MEB İdarecilerinin Çilesi Bitmez

MEB İdarecilerinin Çilesi Bitmez

İdarecilere Zulümde Son Perde

Milli Eğitim Bakanlığı akıl almaz uygulamalarına her geçen gün yenilerini eklemeye devam etmektedir. Kayıt genelgesi ile idarecilerimizin zan altında bırakılmasının ardından Okul Müdürlerimizin odalarının sınıflara çevrilmesi sürecinde halkımıza şirin görünmek adına yapılan popülist açıklamalarla okul idarecilerimizi ezdikçe ezmeye devam eden Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri yeni bir uygulamayı gündeme getirdi. Bu uygulamayı söylemeden önce bir hususu hatırlatmak ta fayda vardır.

 
Anayasamızın 18. Maddesi gayet açık ve nettir.
 
“Angarya Yasaktır”
 
Bu maddeyi anlayamayanlar için açmak eğitimci olarak bir görevimizdir. Yani herhangi bir insanımızı kanun ve yönetmelikler dışında ” biz istiyoruz çalışacaksınız” anlayışı ile kimse kendini diktatör olarak görüp, çalışanı her zaman istediği gibi çalıştıramaz.
 
Bizler bu cümleleri ne kadar söylesek de birilerinin bir kulağından giriyor diğer kulağından çıkıyor.
 
Okulların açılması ile birlikte yeni sistemin getirdiği aksaklıklarla boğuşurken, seçmeli derslerin kombinasyonunu yapmaya çalışırken, e-okulda nakillerin okul açılmasına rağmen açılmamış olması ile velilerimizle karşı karşıya kalmışken bir de diktatörce yazılı emirlerle angaryaya tabi tutulmak idarecilerimize bugüne kadar yapılmış en büyük zulüm ve eziyetlerden biridir.
 
16 Eylül 2012 Pazar günü bazı İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerince okullarımıza gelen bir emir deki bazı maddeler aşağıdaki gibidir.
 
1. 1.Okul binalarının hazır hale getirilmesi,
2. 2.Okul tabelalarının yenilenmesi,
3. 3.Cumartesi, Pazar günleri dahil üç hafta boyunca okulların teftiş için Bakanlık Müfettişlerine hazır bulundurulması.
4. 4. Öğrenci kayıtlarında velilere anlayışlı davranılmalı, işyerine yakın okula kaydını isteyen veliye zorluk çıkarılmaması.
5. 5. Zaman çizelgesi ayarlanırken sabah derse başlama saatinin 07:20 ‘den önce olmaması, akşam 19:30 dan sonraya bırakılmaması.
6. 6. İlçe kayıt komisyonunca yönlendirilen öğrenci kayıtlarının hafta sonları dâhil yapılması.
 
Okul idarecilerimiz tüm maddi imkânsızlıklara ve kayıt genelgesi ile zan altında kalmış olmasına rağmen okullarını eğitim – öğretime hazırlamaya devam etmektedirler.
 
Üniversite mezunu idareci olmuş bir eğitimciye velilere anlayışlı davranılmalı gibi bir emir verilmesinin yorumu ise birilerinin eğitimciye bakışını ortaya çıkarmaktadır.
 
Cumartesi ve Pazar günleri hangi kanuna ve yönetmeliğe istinaden, herhangi bir mesai ücreti vermeden idarecilerimizi üç hafta boyunca okullarda tutacağınızı ise merak ediyoruz. Bu uygulama Anayasamızın “Angarya Yasaktır” ilkesini çiğneyen ve açıkça anayasayı ihlal eden bir uygulamadır ve sorumluların çalışanlarına bakış açısını ortaya koymaktadır.
 
Bu emir de Okul idarecilerimizin mesai saatleri de 07:20 – 19:30 olarak 12 saat olduğu açıkça belirtilmiştir. Devlet Memurları kanunda haftalık çalışma süresi 40 saat iken 60 saate çıkarıldığını ve mevcut yönetmeliklerle karşılığının haftalık 2 saatlik bir ek ders ücretine denk gelmesi ise ilginç bir tezatlık oluşturmaktadır.
 
Şimdi diyeceksiniz ki yapamıyorsanız bırakın. Bunu demek işin kolay yolu ancak “Vurun Abalıya” anlayışı ile pervasız ve hukuksuz bir uygulamaya sessiz kalmak elbette mümkün değildir. Eğitimciyi ezerek eğitim sistemini düzelteceğini zannedenlerin büyük bir yanılgı için de olduğunu görmekteyiz. Her fırsatta eğitimcilere zorunlu seminer ve eğitimlerden bahsedenlerin öncelikli olarak kendileri eğitmeleri gerekmektedir.
 
Allah, okul idarecilerimizi angaryaya tabi tutanlara akıl; okul idarecilerimize de sabır versin.
 
Melih Durmaz
Eğitim Yöneticisi / Sendikacı
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum