Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, öğrencisi tarafından uğradığı bıçaklı saldırı sonrasında hayatını kaybeden Fen Bilgisi öğretmeni Rabia Sevilay Durukan’ın İzmir’deki cenaze töreninde, Cnn Türk’ün canlı yayınına konuk oldu.

Rabia Sevilay Durukan’a Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve tüm eğitim camiasına baş sağlığı dileyen Genel Başkan Koncuk şunları kaydetti: “Bu olaylar ‘geliyorum’ diyor. Yıllardır kamuoyuna ‘öğretmenlerimizi değersizleştirmeyin, yoksa ülkenin geleceği olmaz. Millet olarak, ülkeyi yönetenler olarak öğretmenlerimize sahip çıktığımızı her fırsatta gösterin’ diyoruz. Ama bu ülkeyi yönetenler ne yazık ki öğretmenlerin yaptığı işleri küçülten, onları toplumda horlayan açıklamalar yapıyor. Milli Eğitim Bakanları da zaman zaman bu hatayı yapıyor. Siz öğretmenleri kazanmadan Türk mili eğitiminin yaşadığı sorunları çözebilir misiniz? Eğitim davasında başarılı olmadan-hangi siyasi iktidar olursa olsun, hangi projeyi uygularsanız uygulayın- Türkiye’ye çağ atlatabilir misiniz? Hayır. Ama siyasilerin ağzında, bilhassa iktidarın ağzında sözde kalan ifadeler oluyor.

Başbakanın, Bakanların söylemleri ve öğretmenlerin toplumda itibarsızlaştırılması sonucunda artık öğrencilerimiz de öğretmenleri maalesef değersiz varlıklar gibi görmeye başladı. Üzücü olan bu. Bizim canımız, ciğerimiz, varlık sebebimiz öğrencilerdir. Oysa bundan 5 yıl, 10 yıl önce öğretmenler, öğrencilerin, velilerin gözünde ulaşılmaz bir devdi. Önemli insanlardı. Aradan geçen süre içinde ne değişti? Öğretmenlerin bu kadar saldırıya uğramasının sebebi kim diye sormamız lazım. Bunun zaman içinde bu ülkeyi yönetenler ve milletimiz tarafından idrak edilmesini arzu ediyorum. Öğretmen çocuğun kulağını çektiğinde, onun geleceği adına öğrenciyi ikaz ettiğinde, öğrenci velisi öğretmeni şikayet ediyor. Dolayısıyla o öğrenci, ‘demek ki öğretmen değersiz bir varlık. Annem, babam da değer vermiyor’ diye düşünüyor. Toplumsal olarak bu arızanın giderilmesi gerekir. Tüm velilerimizi öğretmenlerimize sahip çıkmaya davet ediyorum. Öğretmenlerimize sahip çıkmak, çocuklarımıza sahip çıkmaktır. Çünkü itibarlı bir öğretmen, öğrencinin gözünde kıymeti olan bir öğretmen, daha iyi öğretebilen, çocuklara daha iyi bir gelecek hazırlayabilen öğretmendir.

Okullarda ciddi bir güvenlik sorunu da var. Okullara özel güvenlik kadrosu tahsis edilmelidir. Bu en azından caydırıcı olabilir. Çünkü sadece öğretmene okul içinden saldırı yok ya da sadece öğrencinin diğer öğrencilere şiddeti yok. Dışarıdan gelen etkiler de var. Okulların önünde uyuşturucu ticaretinin varlığını hepimiz biliyoruz. Okullarda güvenlik görevlileri mutlaka olmalıdır. Bilhassa bazı illerimizde sorunlu mahalleler var. Buralarda özel tedbirler alınmalıdır. Sevilay öğretmenimiz bıçaklanmadan önce çocuğun annesi okulu arıyor. Polis okula gidiyor. Öğrenci o sırada okulda bulunmadığı için polis geri dönüyor. Oysa polis okulda biraz daha bekleseydi, belki de bu olay yaşanmayacaktı.  

Öğrencilere yönelik disiplin yönetmeliğinin de mutlaka değerlendirilmesi lazım. Her türlü ahlaksızlığı yapan, birtakım illegal ilişkilerde olan öğrencileri okuldan atmak mümkün değil. Bunun da disiplin yönetmeliği yönünden düzeltilmesi lazım ki; öğretmenlerimiz, okul idarecilerimiz o öğrenciler için tedbir alabilsin. Okul müdürlerinin ve öğretmenlerin bu çapta öğrencilere yaptırım gücü olmadığını herkesin bilmesi lazım.”

GENEL BAŞKANIN AÇIKLAMASI İÇİN TIKLAYINIZ...