Başbakanımız, Kızılcahamam’da kendisinden 20 TL aidat isteyen okulunu şikâyet eden veliye, buna izin vermeyeceklerini söylemiş. Sonuna kadar destekliyorum. Devlet okullarında parasız olan eğitimi, bütün ders kitaplarının ve tabletlerinin devlet tarafından karşılandığı bir dönemde, okulun diğer önemsiz-küçük(!) harcamaları için veliden neden 20 TL istenmesine izin verilsin. Bu kadar kaynağa ve bu kadar hassasiyete rağmen, hala veliden para isteniyor!

Yönetimde, herkesin bildiği ama çözümü üretilemeyen bir problemde en iyi yöntem, suçu başkalarına yüklemektir. İkinci adım arkasından gelir, biraz zaman geçince böyle bir problemin olduğunu kabul etmezsiniz. Aşağıdakileri suçlarsınız, gerekirse ceza yağdırırsınız, mahkemeler sizi haksız bulur, hiç sesinizi çıkarmaz susarsınız, işler bir şekilde görülür gider. Milli Eğitim Bakanlığının bu çok önemli konuda yıllardır yaptığı budur.

Bu konu her gündeme geldiğinde çözülecek sanırsınız, heyecanlanırsınız, olsun çok çile çektik ceza aldık, yirmi otuz yıllık sicilimiz bu yüzden lekelendi, moralimiz bozuldu, sinirlendik ama bütün bu olup bitene değecek, okulların kahreden kaynak problemi bu sefer çözülecek dersiniz. Ama nafile, nutuklar atılır, demeçler verilir, ertesi gün yine okula gidersiniz maaş, sigorta, fatura, kırık cam, kırtasiye…

Ey velilerimiz, çocuklarınızın gittiği okullar, sigortalı işçi çalıştırdığı için devletimize vergi ödüyor. Bakanlığımız, okulun SGK işlemlerini okul müdürlerinin TC. Kimlik numaraları üzerinden yaptırıyor. Şimdiki bakanımız daha önce Çalışma Bakanıydı. Başbakanımıza soruyu yanlış soruyorsunuz. Soru şu olmalıdır: “Sayın Başbakanım, Aileden Sorumlu Bakanınız, eşi hapse düşen kadınlara maaş bağlamayı planlarken (bu uygulamayı kutluyorum), Milli Eğitim Bakanınız okulların kaynak problemini neden çözemiyor? Okullardan neden vergi alıyorsunuz? Yeterli kaynak yoksa ders kitaplarını biz alalım, nasıl olsa bir defa alınıyor, siz de o kaynağı okullara aktarın. Her ikisine de yetecek kaynak varsa Milli Eğitim Bakanınıza söyleseniz de bu problemi çözse, öğretmenler de idareciler de biz de kurtulsak.”

Milli Eğitimde bu problemi çözmek, eğitim sisteminde reform yapmak kadar önemlidir. Okulları rahatlatacak, eğitime ivme kazandıracak en önemli bu adımdır. Bu sefer çözülsün bu iş artık.



Talat YAVUZ

Eğitim Bir Sen İstanbul 4 No’lu Şube Başkanı