Dinçer şuan Türkiye çapında 33 bin öğretmenin norm fazlası olduğunu belirtti ve "Biz onlara şuan bulundukları illerde ders veremiyoruz. Samsun'u merkezinde 481 tane norm fazlası öğretmen var. Sınıf öğretmeni bunlar. ilçelerinde ise sınıf öğretmeni ihtiyacı var gönderemiyorum. Ben ilçelerinde 772 ücretli öğretmen istihdam ediyorum. Ücretli öğretmen ile kadrolu öğretmenin sınıftaki etkinliği aynı olabilir mi? Bunun bir sosyal maliyeti yok mu bu ülkeye. Ayrıca merkezde durduğu halde maaş alan ama derse gitmeyin bir öğretmeni, bir dersin boş geçmesinin bu ülkeye sosyal maliyetini, hesap etmeliyiz.

33 bin norm fazlası öğretmenin bu ülkeye yıllık maliyeti 1 milyar 100 milyon liradan fazla.

Şuan 17 bin sınıf öğretmeni var ve bizim ihtiyacımızın olmadığı yerlere girmek istiyorlar. Eğer o 17 bin öğretmenin maliyetini karşılayalım diyorsanız, vergi verenlerin vergileriyle karşılayalım diyorsanız, ben bunu memnuniyetle karşılar ve bu öğretmenlerimizi istedikleri yere atarım." dedi.

BUNUN BİR ORTA YOLU YOK MU?

Programı sunanın "Sayın Bakanım bunun bir orta yolu yok mu?" sorusu üzerine Sayın Dinçer şunları söyledi: Bana bu konuda bir teklif getirmelerini öneriyorum. Sistem önersinler, o sistemle ülkeyi sosyal ve mali olarak sıkıntıya sokmayacak ve öğretmenlerimizi mutle edecek bir teklife açığım."

30 YIL DERS VERDİM

Ben şunu bilen bir insanım. Bu ülkede 30 yıl ders verdim. Bir öğretmenin huzuru, mutluluğu eğitimin niteliğini doğrudan etkileyen bir faktördür. Bizim de şuanki çırpınışımız bu yüzdendir.

KESTİRİP ATMIYORUM

Dinçer sorulara verdiği cevapta "Niye biz alan değişikliği için uğraşıyoruz, niye biz becayiş sistemi için uğraşıyoruz. Kestirip atmıyorum. 16 bin öğretmeni atadık, 9 bini için uğraşıyoruz. Bu ne anlama geliyor sizce. Bu bizim merhametimizin olmadığı anlamına mı geliyor? Yoksa içinde bulunduğumuz sorunu size anlatmak anlamına mı geliyor" dedi.

MEMURLAR.NET