"Ek Ders Ücreti 2 Kat Artırılmalı" Talebi

"Ek Ders Ücreti 2 Kat Artırılmalı" Talebi

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Kolukısa ile birlikte Şırnak Şubesi’nin Cizre’de ve Mardin Şube il divan toplantısında konuştu

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, eğitimin en önemli sorunlarının başında öğretmen açığının geldiğini belirterek, “Kalkınmada öncelikli ve sosyo-eokonmik açıdan dezavantajlı bölgelerde bulunan okullarda görev yapan ve bu okulları tercih edecek öğretmenlere ilave tazminat, askerlik hizmetinin görev başında yapılabilmesi, hizmet puanının iki katı oranında artırılması, iki yılda bir derece alma, ek ders ücretinin yüzde 100 artırılması, dört yıllık çalışma süresi sonunda ilk üç tercihinden birine atanma gibi haklar tanınmalıdır” dedi.

 

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Kolukısa ile birlikte Şırnak Şubesi’nin Cizre’de düzenlediği programda ve Mardin Şube il divan toplantısında konuşan Ali Yalçın, bölgede okulların boş bırakılmaması anlamında ortaya konulan iradenin takdire şayan olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

 

“Şırnak’a son atanan öğretmen sayısı bu anlamda önemlidir. Fakat eğitim çalışanını buraya getirmek kadar onları burada tutmak da önemlidir. Türkiye’nin eğitim-öğretim ve bilim hizmet kolunda genel yetkili sendikası olarak, toplu sözleşme masasına da taşıdığımız istihdamda güçlük çekilen yerlerde çalışanlara ilave tazminat verilmesi konusunda talebimizi bir kez daha belirtmek istiyoruz. Eğitim-Bir-Sen olarak, yıllardır bu konuyu gündeme getirerek, çözüm yolunu da gösteriyoruz. Kalkınmada öncelikli ve sosyo-eokonmik açıdan dezavantajlı bölgelerde bulunan okullarda görev yapan ve bu okulları tercih edecek öğretmenlere ilave tazminat, askerlik hizmetinin görev başında yapılabilmesi, hizmet puanının iki katı oranında artırılması, iki yılda bir derece alma, ek ders ücretinin yüzde 100 artırılması, dört yıllık çalışma süresi sonunda ilk üç tercihinden birine atanma hakkının verilmesi gibi haklar tanınmalıdır. Bu talebimizi 19. Milli Eğitim Şûrası gündemine de taşımış ve ‘Öğretmenlerin ihtiyaç duyulan il ve bölgelerde görev yapmalarına yönelik bir teşvik sistemi geliştirilmelidir’ şeklinde karar altına alınmasını sağlamıştık. Bu ve diğer şûra kararlarının bir an evvel uygulanmasını istiyoruz.”



 

Angarya İstemiyoruz

 

Yönetmelik zoruyla ve ceza tehdidiyle öğretmenlere nöbet görevi verilip karşılığında hiçbir ücret ödenmemesinin öğretmenleri rahatsız ettiğini vurgulayan Yalçın, “Kamu kurumlarında yapılan her nöbet görevinin bir karşılığı bulunmasına rağmen Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı eğitim kurumlarında nöbet görevinin bir karşılığının olmamasının izah edilecek bir tarafı yoktur. 2013 yılı toplu sözleşme masasının yanı sıra Kasım 2013, Mart 2014 ve Kasım 2014 Kamu Personeli Danışma Kurulu toplantılarına da taşıdığımız ‘Eğitim kurumlarında görevli yönetici ve öğretmenlerce fiilen yerine getirilen nöbet görevi karşılığında, nöbet tutulan her gün için ek ders ücreti ödenerek’ talebimizin yerine getirilmesi için KPDK’ya sunmak üzere başlattığımız imza kampanyası devam ediyor. Bakanlık bu konuya sessiz kalmamalı, Başbakanlık üzerine düşeni bir an önce yerine getirmelidir” şeklinde konuştu.

 

Ek Ders Esaslarındaki Eşitsizlik Giderilerek Ders Ücretleri Artırılmalıdır

 

Uzun süredir öğretmenlerin ek ders ücretlerinde iyileştirme yapılmadığına dikkat çeken Yalçın, şöyle devam etti: “Bakanlık, sendikalardan da görüş alarak ek ders esaslarında yapmayı planladığı değişikliği, aradan uzun zaman geçmesine rağmen bir türlü yapamadı. Ek ders esaslarında ücret dengesizliğine ve mağduriyete neden olan hükümler, uzun bir zaman geçmesine rağmen hâlâ değiştirilmemiştir. 2006 yılında köklü bir değişikliğe uğrayan ek ders esasları, dokuz yıla yakın bir süredir uygulanmakta ve değiştiği günden beri bazı adaletsizlikler sürmektedir. Sendika olarak hazırlayıp bakanlığa sunduğumuz taslak dikkate alınmalı, gereken mevzuat değişiklikleri bir an önce yapılmalıdır. Öğretmenlerin branşlarına göre ek ders ücretlerindeki adaletsizlik, okul türlerine göre yöneticilere verilen ve izahı mümkün olmayan ek ders ücreti farklılıkları sorunu çözüme kavuşturulmalıdır. Hâlâ 10 TL’nin altında olan ek ders birim ücreti, iki katına çıkarılmalı, öğretmenlerin girebilecekleri ek ders saati üst limiti yeniden gözden geçirilerek, ihtiyaçlar doğrultusunda artırılmalıdır.”




 

Okullarda yapılan sınavlarda görev yapan öğretmenlere ödenen ücret dağılımdaki adaletsizliğin giderilmesi gerektiğini dile getiren Ali Yalçın, sınav ücretlerinin sınav görevlileri için 5 saatlik ders üzerinden değerlendirilerek, ÖSYM’nin yaptığı sınavlarda olduğu gibi, 120 TL ile ücretlendirilmesi, aynı işe farklı muamele konusunun bir an önce çözülmesi gerektiğinin altını çizdi. Konuyu toplu sözleşme masasına taşıdıklarını hatırlatan Yalçın, “Bu konu KPDK’ya aktarıldı. Devlet Personel Başkanlığı’nda konunun muhatabı olan Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileriyle de görüştük. Bu adaletsizlik artık sona erdirilmelidir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın ek ders esaslarındaki ilgili kısmı kaldırması yeterlidir. Bu konudaki kararlılığımız devam ediyor, bu sorunu da çözeceğimize inanıyoruz” ifadelerini kullandı.





 

Yalçın, destek kurslarına giren öğretmenlerin ek ders ücretlerinin yüzde 100 artırılması konusunda verdiğimiz mücadele sonucu Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun kurs ücretlerini yüzde 100 artıracakları yönünde açıklamada bulunduğu, bu konuyla ilgili düzenlemenin acilen yapmasını beklediklerini kaydetti. Yalçın, kursların yapıldığı günlerde görev yapan hizmetlilere de hak ettikleri ücretin verilmesi çağrısında bulundu.





Memurlara Kılık Kıyafet Dayatılmamalıdır

 

Türkiye’de yıllardır kamusal alan yalanıyla kadınlara ve kız öğrencilere yönelik uygulanan kılık-kıyafet dayatmasının, Eğitim-Bir-Sen’in çeşitli eylem ve etkinliklerden sonra başlattığı, kamuoyu desteğini ortaya koyması bakımından bir ilk olan kampanya sonucunda toplanan 12 milyon 300 bin imza ve sonrasında ortaya koyduğu sivil itaatsizlik eylemi neticesinde kamuda çalışan kadınlara yönelik ‘başı açık’ dayatmasına son verilerek, kadının kamu hizmetine katılımında önemli bir engelin aşıldığını hatırlatan Yalçın, “Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Okul Öğrencilerinin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmelik’te de yapılan değişiklikle öğrencilere kılık kıyafet dayatmasının kaldırılması son derece önemli bir adım olmuş ve bir yasak daha tarihe karışmıştır. Ama kamu personelini ilgilendiren çerçeve yönetmelikte de acilen değişiklikler yapılarak, sivil itaatsizlik gerekçelerimizden olan erkek kamu çalışanlarına da kılık ve kıyafet dayatmasından vazgeçilmelidir” diye konuştu.


 

Çözüm Süreci Türkiye ve Bölge İçin Büyük Bir Şanstır

 

Çözüm sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yalçın, şöyle konuştu: “Çözüm sürecini son derece önemseyen, çözüm sürecinde akil adamlar heyeti arasında Onursal Genel Başkanımız Ahmet Gündoğdu’nun bulunması ve o süreçte teşkilat olarak bütün genel başkan yardımcılarımızla sürece olabildiğince katkı sunan, illerde yaptığı bilinçlenme toplantılarıyla buna katkı sunmaya çalışan bir teşkilat olarak gelinen noktayı son derece önemli buluyoruz. Çözüm süreci bugün Türkiye için bir şanstır. Bunun ıskalanmaması, konunun taraflarının mutlaka ama mutlaka bu süreci iyi değerlenmesi ve bu bölgenin insanının hayrına olacak, bu bölgedeki terör gerçeğinin ortadan kaldırılması sürecinin bir fırsat olarak değerlendirilmesi gerektiğini bir kez daha ifade etmek istiyorum. Çünkü geldiğimiz nokta itibarıyla Türkiye ve bölge için bir şanstır. Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen ailesi olarak, bu süreci son derece önemsiyoruz.”



 

Program, Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Şükrü Kolukısa, Şırnak Şube Başkanı Mehmet Sarı ve Cizre Temsilcisi Abdullah Çatı’nın konuşmalarının ardından, il ve ilçe merkezindeki teşkilat yetkilileriyle yapılan istişarelerle sona erdi.


 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.