MEB Kanunu Değerlendirmesi

MEB Kanunu Değerlendirmesi

MEB Kanunu Değerlendirmesi

Gazetenin “resmi” olanıyla ilginiz nedir bilmiyorum ama 14 Mart 2014 tarihli ve 28941 Sayılı Resmi Gazete'de, “Milli Eğitim Temel Kanunu İle Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” yayımlandı. Kanuna işlerlik kazandırmak için hazırlanacak olan yönetmeliklere belki bir fikir verir gayesiyle, kanunda dikkatimizi çeken bazı maddeleri değerlendirmek istedik.

Madde 5-Aday öğretmenliğe atanabilmek için; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun
48 inci maddesinde sayılan şartlara ek olarak, yönetmelikle belirlenen yükseköğretim
kurumlarından mezun olma ve Bakanlıkça ve Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi
tarafından yapılacak sınavlarda başarılı olma şartları aranır. En az bir yıl fiilen çalışmak ve
performans değerlendirmesine göre başarılı olmak şartlarını sağlamak kaydıyla, yapılacak
yazılı ve sözlü sınava girmeye hak kazanırlar. Sınavda başarılı olanlar öğretmen olarak atanır.
Sınavda başarılı olamayanlar, il içinde veya dışında başka bir okulda görevlendirilerek bir
yılın sonunda, değerlendirmeye tekrar tabi tutulurlar.

Aday öğretmenlik süresi sonunda sınava girmeye hak kazanamayanlar ile üst üste iki defa
sınavda başarılı olamayanlar aday öğretmen unvanını kaybeder ve memuriyetle ilişiği kesilir,
ifadeleriyle onca sınav sonucu öğretmen olabilen aday öğretmenlere bir yazılı ve sözlü sınav
daha getirilmektedir. Oysa bu sınavlar öğretmen olduktan sonra değil; öğretmen olmadan
önce yapılmalıdır.

Madde 6- Geçici madde 4 - Bu maddenin yayımı tarihinden önce, uzman öğretmenlik ve
başöğretmenlik unvanlarını mahkeme kararıyla elde edenlerin, mahkeme kararının
aleyhlerine kesinleşmesi halinde bu kişilere unvanlarının iptal edildiği tarihten önce yapılan
ödemeler geri alınmaz” ifadesi her ne kadar mahkeme kararıyla bu unvanları alanların
lehinde gibi görünse de, uzman öğretmenlik-başöğretmenlik yarasına merhem olabilecek bir
düzenleme değildir. Bakanlık mahkeme kararlarıyla hakkını ancak alabilen bu öğretmenlerle
uğraşmamalı, mahkeme kararlarına gerek kalmayan düzenlemelerle, eğitimcilerin haklarını
iade etmelidir.

Madde 9 ve ilgili bentlerinde, dershanelerin kaldırıldığını sadece on iki yaş ve altındaki
öğrencilerin öğrenci etüt eğitim merkezlerinde, sosyal, sanatsal, sportif ve kültürel
faaliyetlere katılabileceklerinin hükme bağlandığını öğrenmekteyiz. “Dostmodern”
darbe girişimlerinin başlangıcını oluşturan dershane mevzusunu daha önce detaylı olarak
değerlendirdiğimiz için tekrar bu konuya girmeyelim.(bakınız: http://www.memurlar7.net/
Yazar-dershaneler-kapatilmiyor-523.html)

Madde 12- Dershaneler ile öğrenci etüt eğitim merkezleri iş yerlerinde eğitim personeli
olarak çalışmakta olan ve herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik, yaşlılık veya
malullük aylığı almaya hak kazanmamış olanlardan, 1/1/2014 tarihi itibarıyla en az altı yıl
olup; öğretmen kadrosuna atanabilmek için aranan özel şartları taşıyanlar 1/7/2015-1/8/
2015 tarihleri arasında başvurmaları halinde, Kamu Personel Seçme Sınavına girme şartı
aranmaksızın Bakanlıkça belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde yapılacak sözlü
sınavda başarılı olmaları kaydıyla, kadro ve ihtiyaçlar dikkate alınmak suretiyle öğretmen
unvanlı memur kadrolarına atanabilecekler.

Madde17- Rehberlik ve Denetim Başkanlığının görevlerinin, Maarif Müfettişleri
aracılığıyla yerine getirileceği belirtilmektedir. Bu ve ilgili maddelerde müfettişlerimizin
sıfatının “maarif” şeklinde belirlendiğini görmekteyiz.

Madde 22- özetle; tüm kadrolarda görev yapanların hizmet sürelerine ve/veya isteğe
bağlı yer değiştirmelerine ilişkin usul ve esasların yönetmelikle belirleneceği; Okul ve
Kurum Müdürlerinin, İl Milli Eğitim Müdürünün teklifi üzerine, Müdür Başyardımcısı
ve Yardımcıları ise Okul veya Kurum Müdürünün inhası ve İl Milli Eğitim Müdürünün
teklifi üzerine Vali tarafından dört yıllığına görevlendirileceği belirtilmektedir. Fakat
bu görevlendirmelerin hangi kıstaslara göre yapılacağı açık değildir. Görevlendirmeler
yapılırken belli kriterlerin olması kaçınılmazdır. Eğer bu yapılmazsa sekiz yüz bin
müdür adayı var demektir ki, bu da tek başına MEB'i kilitlemeye ve eğitim camiasını
fitnenin göbeğine oturtmaya yeter. Lakin; genel kabul gören, bazı şartlar öne sürersek
hem siyasileri, hem bakanlık personelini, hem sendikaları, hem “dayıları”-emmileri
huzursuz etmemiş oluruz. Örneğin başvuru için sınavdan 70 ve üzeri almak, tezli
yüksek lisans yapmış olmak, dört yıllık fakülte mezunu olmak, 10 yıl öğretmen ve
diğer kadrolarda çalışmış olmak gibi ölçütler puanla değerlendirilirse bir çok aday
kendiliğinden elenir. Sözlü sınavın etkisi de yüzde 10'u geçmez ise, torpil şaibeleri
ayyuka çıkmaz. Açık bir torpil göstergesi olan “görevlendirme” yoluyla yapılan
idarecilikler de puanlamaya dâhil edilmemelidir.

Madde 23, Maarif Müfettişleri -Maarif Müfettiş Yardımcılığına atanabilmek için; En
az dört yıllık lisans eğitimi veren eğitim, fen-edebiyat, hukuk, siyasal bilgiler, iktisadi
ve idari bilimler, iktisat, işletme, ilahiyat fakülteleri ile hizmet birimlerinin görev
alanına giren ve yönetmelikle belirlenen yükseköğretim kurumlarından veya bunlara
denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen yurt içindeki veya yurt dışındaki
yükseköğretim kurumlarından mezun olmak şartları getirilmiştir. Fakaf burada aranan
şartları taşıyanların ne kadar süre öğretmenlik yapması gerektiği, hiç öğretmenlik
yapmayanların da bu kadrolara atanıp atanmayacağı açık değildir. Eğitim personeli
olmayanların, eğitimin dışında olmasına karşın; eğitimcilere amir olması mantıklı
değildir. Ayrıca; Maarif Müfettişlerinin, her hizmet bölgesinde iki yıldan az olmamak
üzere Bakanlıkça belirlenecek süreler kadar çalışmaları esastır, maddesi ikide bir kavimler
göçünü yaşamak istemeyen, eğitim neferlerini, maarif müfettişi olmaktan uzaklaştırmaktadır.
Öğretmenliğinde zorunlu hizmetini yapan eğitimcinin, müfettişlikte tekrar her hizmet
bölgesinde çalışmak zorunda olması, eğitimin hangi standardını yükseltecektir acaba?...

Madde 25 - Milli Eğitim Bakanlığı merkez teşkilatında Talim ve Terbiye Kurulu Üyesi,
Müsteşar Yardımcısı, Genel Müdür, İnşaat ve Emlak Grup Başkanı ve Grup Başkanı
kadrolarında bulunanlar ile Bakanlık taşra teşkilatında İl Müdürü, İl Milli Eğitim Müdür
Yardımcısı ve İlçe Milli Eğitim Müdürü kadrolarında bulunanların görevleri bu maddenin
yayımı tarihinde hiçbir işleme gerek kalmaksızın sona erer… Okul ve Kurum Müdürü, Müdür
Başyardımcısı ve Yardımcısı olarak görev yapanlardan görev süresi dört yıl ve daha fazla
olanların görevi, 2013-2014 ders yılının bitimi itibarıyla başka bir işleme gerek kalmaksızın
sona erer. Görev süreleri dört yıldan daha az olanların görevi ise bu sürenin tamamlanmasını
takip eden ilk ders yılının bitimi itibarıyla başka bir işleme gerek kalmaksızın sona erer,
denilmektedir.

Bu değerlendirmelerden sonra çıkarılacak yönetmeliklerde dikkate alınması dileğiyle,
yine bu sitede önceki yıllarda kaleme aldığımız bazı hatırlatmalarla bitirelim: Öncelikle
kanunlarımızda da yer alan, kariyer ve liyakat esas alınmalıdır. On yıl öğretmenlik yapmamış
bir kişi okul müdürü, şube müdürü, ilçe-/il müdürü olmamalıdır. Öğretmene rotasyon tehdidi
kaldırılmalıdır. Toplumsal kontrolü daha yoğun hissettiği kendi memleketinde daha başarılı
olan eğitimci, bu kontrolü hissetmediği şehirlere neden sürülmek istenmektedir. Bu durumdan
beklenilen yarar, zararından asla daha fazla değildir. Bunun yerine teşvik ve herhangi bir
zorunlu hizmet bölgesinde 4 yıl çalışma şartı getirilebilir. Sonrasında puanı tutan istediği
yerde çalışabilmelidir. Öğretmenlerin nöbet görevleri tercihe bırakılmalı ve karşılığında ücret
ödenmelidir. Uzman ve başöğretmenlik sınavla ya da akademik kariyerle kazanılmalıdır.
Eskiden olduğu gibi tezli yüksek lisanslı eğitimcilere ek dersler %25, doktoralı öğretmenlere
ise %50 artırımlı ödenmelidir. Bakanlıkta yeni bir yapılanmaya gidilmektedir. O halde
yeni yapılanma öncesi yapılan şube müdürlüğü mülakat sınavları ve sonuçları iptal
edilmelidir…Madem önce eğitim diyoruz, eğitim işini yapan eğitimciye de adaletli olmak
lazım. Bitmez…

Kaynak: Ömer Emir DOĞAN

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.