Fatih Projesi Ve Teknoloji Çöplüğüne Dönen Okullarımız

Fatih Projesi Ve Teknoloji Çöplüğüne Dönen Okullarımız

Aktif Eğitimciler Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Seyit Mehmet TEZCAN, Fatih Projesinin topluma “eğitim sistemimizi bilişim çağının gerektirdiği teknolojik altyapıya kavuşturacağız” diyerek pazarlandığını ancak gelinen noktada projenin iflas ettiğini sö

Aktif Eğitimciler Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Seyit Mehmet TEZCAN, Fatih Projesinin topluma “eğitim sistemimizi bilişim çağının gerektirdiği teknolojik altyapıya kavuşturacağız” diyerek pazarlandığını ancak gelinen noktada projenin iflas ettiğini söyledi.

TEZCAN, yaptığı açıklamada, Türkiye şartlarında eğitimin bilgisayar teknolojisinden yararlanılarak yapılması hedefleniyorsa, önce okulların altyapısının buna hazır hale getirilmesi gerektiğini ifade etti.

TEZCAN, açıklamalarına şu şekilde devam etti: “Milli Eğitim Bakanlığı son yıllarda başlattığı birçok projeyle ya siyasi iktidarın keyfi uygulamalarına hizmet etti ya da eline yüzüne bulaştırdı. 4+4+4 sistemini köklü bir reform diye getirdiler, oluşan fiili duruma bakılırsa şimdi bundan nasıl döneceklerinin formülünü arıyorlar. TEOG sınavı getirildi, yerleştirmelerde skandalların ardı arkası kesilmedi. Sırf birilerinin özel dershanelere kin ve garezinden dolayı devlet dershaneciliği başlattılar, ne okullar ne öğrenciler bunun nasıl olacağını hala bilmiyor. “Okullara demokrasi getiriyoruz, müdürleri öğrenciler ve öğretmenler seçecek” dediler, hukuksuz mülakatlarla okul yönetimlerini bir sendika üyelerine teslim ettiler. “Özel okullara teşvik vereceğiz” dediler, uygulamayı iktidarın hoşuna gitmeyenleri cezalandırma aracına dönüştürdüler. Aldatmaca, göz boyama ve birilerine kıyak uygulamalarının teknolojik ayağında da Fatih Projesi vardı.

Proje topluma “eğitim sistemimizi bilişim çağının gerektirdiği teknolojik altyapıya kavuşturacağız” diyerek pazarlandı. Ancak uygulama böyle olmadı. Siz Türkiye şartlarında eğitimin bilgisayar teknolojisinden yararlanılarak yapılmasını hedefliyorsanız, önce okullarımızın altyapısını buna hazır hale getirerek başlamanız lazım. Bugün ülkemizde bırakın elektronik altyapıyı, binlerce okulumuzun daha doğru dürüst ısıtma sistemi, elektriği, suyu, tuvaleti, lavabosu yok. Siz bir bina yaparken önce temelden başlarsınız. Önce çatıyı yaparak bina yapamazsınız. Tablet dağıtmak, okullardaki temel altyapı buna hazır hale getirildikten sonra yapılmalıydı. MEB ise toplumda sanki proje hayata geçiriliyormuş gibi algılanması için işe tablet dağıtarak başladı. Bu tabletlerin amacına uygun kullanılması için uygun bir altyapı olmadığından çocukların elinde sadece bir oyuncağa dönüştü. Ortada ciddi bir proje falan yoktu. Sadece şov yapıldı. Ama bunun topluma maliyeti yüksek oldu. Yüzbinlerce tablet dağıtıldı ve birileri kamu kaynaklarıyla zengin edildi.”

Günümüzde teknolojinin kendisini çok hızlı yenilediğini ifade eden TEZCAN, her elektronik ve teknolojik aracın kısa bir süre sonra daha donanımlı üst versiyonunun piyasaya çıktığını, bu yüzden kamu kaynaklarının, alınan o tabletlerden dolayı çoktan teknoloji çöplüğüne gittiğini ifade etti.

TEZCAN açıklamasında: “Fatih Projesine ayrılan bütçe okullarımızın diğer ihtiyaçlarına ayrılmış olsaydı, eğitim sistemimizin ve öğrencilerimizin buradan elde edeceği fayda Fatih Projesinden kat kat daha fazla olurdu.

Ülkemizde sadece ilköğretimde ortalama bir Avrupa ülkesinin nüfusundan fazla öğrencimiz var. Böylesine devasa bir eğitim sisteminde siz köklü bir adım atacaksanız, bunun hem uygulanabilirliğini hem de fayda-maliyet analizini iyi yapmanız gerekmektedir. Bu konuda kimseyle görüşmeden, eğitimin paydaşlarıyla istişare etmeden ben yaptım oldu mantığıyla yola çıkarsanız, sadece ve sadece bu ülkeye zarar verirsiniz. Kaldı ki, proje, uygulanacağı varsayılan okullarda da hiçbir şekilde amaca hizmet etmemiştir. Ne öğretmenler, ne öğrenciler ne de veliler ortaya çıkan tablodan memnun değildir. Dağıtılan tabletler derslerde hiçbir işe yaramadığı gibi, zaten giderek gençlerimizi tehdit eden çağın hastalığı “bilgisayar ve internet bağımlılığını” körüklemekten başka bir işe yaramamıştır. Dünyada en ileri ülkeler bile, okullarında bu tür konularda böyle fütursuz adım atmamaktadır. Bu tür projeler sadece maddi maliyet açısından değil, insani ve pedagojik açıdan da iyi analiz edilmeye muhtaçtır. Eğitim uzmanları, bu konularda son derece haklı olarak endişelerini dile getirmektedir. Umarız bu endişeler eğitim sistemine yön veren bürokratlar ve ülkeyi idare edenler tarafından dikkate alınır ve biran önce yapıcı adımlar atılır.” Dedi. 

İlgili Haberler
Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum