FETÖ örgütüne üye olunup olunmadığının en net göstergesi kişilerin BYLOCK programını kullanıp kullanmadığıdır desek yanlış olmaz. Eagle ve başka yazılımlarında olduğu ifade edilse de şu an bu yazılımlar hakkında ne kadar ilerleme kaydedildi tam olarak bilgi sahibi değiliz. Buna karşılık Türk güvenlik ve istihbarat birimlerinin artık ByLock kullanıcılarının büyük bir çoğunluğunu tespit ettiği ise gelen bilgiler arasında.

Bu programı kimlerin kullandığına dair hazırlanan listelerin, istihbarat birimlerinden emniyete, emniyetten de bakanlıklara ve ilgili kamu kurumlarına gönderildiği ve kurum yetkililerince gerekli işlemlerin yapıldığı bilgisi ise artık bilinen bir gerçek. Bu listelerin kimlerin önüne gittiği, listelere göre gerçek anlamda ihraçların yapılıp yapılmadığı ise şu an kamuoyunda tartışılan önemli konular arasında.

Giden listelere siyasi anlamda bir müdahale var mı yok mu? Sorusunun yanında bakanlıklarda kripto düzeyde olduğu düşünülen kimselerin yaptığı uygulamalar ne kadar güvenli? Tartışılıyor.

Halen kamuda olduğu düşünülen açığa çıkmamış binlerce örgüt üyesi varken bu listelerin yargı eli ile işleme tabi tutulmadan kurumlara gönderilerek üstesinden gelinmeye çalışılması çok da güven veren bir yöntem gibi durmuyor. Kurumlara siyasetin yanında akrabalık ve bazı diğer şahsi işlerden dolayı yapılan baskıların olduğuna dair toplumda dile getirilen söylentilerin üstü artık kapatılamayacak bir durumda. Özellikle belirgin örgüt üyelerinin işlemlerden önce emekli edilmeye çalışıldığını dile getiren birçok insana hemen hemen her kurumda rastlamak mümkün.

Darbe teşebbüsünün yaşandığı, yüzlerce insanını şehit verip binlerce insanın yaralandığı bir ülkede bu örgüte halen destek olmaya çalışan siyasetçilerin ve bürokratların aymazlığı ise ayrı bir yazı konusu aslında. Düz memuru görevden alan iradenin örgüte mensup bir bürokratı veya başka hatırı sayılır bir kimseyi görevde tutması bu ülkenin geleceği adına yeni darbe girişimlerine ön ayak olmaktan başka bir işe yaramayacağı ise aşikâr.

Üniversitelerin durumu ise içler acısı. Örgüte mensup binlerce kripto akademisyen gizlenmiş bir şekilde halen görevlerinin başında. ByLock listelerinde isimleri olsun olmasın idarecilerin emin olduğu birçok örgüte mensup akademisyene dokunulmadı bile.

Buraya kadar işin içinden nasıl çıkılacak gibi bir düşünceye sahip olduğunuzu farz ediyorum. Ama istihbarat birimlerinin tespit ettiği ilk ByLock listelerinin el dokunulmamış halini emniyetten önce Cumhurbaşkanı’mıza ilettiğine dair söylentilerin doğru olmasını hep beraber ümit edebiliriz mesela. Ve gerçekten bu listelere göre işlem yapılıp yapılmadığının sağlamasının da bir gün yapılacağını düşünerek rahat bir nefes alabiliriz. Artık bu listelere göre değil de farklı ilişkilere göre işlem yapanlar düşünsün. Ne diyelim, eden bulur!

İKRAM BAĞCI

dirilispostasi.com