parti bitmiş olacak. Bu bir algı operasyonu. Ama bence işlemiyor."

200 AYDININ BİLDİRİSİ

"Herkes fikrini yazar da birbiriyle alakasız bir sürü grup aynı şeyi söylemeye başlamışsa artık o andan itibaren başka bir tartışma başlar. 200 aydının imzaladığı bir bildiri var. Bir çoğu tanıdığım isimler. Bir kısmı "Ya biz bir şey yazarken 'PKK'yla arana mesafe koy' diye yazalım" diyecek kadar makul olmasını beklediğiniz isimler. Yani sen demokrasi için bir çağrıda buluyorsun ama "silahı bırak" diyemiyorsun. Bu bir aydın vicdanı açısından o kadar ağır bir şey ki. Ben bunlarla karşılaştığımda soracağım. Senin üniversitene birisi ders vermeye gelse yanında da silahlı bir adam olsa ikisini birlikte amfiye sokar mısın?"

"ÇETELER KÖYLERDE TEHDİT EDİYOR"

Başbakan Davutoğlu, dün Van mitinginde HDP'ye yüklendi. Miting öncesi protesto eylemi yapan bazı kişiler gözaltına alındı. Davutoğlu, özetle şunları söyledi: "Şiddete, teröre yönelik bir dil kullanıyorsanız yanlış yoldasınız demektir. Türk'e yabancı CHP'yi, Kürt'e yabancı HDP'yi bu millet iktidar yapar mı? Çözüm sürecinde silahlar bırakılsın dediğimizde karşımızda bir cephe oldu. CHP halkın değerlerine ne kadar yabancı ise HDP'de o kadar yabancıdır. CHP sorar İsrail ile neden dost değiliz? Diğer yandan HDP Eş Genel Başkanı Kudüs Yahudilerindir der Kudüs. 24 Nisan yaklaşırken Papa açıklama yaptı dedi ki 'Müslümanlar soykırım yaptı' sonra Eş Genel Başkan dedi ki 'Soykırım yapılmıştır, Kürtler yapmıştır ve ben özür diliyorum.' Seçimler yaklaşıyor. Bazı çeteler muhtarları dolaşıp şu köyden şu kadar oy çıkmazsa hesabını sorarız diyor. Bakın buradan meydan okuyorum Demirtaş ve arkasındaki çevrelere ve aydınlara sesleniyorum. Siirt'te üç kızımız mitingden çıkıp HDP binasının önünden geçerken saldırıya uğradı. Bunlar kadına karşı şiddeti gündeme getirenler şimdi cevap versin, bu zorba erkekler HDP binasından çıktı ve bacılarımıza saldırdılar. Biz HDP binalarına saldırı yapıldığında hemen kınadık. HDP ve özgürlükçü geçinen aydınlardan bir tek kınama gelmedi, bari bu genç kızlara yapılan saldırıyı kınasınlar."

(Kaynak: Vatan)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.