İkili Eğitim İşkencesi!

2012-2013 Öğretim yılı başında MEB verilerine göre, ilk ve ortaöğretim sisteminde, ikili eğitim yapan okul oranı yüzde 23, ikili eğitim yapan öğrenci sayısı ise yüzde 51’dir

 

İkili eğitim bilindiği gibi, öğrenci sayısının fazla olması ve derslik yetersizliğinden dolayı eğitim süresinin sabahçı-öğlenci şeklinde ikiye bölünerek, eğitimin sürdürülmesidir.

 

İlkokullarda haftalık 30, günlük 6 saat; ortaokullarda haftalık 35, günlük 7 saat; ortaöğretim okullarında ortalama haftalık 38-40, günlük 8 saat ders yapıldığı dikkate alındığında; bu ders saatleriyle ikili eğitimin sürdürülmesi, kısa dinlenme sürelerini ve adeta doldur-boşalt tarzı bir eğitimi zorunlu hale getirmektedir.

 

MEB İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin “Ders Etüt ve Dinlenme Süreleri”  başlıklı bölümünde yer alan 9.maddesinde, ders ve dinlenme süreleri ile ilgili şu hüküm yer almaktadır “Bir ders saati süresi 40 dakikadır. Gerektiğinde dersin özelliği ve öğrenci düzeyi dikkate alınarak blok ders uygulaması yapılabilir. Okul yönetimince teneffüsler için en az 10 dakika zaman ayrılır. Beslenme yapılan teneffüsün süresi 20 dakikadır.”  Halen ikili eğitim yapan ilk ve ortaöğretim okullarımızda, 40 dakikalık ders, 10 dakikalık teneffüs şeklinde uygulama yapılmakta, birçok ilde 20 dakikalık beslenme teneffüsü yapılmamaktadır.

 

Ders ve dinlenme süreleri ile ilgili olarak, Uludağ Üniversitesi, Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü öğretim üyesi Doç.Dr.Feyyal Gökçe tarafından gerçekleştirilen, “Öğretmen ve Velilerin, Öğrencilerin Okulda Geçirdikleri Zaman, Ders ve Dinlenme Süreleri ile Tatiller ve Okul Dönemleri Konusundaki Görüşleri” başlıklı araştırmada; 180 günlük işgününü, velilerin yarıya yakını yıllık okul gününü yetersiz bulurken, öğretmenlerin yarıya yakını yeterli bulmuşlardır. Öğretmenlerin yarısından fazlası günlük ders saati ve bir ders saatinin yeterli olduğu, buna karşılık yarıyıl tatili ve dönem sayısının yetersiz olduğu kanısındadır. Araştırma sonuçlarına göre, öğrencilerin okulda geçirdikleri zaman konusunda veli ve öğretmenlerin farklı görüşlere sahip oldukları belirlenmiştir.

 

Velilerin günlük ders saatleri, bir ders süresi, günlük dinlenme ve teneffüslerle ilgili görüşlerine bakıldığında büyük bölümünün (%44,2) günlük ders saati süresinin fazla olduğu kanısını taşıdıkları görülmektedir. Buna karşılık dörtte biri ise günlük ders saati süresinin yeterli olduğunu düşünmektedir. Velilerin azımsanmayacak bir bölümünün (%42,3) bir dersin süresini yeterli buldukları görülmektedir. Öte yandan velilerin yarısı (%50) çocuklarının

okulda yeterli dinlenme süresine sahip olmadığı, buna paralel biçimde yarıya yakını da %46,2) ders aralarının yeterli olmadığı kanısını taşımaktadırlar.

 

Velilerin aksine öğretmenlerin yarıdan fazlası günlük ders saati (%55,9) ve bir ders süresinin (%61,1) yeterli olduğu kanısındadırlar. Buna karşılık öğretmenlerin de büyük çoğunluğu (%55, 9) veliler gibi öğrencilerin günlük dinlenme sürelerinin yeterli olmadığı görüşündedirler.  Ancak öğretmenlerin yaklaşık dörtte üçünün (%71,2) teneffüs süresinin

yeterli olduğu kanısını taşıdıkları belirlenmiştir.

 

Bu değerlendirmelere dayalı olarak araştırmayla elde edilen sonuçlar aşağıdaki şekilde sıralanabilir:

1. Okulda geçirilen zaman ve dönemler konusunda ülkeler arasında ortak bir standart bulunmamaktadır.

2. Öğretmen ve öğrenciler çok fazla ders yükü baskısı altında bulunmaktadırlar.

3. Hem veliler hem de öğretmenler, öğrencilerin daha fazla dinlenme zamanına ihtiyaçları olduğu kanısındadır.

4. Araştırmalar ve bu araştırmaya katılanlar, okulda geçirilen zamanın arttırılmasından çok uygulanan zamanın daha etkili olarak kullanılmasından yanadırlar.

 

Bu sonuçlara dayalı olarak aşağıda sunulan öneriler okulda geçirilen zamanın daha etkili olarak kullanılmasına katkıda bulunabilir:

1. Yıllık okul günü, derslere ve dinlenmeye ayrılan zaman, tatiller ve okul dönemleri öğrencilerin kendilerini gerçekleştirme etkinliklerine katkı sağlayacak biçimde yeniden düzenlenebilir.

2. Öğrenmeye ve dinlenmeye ayrılan zaman yaş gruplarına göre yeniden düzenlenebilir.

3. Okulda geçirilen zamanın daha etkili olarak kullanılması için tüm öğretmenler sınıf yönetimi becerileri konusunda bir eğitim programına dâhil edilebilir.

4. Yıllık okul dönemi sayısı üzerine coğrafi bölgeler de dikkate alınarak daha geniş çaplı tarama araştırmaları yapılabilir.

 

MEB yetkililerinin, ikili eğitim altında adeta işkence gören öğrenci ve öğretmenleri bu eziyetten kurtarmak için, bu sonuçlar ve öneriler üzerinde düşünmesi ve tedbir alması gerekiyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar