Genel İdari Hizmetleri Personelinin Sorunlarını Kim Çözecek?

Genel İdari Hizmetleri Personelinin Sorunlarını Kim Çözecek?

Türk Eğitim Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanlığı Milli Eğitim Bakanlığı Genel İdare Hizmetleri sınıfına dahil personelin sorunları ile ilgili basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasında konuşan Şube Başkanı Merih Eyyup Demir şunları söyledi:

Bakanlığımız bünyesinde Genel İdare Hizmetleri Sınıfı ve Yardımcı Hizmetler Sınıfında görev yapmakta olan personelin yaşamış oldukları sorunlar bulunmaktadır.

Bu sorunlardan bazıları şunlardır:

Özel Hizmet tazminatı Milli Eğitim Bakanlığında görev yapan öğretmenlere 10+10 olarak uygulanmıştır. Bu uygulamanın diğer genel idare personeline de yansıtılması özel hizmet tazminatlarının arttırılması gerekmektedir.

Genel İdare Hizmetleri Sınıfı, Teknik Hizmetler Sınıfı ve Yardımcı Hizmetler Sınıfında görev yapan personelin çocuklarını da bursluluk sınavlarında kontenjan hakkı verilmelidir.

Genel İdare Hizmetleri Sınıfı, Teknik Hizmetler Sınıfı ve Yardımcı Hizmetler Sınıfında görev yapan personele eğitime hazırlık ödeneği ödenmelidir.

Lisans mezunu olup ŞEF kadrosunda görev yapan personelin kadro dereceleri 3. Derece de takılıp kalmaktadır. Bu durumda ki şeflerin 1. Derece / 4. Kademeye kadar düşmeleri sağlanmalıdır.

Genel İdare Hizmetlerinde görev yapan Şoförlere risk tazminatı ödenmelidir.

Okullarımızın birçoğunda ya hiç hizmetli yoktur ya da okul büyüklüğü, okulun öğrenci ve derslik sayısına göre çok yetersiz sayıda hizmetli bulunmaktadır. Hizmetli yetersizliği olan okullarda çalışan hizmetliler onlarca sınıf ve idari oda temizliği yapmak zorunda kalmaktadırlar. Okullarımızda görev yapan hizmetli personelin başta görev tanımı olmak üzere, çalışma saatleri, derslik ve büro olarak temizlemeleri gereken alanın ne olduğu ile ilgili bir genelge çıkarılarak belirsizlik giderilmelidir.

Genel İdare Hizmetlerinde görev yapan personel iş yoğunluğu yüzünden mesai saatleri dışında da çalışmak zorunda bırakılmaktadır. Bu çalışmaları karşılığında personele izin yerine mesai ücreti ödenmelidir.

Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Genel İdare Hizmetleri sınıfına dahil kadrolarda şef unvanlı görev yapan arkadaşlarımızın sorunlarını Türk Eğitim Sen üyesi Kamu Şefleri Derneği il Başkanı Esin İzmirligil dile getirdi. İzmirligil, konuşmasında şunlara değindi:

 

 

KAMU ŞEFLERİNİN SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİMİZ

   Şef kadrosunda çalışanlar olarak Derneğimizce tespit edilen sorunların bir kısmı aşağıda belirtilmiştir.

1-                 Eşit işe eşit ücret parolasıyla çıkarılan 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname, şeflerin ek ödemelerini tüm kurumlarda eşitleyerek “eşit işe eşit ücret” yerine “eşit unvana eşit ücret” sistemini getirmiştir, Şefle Memur arasında 40 TL, Müdür arasında ise yaklaşık

1.200 TL’lik fark oluşmuştur.

                    666 sayılı KHK öncesi ve sonrası oluşan tablo aşağıda gösterilmiştir.

Unvan

EK ÖDEME ORANLARI

666 sayılı KHK öncesi

(Mülga SGK Ek Ödeme

Yönergesi) (Puan)

666 sayılı KHK sonrası (Puan)

1-4 derece

5-15 derece

1-2 derece

3-4 derece

Diğer dereceler

Şube Müdürü

145 (Derece gözetilmeksizin)

170 (derece gözetilmeksizin)

Şef

115 (Derece gözetilmeksizin)

115

105

95

Memur

100

95

110

100

85

Tablodan da görüleceği üzere, (Mülga) SGK ek ödeme yönergesine göre derece farklılığı gözetilmeksizin 115 puan ek ödeme alan SGK şefleri, 666 sayılı KHK ile derece bazında 95 puana kadar ek ödeme oranları düşürülmüş, derece gözetilmeksizin 145 puan alan müdürler ise 666 sayılı KHK ile birlikte yine derece gözetilmeden 170 puana çıkarılmıştır.

Şube müdürü, memurlar ve tabloda belirtilmeyen daha birçok unvanın ek ödemeleri artırılmasına rağmen, Şeflerin ek ödeme oranları düşürülmüştür.  

Yönetim hizmetleri grubunda yer almasına ve idari, mali ve hukuki sorumluluğuna karşın şeflerin memurla eş tutulması, buna karşın müdürle arasındaki makasın açılması sonucunda şef kadrosunun itibarının kalmadığı görülmektedir.

Sorumluluklarına ve iş riskine karşı maiyetinde çalışan memurlarla şefin arasında 42 TL, Şube Müdürüyle ise yaklaşık 1.200.00 TL ücret farkı oluşmuştur.

                    666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameden sonra maaşlar aşağıdaki gibidir.

Aylığı (1/4)

Memur/ VHKİ

Şef

Şube müdürü/ İl Müdür Yrd.

A Düzeyi

Kariyer

Uzman

Daire başkanı/ İl Müdürü

666 SKHK sonrası (Temmuz-2013)

2.100.00.-

2.140.00.-

3.350.00.-

4.500.00.-

5.500.00 TL

           Unvan bazında ödenen maaşlar (Not : aile ve çocuk yardımları hesaplamalara dahil edilmemiştir.)

3046 Sayılı Kanuna göre her ikisi de yönetici sayılmasına rağmen, şef ile şube müdürü arasında yaklaşık %50 (1.200.00 TL) gibi büyük bir maaş farkı oluşmuştur. Bunun sebebi son yıllarda şube müdürü veya müdür unvanlı personelin ek ödemelerinin üst üste yeniden düzenlenmesinden ve şeflerin göz ardı edilmesinden kaynaklanmaktadır. VHKİ/Memur ile Şefler arasındaki fark ise % 2 (40 TL) lik bir değer, bu da yok denecek kadar az bir düzeye gelmiştir.

                                                                                                     

 

 

                     Hiyerarşik olarak Şube Müdürü, Şef ile diğer unvanlar arasındaki farklar şunlardır.

Unvan

Özel Hizmet Tazminat oranı

Özel Hizmet Tazminat miktarı

Ek ödeme oranı

Ek ödeme miktarı

Şube Müdürü

135

947 TL

170

1.193 TL

Şef

60

421 TL

115

807 TL

VHKİ

55

386 TL

110

772 TL

Memur

49

344 TL

110

772 TL

Sayman

135

947 TL

115

807 TL

Muhasebeci

68

477 TL

115

807 TL

Çözümleyici

68

477 TL

115

807 TL

Programcı

68

477 TL

115

807 TL

Belli bir liyakata ve mevzuatsal ağırlığa ulaştıktan sonra, ancak görevde yükselme sınavında gösterilecek başarıyı müteakip şeflik kadrosuna atanılırken, tabloda gösterilen birçok unvanın amiri konumunda olması ve hiyerarşik sıralamada şube müdüründen sonra gelmesine rağmen, özel hizmet tazminatları diğer birçok unvandan daha düşüktür.

Şef ile sayman aynı grup içerisinde yer almasına, hatta şefler sayman unvanına sınavsız olarak naklen geçebildiği halde, saymanların özel hizmet tazminatları şeflerden 75 puan daha fazladır. Bu da % 25 (536.00 TL) fark olarak yansımaktadır.

Ayrıca, saymanlara 1 inci derece kadro tahsis edilmesine rağmen, şefler 3 üncü derecede kalmışlardır. Şefler doktora dahi yapsalar, kadro dereceleri 3 üncü dereceden aşağıya inememektedir.

Özel hizmet tazminatı oranlarının Şube Müdürü, Sayman v.b. unvanlarda derece bazlı düzenlenmesine rağmen, şeflerde böyle bir düzenleme yapılmayarak 1-4 derece arası 60 puan olarak belirlenmesi, kıdem gözetilmemesi sebebiyle hak kaybına neden olmaktadır.

Aşağıdaki tabloda görüldüğü üzere Şube Müdürü ve Sayman unvanlarında dereceye göre düzenleme yapılmasına rağmen şeflerde böyle bir düzenleme yapılmadığı gibi, amiri konumunda bulunan şefler saymandan daha düşük aylık almaktadır. Üstelik şube müdürüyle aradaki makas açılmıştır.

 

 

 

 

 

 

 

Unvan

Özel Hizmet Tazminat oranı

Özel Hizmet Tazminat miktarı

Ek ödeme oranı

Ek ödeme miktarı

Şef 1. Derece

60

421 TL

115

807 TL

Şef 2. Derece

60

421 TL

115

807 TL

Şef 3. Derece

60

421 TL

105

737 TL

Şef 4. Derece

60

421 TL

105

737 TL

Şube Müd. 1.Der.

135

947 TL

170

1.193 TL

Şube Müd. 2.Der.

100

702 TL

170

1.193 TL

Şube Müd. 3.Der.

80

561 TL

170

1.193 TL

Şube Müd. 4.Der.

68

477 TL

170

1.193 TL

Sayman 1.Derece

135

947 TL

115

807 TL

Sayman 2. Derece

100

702 TL

115

807 TL

Sayman 3. Derece

80

561 TL

110

772 TL

Şeflerin özel hizmet tazminatları derece bazlı olarak yeniden düzenlenmeli ve ek ödeme oranları yükseltilerek ücret adaletsizliği giderilmelidir.

2-                 666 sayılı KHK, eşit işe eşit ücret parolasıyla çıkarıldığı halde bazı Kurumlardaki istisnalar bu eşitliği bozmaktadır.

Örneğin, Adalet Bakanlığında çalışan birçok unvan gibi sayman ve şeflerin özel hizmet tazminatları diğer kurumlardan farklıdır. Tablodan da görüleceği üzere, adalet hizmetleri tazminatındaki farklı uygulama, eşit işe eşit ücret politikasına aykırılık teşkil etmektedir.

Unvan

ADALET BAKANLIĞI

DİĞER BAZI KURUMLAR

Özel Hizmet Tazminat oranı

Özel Hizmet Tazminat miktarı

Özel Hizmet Tazminat Oranı

Özel Hizmet Tazminat Miktarı

Şef 1-4

110

772 TL

60

421 TL

Sayman  

3. Derece

130

912 TL

80

561 TL

Sayman  

2. Derece

155

1.087 TL

100

702 TL

Sayman

1.Derece

175

1.228 TL

135

947 TL

Öte yandan, 18 Aralık 2011 tarih ve 28146 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı İdari Teşkilatı Kanunu gereği, Genel İdare Hizmetlerinde çalışan personellerden Memur, Koruma Memuru, Telefon Operatörü, Şef kadrosunda bulunanlara 1 inci derece; Yardımcı Hizmetler Sınıfından Aşcı, Garson, Postacı, Çay Ocakçı, Garson ve Teknisyen Yardımcısı unvanlarında bulunanlara ise 2 nci derece ve üzeri kadro dereceleri tahsis edilmiştir. Bu da Kurumsal bazda farklı uygulamaların hâlâ devam ettiğinin kanıtı niteliğinde görülmektedir.

3-                 Özel Hizmet Tazminatında Şefler için 1-4 inci derece tarifi yapılmasına rağmen, şeflerin kadro dereceleri 3 üncü derecenin altına ilerleyememektedir.

Bilindiği üzere, 17/04/2006 tarihli ve 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan “Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin Karar”ın Eki II sayılı Cetvelin 16 ncı Grubunun 3 üncü sırasındaki “3,4” ibaresinin “1-4” olarak değiştirilmesi, 3/1/2012 tarihli ve 2012/2663 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kararlaştırılarak 10/01/2012 tarihli ve 28169 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu değişikliğe göre 3,4 dereceli “Amir ve Şef”lere verilen 60 puanlık özel hizmet tazminatı oranında Şube Müdürlerinde olduğu gibi derece bazında düzenleme yapılmamış ancak, derece aralığı 1-4 şeklinde yeniden düzenlenmiştir.

Şeflerin hemen hemen tamamı üniversite mezunu olmasına rağmen kadro dereceleri üçüncü derecenin altına ilerleyememektedir. Şefin almakta olduğu aylık derecesi 1 inci derecenin 4 üncü kademesine ilerlese de, kadro derecesi 3'te takılıp kalmaktadır. Her ne kadar özel hizmet tazminatında 1-4 arası derece tarifi yapılmış ise de, 1 ve 2 nci derece şef kadrosu ihdas edilmediği için eksik bir düzenleme olarak görülmektedir. Eğer 1 inci ve 2 nci derece şef kadrosu ihdas edilmiş ve dereceye göre özel hizmet tazminatı belirlenmiş olsaydı, sözgelimi; 4 üncü derece şefin özel hizmet tazminatı %68’e; 3 üncü derece şefin özel hizmet tazminatı %80’e; 2 nci derece şefin özel hizmet tazminatı %100’e, 1 inci derece şefin özel hizmet tazminatı ise %125'e yükselebilecekti. Tıpkı, 4 üncü derece şube müdürleri için %68 olarak belirlenen özel hizmet tazminat oranının 3 üncü derecede %80'e, 2 nci derecede %100'e, 1 inci derece şube müdürü için de %135'e yükseltilmesi gibi.

4-                 Kurumlarda A düzeyi Uzman ve Yardımcısı kadroları tahsis edilmesine rağmen Kurum içi potansiyel değerlendirilmemektedir.

Kurumlarda Uzman Yardımcısı kadrosunda birçok personel alınmış, bilahare yeterlilik sınavları ve uzmanlık tezleri sonucunda 3 yıl içinde Uzman kadrolarına atamaları yapılmıştır. Bu tür kadrolar daha çok Hazine Müsteşarlığı gibi düzenleyici-denetleyici kurumlarda görülen bir yapılanma şeklindedir. Bu kurumlar icracı değil planlayıcı-düzenleyici birimlerdir. Dolayısıyla bu tür kurumlarda yapılan iş ve işlemlerin uzmanlar eliyle yürütülmesi normaldir. Ancak hizmet kurumları icracıdır. Halkla sürekli iletişim halinde olan kurumlarda bir personelin uzmanlık payesi kazanması için tecrübeye gereksinim vardır. Oysa ki, hizmet kurumlarında istihdam edilen uzman yardımcılarının büyük çoğunluğu daha önceden devlet memuru dahi olmadıkları gibi kurumlarla ilgisi olmayan çeşitli üniversitelerin çeşitli branşlarından mezun olmuşlardır. Bu insanların hiç bilmedikleri bir işte uzman yardımcısı olmaları yetmiyormuş gibi mali ve idari yönden de yıllarca kuruma hizmet etmişşef ya da müdür olmuş insanların önüne geçirilmesi (direk daire başkanına bağlı olmaları) kurum içi çalışma barışını akamete uğratmıştır.

Bilindiği gibi, Türk kamu yönetiminde, hantallığa ve iş ve işlemlerin süreçlerinin uzamasına yol açtığı gerekçesiyle eleştirilen dikey örgütlenme modelinin yerine, yeni kamu yönetimi anlayışı gereği hiyerarşik kademelerin en aza indiği, iş ve işlemlerin yapılma sürecinin kısaldığı yatay hiyerarşik model benimsenmektedir.

Yatay hiyerarşik model gereği Kurumlarda A düzeyi kariyer uzman kadroları ihdas edilmekte ise de, yeni kamu yönetimi anlayışındaki bu dönüşüm, kurum içindeki potansiyeli ve kurumsal hafızayı gözetmeden veya onlara da bu imkandan yararlanma fırsatı vermeden açıktan atama ile yapıldığından, birçok açıdan sorunlu bulunmaktadır.

Hala etkin bir şekilde devam eden bürokratik yapıya hakim olan ve gerekli niteliğe haiz birçok çalışana A düzeyi kariyer kadrolara atanma imkanı verilerek açıktan atanan uzmanlarla birlikte bu dönüşümün sorunsuz sağlanacağı ortada iken, sadece açıktan atanan uzmanlar eliyle sağlanabileceğine inanmak bilimsellikten uzak bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır.

Dikey hiyerarşik modelin merkezdeki uygulanabilirliği kabul edilir olmakla birlikte taşrada bu tür bir yapının kısa ve orta vadede kabul görmesi de sorunlu bulunan başka bir olgudur. Memur, şef, müdür yardımcısı ve müdür eliyle otokontrol mekanizmasının etkin bir şekilde uygulandığı ve ilk başvuru makamlarıyla birlikte oturmuş sistematik yapının sadece uzman ve daire başkanı eliyle yürüyecek bir sisteme dönüşmesi de, mevcut çalışanların uzman kadrolarına dönüşümlerinin sağlanmasıyla birlikte açıktan atanan uzmanlar eliyle sağlanacaktır.

Kurum içi dönüşümün başkaca birçok fırsatları vardır. Mevcut personelin eğitim imkanlarından yararlandırılarak istenilen niteliğe erişimlerinin sağlanması; kabul edilebilir, daha az maliyetli ve yeni kamu yönetim anlayışına uygun olacaktır.

Öte yandan, A düzeyi kadrolara şeflerimizden atama yapılması, personelin kariyer planlaması yapmasının yolunu açacak ve bürokratik hafızasıyla birlikte inovatik projelerin öne çıktığı bir kurumsal yapı ortaya çıkacaktır.

5- Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliğine Dair Genel Yönetmelikte bir takım değişiklikler öngören taslak hiyerarşik yapıyı ortadan kaldırmaktadır. Şeflik ve Müdür Yardımcılığı gibi ara kademeler anlamsız hale gelmekte, şeflerin kazanılmış hakları yok sayılmaktadır.  

   Taslakta müdür ve üstü görevler için 4 yıllık yüksek öğrenim mezunu olmak şartı yeterli görülmüştür. Bu kadrolara atanmak için belirli unvanlarda bulunma ve diğer şartlar ortadan kaldırılmıştır. Yani Müdür olabilmek için şef veya müdür yardımcısı olmaya gerek kalmamıştır.

4 yıllık yüksek öğrenim mezunu yardımcı hizmetler sınıfı (hizmetli, bahçıvan, aşçı, teknisyen yardımcısı v.b.) dahil olmak üzere, memurlar ve eşdeğer görevlerde bulunanlarla eşit şartlarda müdür sınavlarına başvurmaları gerektiği ifade edilen şef ve benzeri unvanda bulunanların kazanılmış hakları ve statüleri yok sayılmıştır. Şef kadrosu adeta ortada bırakılmış bir kadro unvanı haline getirilmiştir.

Kamu Kurum ve Kuruluşlarındaki hiyerarşik yapıda oldukça etkin olarak görevlerini zorluklarla sürdürmeye çalışan şeflerin kazanılmış haklarının yok sayılması, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına, 657 sayılı Kanuna ve Genel Yönetmeliğin özüne aykırılık teşkil etmektedir.

Oysa, müdür olabilmek için gereken bilgi birikimi, tecrübe, bürokratik hafıza, liderlik v.s. özellikleri için yöneticiliğin ilk basamağı olan şeflik müessesesi, müdürlüğe hazırlık sürecinin ve hiyerarşik yapının en önemli yapıtaşıdır. Taslak metniyle şeflik atlanarak doğrudan müdürlüğe geçiş öngörülmüştür.  

Kamuda yöneticilik tecrübesi olmayanların önünü açacak olan bu düzenlemeler sonucunda bürokraside telafisi olmayacak bir süreç başlayacaktır. Bir tarafta halen etkin şekilde uygulanan mevzuatlar çerçevesinde görevini yapmaya çalışan şefler, diğer tarafta kurum dışı özel sektör tecrübesi veya kurum içinde yöneticilik tecrübesi olmayanların müdürlük yapacağı/yapamayabileceği bir yapı ortaya çıkacaktır. Adeta bürokrasiyi içinden çıkılmaz hale getirecek bu sistemle özel sektör yaklaşımlı bir yapı hedefleniyorsa, mevzuatsal sınırlar sebebiyle hareket kabiliyetinin çerçevesi çizilmiş olan kamuda bu yapının başarılı olacağı şüpheli görülmektedir. Üstelik yöneticilik tecrübesi olmayanların bürokrasiyi bilenlere mahkum olacağı ayrı bir süreç de başlayacaktır.

6- Ek Göstergeler Unvan Bazında Memur – Şef - Müdür Gibi Unvanlarda Farklı Belirlenmeli Makam ve Görev Tazminatı Verilmelidir.

Yönetici konumunda olmalarına rağmen şeflerin ve şube müdürlerinin ek göstergeleri 2200 olarak belirlenmiş, makam ve görev tazminatı da verilmemiştir. Buna karşın yönetici grubunda yer almayan müfettiş ve a düzeyi uzman kadrolarına 3600 ek gösterge ile makam ve görev tazminatı verilmektedir.

Bu da maaşlar arasında uçuruma neden olmuştur. Örneğin bir şef uzmandan 2.200.00 TL daha az maaş almaktadır. Ayrıca, emekli olduklarında maaşları düştüğünden, şube müdürleri 65 yaşına kadar emekli olmak istememektedirler. Bu da genç dimağların yükselme imkanlarını kısıtlamaktadır.

Diğer taraftan; ek göstergelerde Teknik Hizmetler Sınıfında 2 yıl 4 yıllık yükseköğrenim ayrımı yapılmışken, Genel İdare Hizmetleri sınıfında böyle bir ayrım yoktur. 2 yıllıklarla 4 yıllık yükseköğrenim görenlerin ek göstergeleri aynı şekilde 2200 olarak belirlenmiştir. Bu da Anayasanın eşitlik ilkesine aykırılık teşkil etmektedir.

Bu nedenle ek gösterge tutarlarının unvan ve tahsil düzeyinde yeniden değerlendirilerek şef ve amir düzeyindeki yöneticiler ve şube müdürü ve ek göstergesi 3600 olmayan diğer yöneticilerin ek göstergelerinin; Ön Lisans mezunu olanlarda 3000, Lisans mezunu olanlarda ise 3600 olarak yeniden belirlenmesi,

Yönetici konumunda bulunmayan diğer memurların ek göstergelerinin ise; Ön Lisans mezunu olanlarda 2400 Lisans mezunu olanlarda ise 3000 olarak yeniden belirlenmesi,

Ya da “Diğerlerinde % 40'ına, tekabül eden miktarı, emeklilik keseneğine ve kurum karşılığına tabi tutulur” ibaresinin; Diğerlerinde % 70'ine tekabül eden miktarı emeklilik keseneğine ve kurum karşılığına tabi tutulur.

“Ek göstergesi 2200 (dahil) – 3600 (hariç) arasında olanlarda % 70'ine” ibaresinin ise; Ek göstergesi 2200 (dahil) - 3600(hariç) arasında olanlarda % 110'una ibaresi ile değiştirilmesi sonucunda ek göstergesi 3600 altında olan tüm memurların maaşlarında ve emekli ikramiyelerinde artış sağlanmış olacaktır.

                              BAZI YASAL DÜZENLEME TEKLİFLERİMİZ :

1-                 Özel hizmet tazminatı ve ek ödeme’ye yönelik aşağıdaki değişikliklerin yapılması halinde, yukarıda sayılan ücretsel sorunların çözümüne katkıda bulunulacaktır. Tüm kamuda çalışan şefleri kapsayacağından 666 sayılı KHK’nın ruhuna aykırılık teşkil etmeyecektir.

1-1-   Özel Hizmet Tazminatı Artışına Yönelik Bakanlar Kurulu Kararı

                                             17/4/2006 tarihli ve 2006/10344 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan

Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin Kararın Eki II Sayılı Cetvelin 16 ncı

Grubunun 3 üncü sırası yürürlükten kaldırılmış, anılan cetvelin 15 inci Grubuna 6 ncı sıra olarak

“kadro derecesi 4” olan; 13 üncü Grubuna 11 inci sıra olarak “kadro derecesi 3” olan; 12 nci Grubuna 12 nci sıra olarak “kadro derecesi 2” olan, 11 inci Grubuna 4 üncü sıra olarak “kadro derecesi 1” olan “Amir ve Şef” unvanları eklenmiştir.

1-2-   Ek Ödeme Artışına Yönelik Kanun Değişikliği

                                 27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki (I) Sayılı Cetvelin “(A)

“Aylıklarını 657 sayılı Devlet memurları Kanununa Göre Alanlar” bölümünün “1- Kadroları

Genel İdare Hizmetleri Sınıfında yer alan personel ile Teknik Hizmetler, Sağlık ve Yardımcı Sağlık Hizmetleri ile Avukatlık Hizmetleri sınıflarında bulunan personelden ek ödeme oranları ilgili gruplarında düzenlenmeyen ve kadro unvanları bu bölümde yer alan personel;” grubunun (l) sırası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

 

l) Şef, amir ve yardımcıları, zabıta Baş komiseri ve komiseri, itfaiye başçavuşu, itfaiye çavuşu ve onbaşısı kadrolarında bulunanlardan;

1) 1-2 dereceden aylık alanlar

135

2) 3-4 dereceden aylık alanlar

130

3) Diğer derecelerden aylık alanlar

125

              Bu değişikliklerle;

a)   4 üncü derece şeflere 8 puan (56.12 TL) özel hizmet tazminatından ve 25 puan (175.38

TL) ek ödemeden olmak üzere toplam (231,50 TL),

b)  3 üncü derece şeflere 20 puan (140,30 TL) özel hizmet tazminatından ve 25 puan (175,38

TL) ek ödemeden olmak üzere toplam (315,68 TL),

c)   2 nci derece şeflere 40 puan (280,60 TL) özel hizmet tazminatından ve 20 puan (140,30

TL) ek ödemeden olmak üzere toplam (420,90 TL),

ç) 1 inci derece şeflere 65 puan (455,98 TL) özel hizmet tazminatından ve 20 puan (140,30 TL) ek ödemeden olmak üzere toplam (596,28 TL),        artış sağlanmış olacaktır.

             SONUÇ

Şef kadrosu hiyerarşik yapılanmada en alt yönetici olarak işlem görmekte, şube müdürü veya müdür yardımcısı gibi kadrolara görevde yükselme sınavlarında başarılı olan şefler arasından atama yapılmaktadır. Ne var ki, her şefin müdür veya müdür yardımcısı olma imkânı yoktur. Görevde yükselme sınavı açılmaması, atamalarda fırsat eşitliği bulunmaması gibi durumlar şeflerin üst kadrolara yükselmelerine başlıca engellerdir.

666 sayılı KHK ile birlikte de görmezden gelinen şefler, bu durumun nedenini anlayamamaktadırlar. Bu durum, dikey hiyerarşik modelin vazgeçilmez kademelerinden olan “şef unvanı acaba kaldırılmak mı isteniyor?” sorusunu akla getirmektedir.

Kamu kurumlarında iş ve işlemler öncelikle şeflerin sevk ve idaresiyle yürümektedir. İşleri çekip çeviren, vatandaşla doğrudan muhatap olan, sorunları çözen öncelikle ve genellikle şeflerdir. Üstelik müteselsil sorumluluğu gereği cezai müeyyidelerde memurlarla birlikte sorumlu tutulmaktadırlar.

Şefler konumları gereği işlerinin en iyisi olmak ve memurla amir arasında köprü görevini en iyi şekilde yürütmek zorundadır. İlk müracaat makamı olarak vatandaşın kırgınlığı ve kızgınlığını göğüslemek, Kanun, Tebliğ, Yönetmelik, Genelge v.s. analiz ederek memurlara anlatmak, uygulamada yaşanan sorunları üst makamlara iletmek de şeflerin görevidir. Üstelik mevzuatların yetersiz kaldığı yerde ceza alma olasılığını bile bile inisiyatif alarak vatandaşın işini çözmeye çalışanlar da şeflerdir. Astlarına eğitim vermek, onlara bürokrasiyi ve kurallarını öğretmek de, bazen katı talimatları yumuşatarak memurlara ulaştıran da şeflerdir. Tüm sorunlarımıza rağmen yetiştirildiğimiz geleneklere, vatan/millet sevgisine ve devletimize olan bağlılığımız gereği ülkemize hizmet etmekten onur duymaktayız.

   Yukarıda da belirtildiği gibi müdür kadrolarına geçiş imkânlarının kısıtlı olması, A düzeyi kariyer kadrolara ise kurum içinden geçişe izin verilmemesi gibi sebeplerle bu kadroya mahkûm edilen şefler kariyer planlaması yapamamaktadır. Ağır sorumluluk, iş yükü ve riski karşısında memurla aynı maaşı alan şeflerin mağduriyeti had safhaya ulaşmıştır. Bu ise çalışma barışını tehdit eden bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır.

Biz şeflerin kurumların aktüer yal denge hedefinde mihenk taşı olması ve mevcut durumda var olan iş yoğunluğunun yanında, sürekli artan işlem hacmi göz önünde bulundurulduğunda, neredeyse çalışma barışının bozulmasına sebep olan itibar ve özlük hakkı kayıplarının acilen giderilmesi hususu bizler için hayati önem taşımaktadır.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.