Aşağıdaki bilgiler bir öğretmenimize ait.

Eskişehir'de çalışıyor.

Eşinden ayrılan bu öğretmen arkadaşımızın çocuğu ve eşi Adana'da yaşıyor. Eşi yüzde 90 engelli, çocuğu ise kas hastalığı nedeniyle solunum makinesine bağlı olarak yaşıyor.

Doktorlara göre en fazla 6-7 yıl yaşayabilir denen çocuk, ömrünün son dönemlerine gelmiştir.

Öğretmenimiz yıllık, mazeret ve refakat izinlerinin tümünü kullanmıştır.

Öğretmen arkadaşımız, kendi özel durumunu gerekçe göstererek Adana il, ilçe milli eğitim müdürlüğü, Valilik ve Bakanlık merkeze başvurmasına rağmen hiçbir geçici görevlendirme talebi uygun görülmemiştir.

Oysaki biz biliyoruz ki, MEB neredeyse her gün bakanlık merkeze bir geçici görevlendirme yapmaktadır.

Yine biz biliyoruz ki, MEB aile birliğinden nakli yapılmayan 800 civarında öğretmeni, ihtiyaç olmamasına rağmen talep ettikleri illere norm fazlası olarak atayarak sorunu çözmüştür.

Öğretmen arkadaşımızın ismini buraya yazmıyoruz. Kendisi Beylikova İmam Hatip Lisesinde çalışmaktadır.

Konuyu, Bakanlık bürokratlarının ve sayın Bakan'ın vicdanına havale ediyoruz.

İşte öğretmen arkadaşımızın mektubu...

OĞLUM ÖLMEK ÜZERE SAYIN BAKANIM NE OLUR BENİ ONA KAVUŞTURUN....

Ben Milli Eğitim Bakanlığına kurum içi naklen atanan bir öğretmenim. Milli Eğitim Bakanlığındaki daha önceki 11 yıl yaptığım hizmetlerim Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği gereği dikkate alınmayarak zorunluya tabii tutuldum.3 yıl memleketimde görev yaptıktan sonra zorunlu hizmet görevimi yerine getirmek üzere memleketimden 700 km uzak bir ile atandım. Bu ilde zorunlu hizmet için 7 yıl kalacağım.39 yaşındayım. Eşimden ayrıyım.7 yaşında kas hastası olan bir oğlum var. Oğlum kas hastalığı nedeniyle solunum makinesine bağlı yaşamakta vücudunun hiçbir yerini kullanamamakta ve %90 engelli raporuna sahip bulunmaktadır. Yılın çok büyük bir bölümünü hastanede yoğun bakımda geçirmektedir. Hastalığı aşırı ilerlemiş olup yaşaması doktorlara göre mucize olarak görülmektedir ve doktorların en fazla 6-7 yıl yaşar dediği yılların sonuna gelmiş bulunmaktadır. Biricik evladıma eşimden ayrı olduğum için bakmakla yükümlü değilim. Bu nedenle oğlumun sağlık durumundan dolayı tayin isteklerimin tamamı Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ret edilmektedir.

Devlet memurları yer değiştirme yönetmeliğinde memurlar bakmakla yükümlü olmadıkları anne ve babaları için bile sağlık tayini isterken ben öz evladım için sağlık tayini isteyememekteyim. Her an ölüm haberi gelir korkusuyla oğlumdan 700 km uzakta öğretmenlik görevimi sürdürmekteyim. Hastalığı nedeniyle vücudunun hiçbir yeri tutmayan ve başkasının bakımına muhtaç olan biricik evladım ölmek üzereyken sayın Bakanım ben ondan mevcut yönetmelikler bahane edilerek ayrı bırakılmaktayım. Her akşam ağlayarak baba seni çok özledim artık gel diyen evladıma cevap veremiyorum. Tedavi masrafları yüksek olduğu için aylıksız izinde alamamaktayım. Benden uzakta ölümü bekleyen oğluma kavuşamamak öğretmenlik yaşantımı çok zorlamaktadır. Sizden tek dileğim oğlumun bu son anlarında onun yanında olma isteğimdir. Onun bu son anlarında yanında olamamak beni mahvetmektedir. Bir tek evladımın benden uzakta çaresizliğinde beni ona kavuşturmanızı sizden istemekteyim. Zorunlu görevim bu sürede ertelenirse daha sonra bir ömür zorunlu hizmet yapmaya hazırım. Allah rızası için bu feryadımı duyun ve beni oğlumun son anlarında ona kavuşturun...Ne olur sayın bakanım ne olur...