Kaplan: Eğitim Bir Medeniyet Meselesidir

Kaplan: Eğitim Bir Medeniyet Meselesidir

Eğitim Bir-Sen 7. Üniversite Teşkilatı Buluşması gerçekleşti.

Gazeteci-Yazar Yusuf Kaplan, eğitimin bir medeniyet meselesi olduğunu ifade ederek, “Eğitim meselesi, dünyaya, eşyaya, insana, tabiata ve Yaratıcı’ya nasıl baktığınızı, genç kuşaklarınıza nasıl bir gelecek bırakmayı tasarladığınızı gösteren en önemli biliş, oluş ve varoluş alanlarınızın başında gelir. İşte bu nedenle, eğitim meselesi, medeniyet meselesidir” dedi. 

 

Kaplan, Eğitim-Bir-Sen’in Kızılcahamam’da düzenlediği 7. Üniversite Teşkilatları Buluşması’nda “Medeniyet Tasavvuru, Öncü Kuşak ve Akademia” başlıklı bir konferans verdi. Bir medeniyetin mensubu her toplumun, kendi değerlerini, anlam ve sembol haritalarını eksene alan bir eğitim sistemi inşa ettiğini belirten Kaplan, şunları söyledi:

 

“Eğer eğitim sisteminiz, medeniyet mefkûreniz çerçevesinde inşa edilmezse, geleceğinizi kendi ellerinize alamaz, insanlığa bilim, fikir ve sanatta öncülük edecek büyük hamleler yapamazsınız. Türkiye’de, Cumhuriyet’ten bu yana jakoben yöntemlerle hâkim kılınan, bizim medeniyet mefkûremizi yok sayan, çocuklarımızı, bizim değerler,  anlam ve sembol haritalarımızdan, tarih yapan medeniyet ruhumuzdan ve ruh köklerimizden uzaklaştırmayı temel gaye edinen bir eğitim sistemi hükmünü icra ediyor. Türkiye, dünyanın, bir yandan Batılılar tarafından sömürgeleştirilemeyen tek ülkesidir ama öte yandan da, paradoksal olarak, kendi kendini sömürgeleştiren yine tek ülkesidir. Bu nedenle, Türkiye’de yaşanan bu eğitim cinayetinin farkına bile varabilmiş değiliz. Bu durum böyle devam edecek olursa, Türkiye hiç bir yere gidemez. Mazlum ve masum halkların bilkuvve umudu hâline gelen Türkiye’nin, bilfiil umut hâline de gelebilmesi, önce kendine gelebilmesi, kendi medeniyet ruhunu ve ruh köklerini kendi çocuklarına verebilmesiyle imkân dâhiline girebilir. Bir medeniyet iddianız ve rüyanız varsa varsınız; yoksa, bırakınız umut olmayı, yok olmaktan bile kurtulamazsınız. Türkiye’de medeniyet dinamiklerimizi ve ruh köklerimizi eksene alan, öncü kuşaklarımızı yetiştirecek yeni Gazâlîler, İbn Arabîler, İbn Sinâlar, Mevlânalar, Sinanlar, Itrîler çıkaracak çığır ve çağ açıcı çaplı bir eğitim sistemi inşa edemediğimiz sürece, bilkuvve umudu, bilfiil umuda dönüştürecek altın vuruşu yapamayız.”

 

Türkiye’nin ihtiyacını hissettiği en önemli sıkıntının düşünür çıkarmaması olduğunu vurgulayan Kaplan, “Üniversitelerimizin en önemli sorunu medeniyet iddiasında olmamasıdır. Bugünü anlayabilmek için tarihi seferber etmeliyiz” şeklinde konuştu.



 

Günay: Ahlak Problemini Çözmeden Hiçbir Sorunu Çözemeyiz

 

Yükseköğretim Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Durmuş Günay, “Eğitim Sistemimiz ve Üniversitelerimiz” konulu konferans verdi. 1980’lerden sonra bilgi tabanlı toplum gibi kavramlar çıktığını belirten Günay, “Bizim kanunumuzda en az üç fakülteden oluşan okullara üniversite denilir. Üniversite dediğimiz kurum daha bütüncül bir şeye işaret ediyor. Mesleki eğitim önem kazanmış durumdadır. Avrupa’da bütün meslekler meslek yüksekokullarından çıkıyor. Yani berber olmak için meslek yüksekokulundan mezun olmak gerekiyor. İnsanların üniversitelerden beklentisi çok yükseldi. Bir toplumun en önemli yükümlülüklerinden biri gençlerini refah içinde yaşatmaktır. Eğitimde uluslararası kriterleri ölçüt olarak almalıyız” dedi.

Günay, Türkiye’de eğitimin kalitesinin çok eleştirilen bir konu olduğuna dikkat çekerek, “Bu eskiden beri olan bir şeydir. Üniversiteler sürekli gelişmek zorundadır. Kalite kavramına felsefi bir yaklaşımla bakmamız lazımdır. Etik değerlerin sınırlarını aşarsak, hırslanırsak özümüz boşalır. Ahlak problemini çözmeden hiç bir sorunu çözemeyiz” diye konuştu.

 


 

Başer: Eğitim-Bir-Sen’in Sahiplenmesiyle Yetim Projesi Yeni Bir Zindelik Kazandı

 

İHH Yetimhaneler Koordinatörü Reşat Başer ise, ‘Yetim Projesi’ ile ilgili bir sunum yaparak proje hakkında katılımcılara bilgi verdi.

 

 

Her gün 10 bine yakın çocuğun ailesini kaybettiğini ifade eden Başer, şöyle konuştu: “Bu kanayan yarada bizim de sorumluluğumuz var. Amacımız tek bir yetim kalmayacak şekilde bir çalışma yapmak. Misyoner kuruluşlar bugün 200 milyon yetime bakıyor. Yeryüzünde adaleti tesis eden atalarımızın nezdinde biz ne kadar çalışıyoruz? Patani aslında en büyük mazlumluğu yaşayanların ülkesidir. Patani liderlerinden biriyle yaptığımız görüşmede bize ‘Sizin atalarınızın himayesinden çıktıktan sonra bu topraklarda kan ve gözyaşı hiçbir zaman dinmedi. Sizin geleceğiniz o günü bekliyoruz’ dedi. Bu projeyle çocukları ırk, dil, din ayrımı yapmadan sahipleniyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, İHH ve Eğitim-Bir-Sen ‘Her Sınıfın Yetim Kardeşi Var’ projesi yürütüyor. Eğitim-Bir-Sen’in sahiplenmesiyle proje yeni bir zindelik kazandı. Komşularından, mazlumlardan bihaber bir nesil yetişiyor. O yüzden bu proje çok önemlidir. Toplumun her kesimine hitap eden, her eve girebilecek bir projedir. Mazlum coğrafyalara ulaşan bir nesil yetiştirmek zorundayız. Her Eğitim-Bir-Sen üyesinin bir yetim sahiplenmesini ümit ediyorum. Ümit ediyorum bu çalışma daha da yayılır.”



 

Sekretarya Toplantıları

 

7. Üniversite Teşkilatları Buluşması’nda, Genel Başkan Vekili Ahmet Özer, şube başkanları, başkan vekilleri, temsilciler; Genel Başkan Yardımcısı Esat Tektaş, mali işlerden sorumlu şube başkan yardımcılarıyla; Genel Başkan Yardımcısı Murat Bilgin, teşkilatlanmadan sorumlu şube başkan yardımcılarıyla; Genel Başkan Yardımcısı Ali Yalçın, basın ve iletişimden sorumlu şube başkan yardımcılarıyla; Genel Başkan Yardımcısı Teyfik Yağcı, eğitim ve sosyal işlerden sorumlu şube başkan yardımcılarıyla; Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Çakırcı, mevzuat ve toplu sözleşmeden sorumlu şube başkan yardımcılarıyla bir araya gelerek, sendikal çalışmalara ilişkin  istişarelerde bulundular.






 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.