Haydi Kızlar Eve mi, Okula mı?

 

MEB, 2012-2013 Örgün Eğitim İstatistiklerini yayımladı. İstatistikler, ülkemizdeki resmi eğitim verilerinin bugünkü fotoğrafını çekmesi anlamında çok önemli bir kaynak. Bu kaynağa bakarak, eğitim sisteminin geldiği noktayı çeşitli açılardan değerlendirmek mümkün. Ancak sağlıklı bir değerlendirme yapabilmek ve oransal rakamları görebilmek için önceki yılların istatistiklerine de ihtiyaç var. Aynı yılın istatistiklerine bakarak değerlendirme yapmak eksik ve yanlış olacaktır.

 

30 Mart 2013 tarihinde,  Cumhuriyet Haber Portalında, Sinan Tartanoğlu imzalı “Haydi Kızlar Eve!” başlıklı bir haber yayımlandı. Haber, 2012-2013 Örgün Eğitim İstatistiklerinden yararlanılarak hazırlanmış. Haberin bir bölümünü aynen aşağıya alıyorum;

 

“Temel lise kaçağı 123 bin: 2011-2012 eğitim öğretim yılı sonunda 8. sınıfı bitiren öğrenci sayısı 1 milyon 252 bin 147. Mezunlardan 476 bin 651’i liseye, 651 bin 734’ü de meslek lisesine olmak üzere toplam 1 milyon 128 bin 557 öğrenci ortaöğretim kurumuna kayıt oldu. Herhangi bir temel ortaöğretim kurumuna kayıt olmayan öğrenci sayısı 123 bin 590. Bu rakam önceki yıl 187 bin 508 olarak istatistiklere yansımıştı.

 

66 bin kız lise kaçağı: 2011-2012’de 8. sınıfı bitirenlerin 653 bin 22’sinin erkek, 599 bin 125’inin ise kız öğrenci olduğu belirlendi. Erkek öğrencilerden 595 bin 499’u liseye kaydoldu. Kız öğrencilerden ise 533 bin 58 öğrenci temel ortaöğretim birimlerinde devam etti. Bu durumda 57 bin 523 erkek ve 66 bin 67 kız öğrenci liselerden birine kayıt olmadı.

 

28 bin kız açık liseye: 2012-2013 eğitim öğretim yılında açık öğretim lisesinde okuyan 1 milyon 14 bin 409 öğrenciden 552 bin 514’ünün erkek, 461 bin 895’inin ise kız olduğu belirlendi. 2011-2012 eğitim yılında açık öğretim lisesinde okuyan toplam 940 bin 268 öğrencinin ise 507 bin 163’ünün erkek, 433 bin 105’inin kız öğrenci olduğu açıklanmıştı. Bu durumda bu yıl açık liseye 45 bin 351 erkek, 28 bin 790 kız öğrenci kayıt oldu.

 

37 bin kız okul yerine evde: Lise kaçaklarından açık lise yeni kayıt sayıları çıkarıldığında 4+4+4’ün kız öğrenciler açısından yarattığı sonuç ortaya çıktı. 12 bin 172 erkek öğrenci, 37 bin 277 kız olmak üzere 49 bin 449 öğrenci açık lise veya temel ortaöğretim kurumlarından hiçbirine kayıt olmadı. Önceki yıl 9 bin 316 erkek, 16 bin 137 kız olmak üzere 25 bin 453 öğrenci hiçbir ortaöğretim kurumuna kaydolmamıştı.”

 

Bu konu ile ilgili, 18 Şubat 2013 tarihinde, “Öğrenciler, Örgün Eğitimden Uzaklaşıyor mu?” başlıklı bir yazı yazmış ve bu yazıda Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulunun, kız öğrencilerin 4+4+4 eğitim yasası ile birlikte örgün eğitimden uzaklaştığına dair yaptığı açıklamayı değerlendirmiştim.

 

Yazının sonunda “2012-2013 Öğretim yılının sonunu beklenmesi, öğretim yılının sonunda ilköğretimden, ortaöğretime geçiş yapan öğrenci sayısına, örgün eğitimi bırakarak, açık öğretime geçen öğrenci sayısına ve 2011 Öğretim yılındaki aynı sayılara bakıp, karşılaştırma yapılarak, bir açıklama yapılması gerekirdi. Ben, merakla 2012-2013 Öğretim yılının sonunu ve açıklanacak istatistikleri bekliyorum.” demiştim.

 

Beklediğimiz rakamların yer aldığı eğitim istatistikleri açıklandı. Cumhuriyet Gazetesinden Sayın Tartanoğlu, tablonun geneline ve öğrenci sayılarındaki özellikle de kız öğrenci sayılarındaki artışa bakmadan, yazısının başlığına uygun bazı rakamları seçerek bir tez oluşturmuş. Bu tezine de abartılı bir biçimde “Haydi Kızlar Eve!” gibi iddialı bir başlık atmış. Hem de ciddiyetiyle bilinen bir gazete olan “Cumhuriyet Gazetesinde.”

 

Şimdi gelelim istatistiklere.

 

İstatistiklere genel olarak bakıldığında, kız-erkek bütün öğrenci sayılarında ciddi bir artışın olduğu görülüyor. Örneğin; 2010-2011 Öğretim Yılı ortaöğretim öğrenci sayılarına bakıldığında 2 586 171’i erkek, 2 162 439’u kız olmak üzere toplam 4 748 610; 2011-2012 Öğretim Yılında 2 526 428’i erkek, 2 229 858’i kız olmak üzere toplam 4 756 286; 2012-2013 Öğretim Yılında 2 643 414’ü erkek, 2 352 209’u kız olmak üzere toplam 4 995 623.

 

2011-2012 Öğretim Yılında, bir önceki öğretim yılına göre ortaöğretime kayıt yaptıran öğrenci sayısında 7 676 gibi düşük bir rakam söz konusuyken;  4+4+4 Eğitim Yasasının yürürlüğe girdiği 2012-2013 Öğretim Yılında, ortaöğretimde  kayıtlı öğrenci sayısında, bir önceki öğretim yılına göre, 239 337 gibi yüksek bir artış ve bu artışın 122 351’i kız öğrenciyken, kızların eve döndüğü iddiası çok doğru bir iddia olmasa gerektir.

 

Üstelik öğrenci sayılarındaki artışlar, eğitimin her kademesinde önemli oranlardadır.

 

Sayın Tartanoğlu’nun 37 bin kızın hiçbir ortaöğretim kurumuna kayıt yaptırmadığı iddiası doğrudur ve üzerine gidilmesi gereken bir olgudur. MEB, zaten e-okul ve adrese dayalı kayıt sistemiyle, adresleri tespit edilmiş olan bu öğrencilerin peşini bırakmamalı ve bir şekilde kayıt altına almalıdır. Ancak bardağın boş tarafını görüp, bir öğretim yılında ortaöğretime kayıt yaptıran öğrenci sayısı 7 676 artarken, bu öğretim yılında aynı rakamın 239 337 olduğunu görmemek, eksik bir değerlendirme olacaktır.

 

Kanımca, 4+4+4 Eğitim Yasası hem Sayın Tartanoğlu tarafından, hem de sendikalar ve siyasi partiler tarafından yanlış yerden eleştiriliyor. Yasanın eleştiriyi en çok hak eden yönü, ilkokula başlama yaşının 60-66 aya çekilmesi, ilkokul ve ortaokullarda haftalık ders saati sayısının arttırılması, ikili eğitimin halen devam etmesi ve öğretmenlerin norm kadro fazlası durumuna düşürülerek yan alana geçirilme, başka okullara tayin edilme gibi haksızlıklara uğraması konularıdır.

 

Bu konuları ciddi bir şekilde incelemeden, muhalefet yapmış olmak için ve bilindik ölçütlerle yapılan değerlendirmeler bilimsel olmaktan uzak ve kısa sürede çökecek tezler olmaya mahkumdur.

 

Çünkü zorunlu eğitimin 4+4+4 şeklinde de olsa 12 yıla çıkarılması ve 4 yıl içinde kademeli bir şekilde 6-18 yaş grubu nüfusun “okullu” olacağı gerçeği es geçilerek yapılan değerlendirmeler, gerçekçilikten uzak değerlendirmeler olmaktan kurtulamayacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar