EBS'den Yeni Sınav Sistemi Değerlendirmesi

EBS'den Yeni Sınav Sistemi Değerlendirmesi

Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi’nin (TEOG) Avantajları ve Dezavantajları

04 Ağustos 2013 tarihinde Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Seviye Belirleme Sınavı’nın (SBS) kaldırılarak yerine Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi’ni (TEOG) kamuoyuyla paylaştı.

Yeni sınav sisteminin kamuoyuna açıklandığı haliyle birçok soruyu da beraberinde getirdi. Bunlar, başta öğrenciler ve öğretmenler olmak üzere pedagojik açıdan ne gibi sorumluluklar getirilmekte ve yeni sistemin eskisinden farkı nedir? Ayrıca bu SBS’siz liseye geçme yönteminin güçlü ve zayıf yönleri nelerdir?  Bu sorulardan hareketle değerlendirildiğinde SBS’siz yeni sistemin önemli avantajları bulunmakta, aynı zamanda şimdiden birtakım tedbirler alınmadığı ve geç kalındığı takdirde ileride kısmen sorun teşkil edebilecek eksik ve belirsiz yönleri bulunmaktadır.

1. Tek Sınava Dayalı Sınav Sistemi Kalkıyor

Önceden SBS sınavıyla liselere geçiş tek bir sınavla ve birkaç saat içinde gerçekleşirken, bu sistemde SBS kalktığı için 6, 7 ve 8. sınıf olmak üzere bu süreç 3 yıla yayılmakta ve her yıl öğrenciler 6+6=12 “denetimli sınav”a gireceklerdir.  İki sınavlı derslerin ilki, üç sınavlı derslerin ise ikinci sınavları, illerde “denetimli sınav” şeklinde yapılacak. Okullarda yıllardır yapılan sınav sisteminde yapılan tek değişiklik, belirlenen toplam 6 derste yapılan sınavlardan birer tanesinin “denetimli sınav” şeklinde merkezden belirlenecek sorularla kendi öğretmenleri dışında ve gözetiminde olacaktır.  Bu yöntem teknik alt yapı ve ihtiyaçlar giderildiği takdirde mümkün olabilir. Böylece sınavlar daha objektif bir şekilde tek merkezden belirlenecek ve aynı ya da benzer sorularla tüm öğrenciler sınava girmiş olacaktır. Ancak 6, 7 ve 8. sınıflarda yapılacak olan 12’şer (toplam 36) sınav gerek öğrencide gerek velide sınav kaygısını artıracağından endişe duymaktayız.

2. Bugüne Kadar İhmal Edilen Okul ve Öğretmenin Önemini ve İtibarını Artırma İmkânı Veriyor

Altyapı eksikliği, öğretmen açığı vb. gibi sorunlar nedeniyle bugüne kadar okullarımızda öğrencilerimize verilen eğitimler yeterli olmadığından hem ulusal hem de uluslararası sınavlarda başarı düzeyi belli seviyelerde kalmıştır. Bu nedenle dershane, özel ofis derslikler gibi okulun veremediği eğitimi aileler telafi edici kurum ve aracılara başvurmaktaydılar. Her ne kadar bu sistem de dershaneleri tamamen ortadan kaldırmayacak olsa da okulun önemini kesinlikle önceki dönemlere göre daha iyi bir seviyeye çıkarma potansiyeli taşımaktadır. Ayrıca öğretmenlerimizi de daha aktif hale getirmekte ve toplumsal itibarı daha da artmaktadır. Kısaca bu sistem, okul ve öğretmen merkezli bir mantıkla hareket etmekte ve öğretmenlerimize yeni fırsatlar sunmaktadır. Umulur ki bu fırsat iyi organize edilsin ve eğitimde verimlilik daha da artsın.

3. Bazı Okullarda ve İllerde Mevcut Olan Öğretmen Açığı Bir An Önce Giderilmelidir

 Tüm Türkiye’de merkezden belirlenen aynı ya da benzer sorularla sınavların yapılması için okullar, iller ve bölgeler arasındaki eğitim ve personel farkının bir an önce kapatılması amacıyla gerekli adımların atılması gerekmektedir. Bazı branşlarda özellikle kırsal bölgelere gidildikçe ciddi öğretmen eksikliği bulunmaktadır. Öğretmen eksikliği bulunan ya da branş öğretmeni dışında başka öğretmen tarafından verilen dersten sınava girecek öğrenciler için yeni bir çalışmanın başlatılması zorunludur.

4. Öğrenci ve Öğretmenlerin “Denetimli Sınav”la İlgili Alt Yapı ve Eğitim Eksikliği Giderilmeli ve Sınav Bilinciyle İlgili Oryantasyon Eğitimi Verilmelidir

Milli Eğitim Bakanlığı’nın bir an önce yeni sınav sistemiyle ilgili alt yapı eksikliklerini tamamlaması gerekmektedir. Sadece öğretmen eksikliği değil, özellikle kırsalda eğitim alan öğrencilerin ve öğretmenlerin, bilgisayar kullanma becerilerinin artırılması için eğitimlerin verilmesi zorunludur. Sınav zamanında öğrenci ve öğretmenlerin sınavın yapılacağı merkezlere sağlıklı bir şekilde taşınması da önemlidir. İleride tabletler üzerinden yapılası düşünülen sınavlar için henüz tabletli eğitim almayan öğrencilere ciddi teknik eğitimin verilmesi gerekmektedir. Öncelikle tüm okullarda tabletli ve internetli donanımının kurulması ve çalışır vaziyette olması gerekmektedir.

5. İyi Bir Planlamayla Uzun Vadede Bölgeler Arası Eğitim Farkının Azaltılmasına Katkı Sağlayabilir

Uzun yıllardır Türkiye’de ekonomik, sosyal ve eğitimden kaynaklanan bölgesel farklılıklar devam etmektedir. Ekonomi alanında, sağlık alanında bir takım iyileştirmeler olsa da eğitimin niteliği, iller ve bölgeler arasındaki farklar, yapılan ulusal sınavlar neticesinde açıkça görünmektedir. Eğer iyi planlanırsa, her ne kadar bölgeler arasındaki eğitim ve öğretim farkı tamamen yok edilmese de eskiye oranla bize azaltılma fırsatı vermektedir.

6. Notlarda ”Hormonlaştırma” Tehlikesi Var Mı?  Varsa Bu Tehlikenin Önüne Nasıl Geçilebilinir?

Liselere geçişte SBS kalktığına ve verilen 6 dersten alınacak notların ortalamasına göre değerlendirmenin yapılacağına göre, bu sistemin notların objektif olarak verileceği konusunda bazı kaygıları beraberinde getirmektedir. Bunlar iki sınavlı dersin birini, üçlü sınavlı dersin ikisi sınavını öğretmenlerin kendileri ve kendi okullarında yapacaklardır. “Denetimli sınav”dan düşük alan öğrencilerin başarısını bu sınavla öğretmen telafi edebilir ve bu da objektif değerlendirmeye gölge düşürebilir”. İleride karşımıza çıkabilecek böyle bir sorunu gidermek için ne tür sağlıklı bir model geliştirmek gerekir? Denetimli ve denetimsiz sınavlar arasında çıkması muhtemel durumlarda farka göre bir değerlendirme mi yapılacak? Burada öğretmenin ve okulun durumu ne olacak? Bu farkı oluşturan başka faktörler var mı? Bütün bunların netliğe kavuşturulması gerekmektedir.   

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.