Koncuk: Öğretmen Rotasyona Her Zaman Karşıydık

Koncuk: Öğretmen Rotasyona Her Zaman Karşıydık

Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk’un, 22.07.2014 tarihinde yaptığı basın açıklamasıdır.

TÜRK EĞİTİM-SEN’İN ÖĞRETMEN ROTASYONU VE ROTASYON SÜRESİ KONUSUNDA MEB İLE BİR ANLAŞMASI YOKTUR.

 

            Milli Eğitim Bakanlığı’ndan peş peşe öğretmenlere rotasyon konusunda açıklamalar yapılıyor. Önce MEB Müsteşarı Yusuf Tekin, “Bu konuda daha önce sendikalar ve diğer paydaşlarımızla yaptığımız ortak çalışmalar doğrultusunda il içinde ve 10 ya da 12 yıl için planlanması düşünülmektedir” dedi ardından Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, “2012 yılında Antalya'da yapılan bir çalışmada sendikaların da katılımıyla ve onayıyla bu konuda bir prensip kararı alınmış. Yalnız sendikalar tarafından bu rotasyona tabi olacak öğretmenlerin hizmet sürelerinin 12 ile 14 yıl üzeri olması önerilmiş. Bizim yaptığımız çalışmada da 8 ile 10 yıl arasında olursa nasıl bir hareketlilik olur, ona bakıyoruz” şeklinde konuştu.

            Çok ilginçtir ki hem Milli Eğitim Bakanı hem de MEB Müsteşarı sendikalarla aralarında öğretmenlere rotasyon konusunda bir anlaşma varmış gibi açıklamalar yapmaktadır. Öncelikle şunu belirtelim ki; Türk Eğitim-Sen’in ne öğretmen rotasyon ne de bu rotasyonun süresi konusunda MEB ile vardığı bir görüş birliği, anlaşma, karar ya da başka bir şey yoktur.

            Türk Eğitim-Sen öteden beri ister il içi ister il dışı olsun, rotasyona karşıdır. Ne yazık ki 2011 yılında Antalya’da yapılan Ulusal Öğretmen Stratejisi Çalıştayı’nda AKP Düzce Milletvekili Osman Çakır’ın teklifiyle, Türk Eğitim-Sen’in tüm karşı çıkışlarına rağmen “Bulunduğu okulda kesintisiz 15 yıl görev yapmış öğretmenler o il veya ilçe içinde zorunlu yer değiştirmeye tabi tutulacak şeklinde karar alınmıştı. Sendikamızın öğretmenlere rotasyona karşı çıkışını diğer sendikalarda desteklemiş ancak bu yeterli olmamıştı.

            Söz konusu toplantıda Türk Eğitim-Sen’in Genel Başkanı olarak aynen şöyle demiştim: “Bu kararınız yeni bir tartışmayı başlatacaktır. Bilhassa, AKP milletvekillerinin böyle bir teklifi getirmesi ve ısrarla desteklemesi Hükümete birçok öğretmenin tepki göstermesine yol açacaktır, bu kararı iptal edelim.” Buna rağmen öğretmene rotasyon teklifini getiren ve kendisi de öğretmen kökenli olan AKP Düzce Milletvekili Osman ÇAKIR “Biz bu durumu izah ederiz, bir şey olmaz” diyerek ısrarla öğretmene il içi rotasyon yapılması gerektiğini savunmuştu.

            Dolayısıyla Bakan Avcı’nın ve MEB Müsteşarı Tekin’in rotasyonun il içinde 10-12 yıl olsun şeklinde anlaştığıya da bu konuda prensip kararı alan sendikalar kim doğrusu merak ediyoruz.

            Bu konunun açıklığa kavuşturulması çok önemlidir. Sanki tüm sendikalar bu konuda ortak karara varmış, öğretmenlere rotasyonu destekliyormuş gibi bir izlenim yaratmak büyük bir gaflettir, kamuoyunu aldatmaktır.

            Şayet öğretmenlere rotasyonu destekleyen, Bakanlık ile rotasyonun süresi konusunda mutabakata dahi varan sendikalar varsa, bir an önce açıklanmalı, öğretmenler hangi sendikaların rotasyonu desteklediğini bilmelidir.

            Yoksa bazıları gizli gizli bu konuda MEB ile pazarlık mı yürütmektedir?

            “Öğretmenlere rotasyonu desteklemiyoruz” diye açıklamalar yaparken, içten içe el ovuşturarak, rotasyondan nemalanmanın hesabını mı yapıyorlar?

            İşte tüm bunların netliğe kavuşturulması bakımından Bakanlığın dilinin altındaki baklayı çıkarması, hangi sendikalarla pazarlık yürüttüğünü açıklaması gerekmektedir.

            Biz dün de söyledik, bugün de söylüyoruz; rotasyonun hiçbir faydası olmayacaktır, eğitimin nitelik sorununa merhem olmayacaktır, öğretmen verimliliğini artırmayacaktır.         Üstelik bugün il içi rotasyonu dillendirenler, yarın bir bakmışsınız ki il içi rotasyonun yanı sıra il dışı rotasyonu da getirebilir ve yüzbinlerce öğretmen zorunlu göç yaşayabilir, evlerini, yurtlarını terk etmek zorunda kalabilir, öğretmenlerin aile düzenleri yerle yeksan olabilir.

            Öte yandan şu soruları da sormamak olmaz:

            Şayet öğretmene rotasyon getirilirse, bu adil bir şekilde yapılacak mıdır?

            Malum çevrelerin öğretmenleri tehdit etmeyeceğinin, “Bize üye olmazsan seni şu okula süreriz” demeyeceğinin garantisi var mıdır?

            MEB ile bir sendikanın ahbap-çavuş ilişkisi içinde olduğu göz önüne alındığında öğretmenlere rotasyon kime, ne kazandıracaktır? Bu işin galibi öğretmenler mi yoksa malum çevreler mi olacaktır?        

            Şunu da söylemek isteriz ki; Bakan Avcı herkesi tedirgin etmek gibi bir düşüncelerinin olmadığını dile getirmiş, ancak Avcı’nın bugüne kadar yaptığı uygulamalara baktığımızda birçok öğretmenimizin şimdiden büyük endişe içinde olduğunu söylemimiz çok yerinde olacaktır.

            Bakan Avcı mahrumiyet bölgelerinde, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde çakılı kalan öğretmenlerimizi gerçekten düşünüyorsa, Türk Eğitim-Sen’in öteden beri yaptığı teklifi neden hayata geçirmemektedir?Zorunlu hizmetini tamamlayan öğretmenlerimiz herhangi bir şarta bağlı kalmaksızın tayin olabilmelidir. Bakanlığın bunu sağlayacak gücü vardır.

            Bakan Avcı ve MEB Müsteşarı Tekin’e buradan bir kez daha sesleniyoruz: AKLINIZDAN ÖĞRETMENE ROTASYON DÜŞÜNCESİNİ ÇIKARIN. BU KONU SADECE VE SADECE ÖĞRETMENLERE GÖZYAŞI GETİRECEK, BAKANLIĞINIZ DA BUNDAN HİÇBİR FAYDA SAĞLAYAMACAKTIR.

            Milli Eğitim Bakanı Sayın Nabi Avcı’yı uyarıyorum:

            SAYIN AVCI; ŞAYET ÖĞRETMENLERİN BAKANIYSANIZ, ÖĞRETMENLERLE İSTİŞAREYİ HAYATINIZIN MERKEZİNE ALIYORSANIZ, ROTASYON KONUSUNDA BİRİLERİNİN SİZİ YÖNLENDİRMESİNE İZİN VERMEYİN. ÖĞRETMENLERE ROTASYON, İDARECİLERE YAPILAN ROTASYONA BENZEMEZ. ALTINDAN KALKAMAYACAĞINIZ İŞLERE GİRMEYİN, BAKANLIĞI KAOSUN MERKEZİ HALİNE GETİRMEYİN.

            ROTASYON, ATEŞLE OYNAMAKTIR. Şu ana kadar öğretmenler huzur bulsun, daha iyi hizmet üretsin diye bir gayretinize şahit olmadık. Yapmayı düşündüğünüz rotasyonun altında kalırsınız. Yüzbinlerce öğretmenin yer değiştirmesinden bahsediyoruz, bunun zorluğu, insanların huzursuzluğunun yaratacağı kaosu bugünden görünüz. Yapmayı düşündüğünüz büyük bir öğretmen göçüdür.  Öğretmenlerin istekleri dışında ye değiştirmesinin ne Türk milli eğitimine, ne gidene ne de gelene bir fayda sağlamayacağı açıktır. Bu büyük bir vebaldir. Bu vebalin sorumluluğunu taşıyamazsınız. Sayın Bakan, MEB İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü gibi çalışmaktadır. Tek işiniz idareci tayinleri, öğretmen tayinleri ve onları huzursuz etmek. Bu bakanlığın başka işi yok mu, Sayın Bakanım? Ne yaparım da, eğitim çalışanlarını daha mutlu kılarım, ne yaparım da eğitimin niteliğini artırabilirim, ne yaparım da öğretmeni daha itibarlı hale getirebilirim diye bir kaygınız yok mu Sayın Bakan, Sayın Bürokratlar? Türk milli eğitimine de, eğitim çalışanlarına da yazık ediyorsunuz, yazık.

 

            Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum