Eğitimde İGEDER Fırtınası

Bir öğretmenin hayatında elbette olağanüstü hareketli günler olabilir ama bu kadar mı olur? Doğrusu “evet olur” diyemiyorum. İstanbul Gönüllü Eğitimciler Derneği geçen hafta gerçekleştirdiği faaliyetlerle öğretmenlerin dünyasında adeta bir fırtına estirdi.

Malum Muharrem ayını farklılığını yaşayarak müşahede ediyoruz. İkram edilen Aşureler, sanki Kerbela’nın acısını dindirmeye matuftur. Hayat devam ettiği için oturup sızlamanın bir anlamı yok. Aslolan şu hayat vetiresinde müzekker bir unsur olmaksa bize düşen de varsın koşuşturma olsun, nitekim öyle de oldu.

Haftaya başlarken, üzerimizdeki birkaç ayın yorgunluğu heyecana dönüştü. Uzun süredir yapılan hazırlıklar nihayet bu hafta kendini gösterecekti. Önce 22 Kasım’da “Öğretmen Gözüyle Kurban Kardeşliği” forumunu gerçekleştirdik merkez binamızda. İHH adına Arakan’a giden Said Demir ve Bulgaristan’a giden Adil Gülmez ile Deniz Feneri adına Sudan’a giden İhsan Erkul ve Nihat Morgül Beyler izlenimlerini paylaştılar İgeder gönüllüleri ile. Cuma günü tüm hazırlıklarını tamamladığımız çalıştay ve bilgi şöleni çalışmalarımızı son bir kez daha gözden geçirdik.

Ve 24 Kasım Cumartesi, bazılarınca çok abartılan Öğretmenler Günü. Güne İgeder Başkanı Cüneyd Ancın’nın açılış konuşmasıyla başladık. Daha sonra danışmanımız Osmangazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selahattin Turan’ın “Eğitimde 2100 Vizyonu” başlıklı konferansı vardı. Turan kısaca şöyle diyordu:

"21. Yüzyıl Değişiyor…

Bugün 10 yaşında olan bir çocuk, 2075 yılında emekli olacak. Gelecek, bugünden çok farklı olacak; gelecek için en önemli gündem teknolojik gelişim değil, gençlerin kendi kendilerini yönetememesi olacak ve Türkiye olarak buna hazır değiliz.

Akademik öncelikler ikinci sırada bırakılarak iyi insanı, yeryüzü insanını yetiştirmeyi hedeflemeliyiz. Gelecek belirsizliklerle dolu, 10 yıl önce olan mesleklerin çoğu şimdi yok. Şimdi olanlar da gelecekte olmayacak.

O bakımdan eğitimi ve okulu yeniden kurmalı, yeni bir öğretmen modeli tasarlamalı, beceri ve insanî değerlerin öncelendiği beden ve ruh dünyasını temeline alan bir anlayışa eğitimde fırsat tanımalıyız."

 

Kutlamalar arasında belki de en anlamlı olanı bizim çalıştaydı. Bazı öğretmenler çeşitli mekânlarda sazlı sözlü ayşü işret meclisleri yaparlarken İgeder  “Eğitimde Yeni Arayışlar” temalı 1. Ulusal Eğitim Çalıştayı’nı yapıyordu. Çok hararetle tartışmaların rüzgâr gibi estiği toplantılarda eğitim sahasının önemli başlıkları masaya yatırılmıştı:

Oturum Başlıkları ve Yöneticileri

Eğitimde 2100 Vizyonu - Prof. Dr. Aytaç AÇIKALIN

1.    Eğitimde gelecek vizyonu nasıl kurgulanmalıdır?

2.    Türk Eğitim Sisteminin özgün bir eğitim sistemi olarak yeniden yapılandırılması,

3.    2100 Türkiye'sinin ekonomik, siyasi, demografik yapısıyla uyumlu bir eğitim vizyonu nasıl geliştirilebilir?

4.    Yeni Türk Milli Eğitim sisteminin temel paradigmaları neler olmalıdır?

 

Öğretmen Yetiştirme - Doç. Dr. İbrahim KOCABAŞ

1.    Yeni Türk Eğitim Sisteminde görev alacak öğretmenlerin özellikleri neler olmalıdır?

2.    Öğretmen hangi aşamalardan geçerek nerede ve nasıl yetiştirilmelidir?

3.    Öğretmen ihtiyacının belirlenmesinde YÖK ile MEB işbirliği nasıl sağlanmalıdır?

4.    Öğretmen kariyer basamakları neler olmalıdır?

5.    Öğretmen yetiştiren kurumlar hangi stratejilerle hareket etmelidir?

6.    Öğretmenin yetiştirilmesinde okul uygulaması süreci nasıl planlanmalıdır?

7.    Aday öğretmenliğin yeniden yapılandırılması.

 

Din Eğitimi ve Öğretimi - Prof. Dr. Recep KAYMAKCAN

1.    Türkiye'de din öğretiminin yeniden yapılandırılması ihtiyacı,

2.    Din eğitiminde devletin müdahalesinin sınırları ve sivil toplumun rolü,

3.    Din eğitimi ve öğretiminde özel öğretim kurumlarının yeri,

4.    Din eğitiminde öğretim programları,

5.    Din algısının şekillenmesinde din eğitimi yaklaşımları ve din eğitimcisinin rolü,

6.    Dünyada din eğitimi ve öğretimi politikaları,

7.    Sosyal Hizmet Kurumlarında din öğretiminin niteliği (Yetiştirme Yurtları, sevgi evleri, Huzurevleri vs.)

 

Eğitim Politikaları - Doç. Dr. Hasan Basri GÜNDÜZ

1.    Eğitim politikalarının demokratikleştirilmesi,

2.    21. yüzyılda  “okul ve okul sistemlerinin”  yeniden oluşturulması,

3.    Eğitim sistemlerinin oluşturulmasında yerel bazda toplumsal taleplerin rolü,

4.    Sosyal, fen ve sanat alanlarının eğitiminde hedeflerimiz,

5.    Eğitimde sosyal adalet ve fırsat eşitliğinin sağlanmasına yönelik politikalar,

6.    Eğitim politikalarının oluşturulmasında STK ve Özel Öğretim Kurumları'nın rolü.

 

Gün sona ererken tartışma ortamının zihinsel yorgunluğuna rağmen tecrübeli katılımcıların da desteğiyle bir sonuç bildirgesi hazırlayabildik:

İSTANBUL GÖNÜLLÜ EĞİTİMCİLER DERNEİĞİ [İGEDER]

I. ULUSAL EĞİTİM ÇALIŞTAYI

SONUÇ BİLDİRİSİ

24 Kasım 2012, İstanbul, Türkiye

24 Kasım 2012 tarihinde İGEDER merkezinde Eğitimde Yeni Arayışlar temalı bir çalıştay yapılmıştır.“Eğitimde 2100 Vizyonu”, “Öğretmen Yetiştirme”,”Din Eğitimi ve Öğretimi ve “Eğitim Politikaları” başlıklı bu çalıştaya farklı kesimlerden yaklaşık 400 kişi katılmıştır. Toplantı sonuçları daha sonra rapor haline getirilecektir. Çalıştay gruplarından elde edilen müzakereler ışığında aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır.

  1. 2100 yılında çocuk, doğa, bilim, teknoloji ve inanç birlikte mütalaa edilecektir.
  2. 2100 yılında topluma, eğitime ve çocuğa kimin şekil vereceği belirsizdir.
  3. Eğitim politikaları Türkiye’nin ve insanlığın geleceğine yön verecek şekilde, -bir istikamet ve mefkûre doğrultusunda-, tasarlanmalı ve uygulamaya konulmalıdır.
  4. Milli eğitim müfredatı ideolojik söylem ve ifadelerden arındırılarak çağcıl gelişmeler ışığında ülkenin geleceği ve uzun dönemli var olma stratejisi ile ilişkilendirilmelidir.
  5. Eğitimin her kademesinde, yatay ve dikey geçiş imkânları sağlanmalı, her yaş ve her düzeyde bölüm, alan ve okur tür veya lise değiştirme hakkı verilmelidir.
  6. Türkiye'deki din eğitim ve öğretimi ilkokuldan yükseköğretime, toplumsal ihtiyaçlar da dikkate alınarak, kurumlar arasında işbirliği ile bir bütüncül olarak ele alınmalı ve bu yönde politikalar geliştirilmelidir.
  7. Yüksek din öğretiminde, toplumun beklentileri ve sosyal hizmet alanlarındaki ihtiyaçlar doğrultusunda, program çeşitliliği sağlanmalıdır.
  8. Özel İmam Hatip Liseleri açılmalıdır.
  9. Türkiye’yi yarınlara taşıyacak ve insanlığa modeller önerebilecek gelecek nesli yetiştirecek yeni bir öğretmen modeli tasarlanmalıdır.

10.Ulusal Öğretmen Stratejisi çerçevesinde Milli Eğitim Bakanlığı ile eğitim fakülteleri arasındaki ilişki güçlendirilmeli, uygulama okulu, staj uygulamaları ve öğretmen istihdamında işbirliğine gidilmelidir.

 

Ve 25 Kasım 2012, yer Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi Program ise artık bir İGEDER kılasiğine dönüşen Öğretmen Sempozyumu. Bu sene dördüncüsü icra edilecek. Hazırlıklar tamam, genç gönüllüler çok dinamik ve eğitimliler. Organizasyon neredeyse kusursuz. Bir sürü tanıdık ve yeni tanışacağımız meslektaşlar. Beraber öğrencilik yaptığımız arkadaşlar doçent veya profesör olarak karşıma çıkıyorlar. Acıtıcı sürprizler… ama fazla sorun haline getirmemek lazım. Nihayet herkesin bir kaderi var.

 

25 Kasım Pazar günü Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi'nde yapılan bilgi şöleninde öğretmenler uygulamalarını ve önerilerini meslektaşlarıyla paylaştı.

 

Bir İGEDER geleneğine dönüşen dördüncü Öğretmenim Sempozyumunun açılış konuşmasında Mehmet Cüneyt ANCIN sempozyumun önümüzdeki yıl  uluslararası katılıma ve paylaşıma açılacağını müjdeledi.

Binin üzerinde öğretmenin katıldığı sempozyum, I. Ulusal Eğitim Çalıştayı sonuç bildirisinin Gökhan ERENOĞLU tarafından okunmasıyla sona erdi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum