MEB'de Görevde Yükselme Yönetmeliği Değişikliği anlamı

MEB'de Görevde Yükselme Yönetmeliği Değişikliği anlamı

'MEB Personeli Görevde Yükselme Yönetmeliği'ndeki değişikliğin anlamı

31.12.2012 tarihli ve 28514 sayılı 4. Mükerrer Resmi Gazete'de Millî Eğitim Bakanlığı Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği'nde bazı değişiklikler yapılmıştır. Bu yazımızda bu değişikliklerin anlamı üzerinde duracağız.


 

 
 
Bakanlık merkezinde en az 6 ay geçici görevli öğretmenler eğitim uzmanıolabilecek
Yönetmeliğe eklenen geçici 2'nci madde ile, 31.12.2012 tarihinde Bakanlık merkez teşkilatında geçici görevle çalışmakta olan öğretmenlerden Bakanlık merkez teşkilatındaki geçici görev süresi toplam en az altı ay olanlara eğitim uzmanıkadrolarına atanabilme imkanı getirilmiştir. Bu şartları haiz olmayanların atanma imkanı yoktur.
7 Eylül 2012 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği'nde yapılan değişiklikle öğretmenler için önemli bir düzenleme yapılmıştı. İşte bu değişiklik, MEB Personeli Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği'ne birazfarklılaştırılarak yansıtılmıştır. Bu değişiklik yapılmadan da aynı şartları haiz personelin eğitim uzmanı kadrosuna atanması mümkündü.
Bu değişiklikle birlikte, Bakanlık merkez teşkilatında 31.12.2012 tarihi itibarıyla toplam 6 ay geçici görev süresi olan öğretmenler sınavsız olarak eğitim uzmanıolabilecek ve ek göstergeleri 3000 olacaktır. 1. derece öğretmen kadrosunda görev yapan öğretmenin eğitim uzmanı kadrosuna atanması halinde ise ek gösterge 657 sayılı Kanunun 43/B maddesi hükmü gereğince 3000 olacaktır. Öğretmen kökenli olmayan eğitim uzmanlarının ek göstergesi ise 2200 dür.
Genel Yönetmeliğe göre Millî Eğitim Bakanlığı'nda eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfına dâhil kadrolardan eğitim uzmanı kadrolarına yapılacak atamalarda sınav veya başka bir şart aranmayacağı belitilmesine rağmen yapılan bu geçici düzenleme gereksiz bir sıkıntı çıkaracaktır.
Sadece Bakanlık merkez teşkilatında geçici görevle çalışan öğretmenlere eğitim uzmanıkadrosu verilecekse bunu engelleyecek bir düzenleme zaten yoktu. Bakanlığın eğitim uzmanlığına objektif kriterlere göre yapacağı atama için hiçbir kısıtlama yokken niçin böyle bir düzenlemeye gidildiği doğrusu anlaşılmamıştır.
Yani bu geçici düzenlemeyle süre hesabı ne ileri gidebilir ne de geri. 31.12.2012 tarihinde geçici görev süresi 5 ay 29 gün olan geçici görevli öğretmenler eğitim uzmanı olamayacak 6 ay olanlar ise olabilecektir. Yine burada geçici görev hesabı da sıkıntılı olabilecektir. Çünkü, geçici görev süresinin fiilen aranıp aranmayacağı belirtilmemiştir. Yani, geçici görevli iken alınan izinler ve raporlar dikkate alınacak mıdır? Yine geçici görevli iken başka illere yapılan eğitim ve benzeri görevlendirmeler dikkate alınacak mıdır? Görüleceği üzere gereksiz bir çok tartışmayı bünyesinde barındıran bir düzenleme yapılmıştır vesselam.
Üst düzey görevler arasındaki geçişler değişti
Daha önceki düzenlemeye göre; Talim ve Terbiye Kurulu üyeliği, Bakanlık başmüfettişliği, Bakanlık müfettişliği, iç denetçilik, hukuk müşavirliği, eğitim müfettişliği, mali hizmetler uzmanlığı görevlerinde bulunanlar ile şube müdürlüğü veya daha üst kadro unvanını kazanmış olmaları şartıyla ataşelik ve diğer müşavirlik görevlerinde toplam en az üç yıl süreyle bulunmuş olanlar, durumlarına uygun görevlere atanabilirlerken son değişiklikle bu unvanlardan sadece Talim ve Terbiye Kurulu üyeliği, Bakanlık müşavirliği ve eğitim müşavirliği görevlerinde en az üç yıl süreyle bulunmuş olanlara durumlarına uygun kadroya atanma imkanı sağlanmış, diğer unvanlarda bulunanlar dışarda bırakılmıştır.
Diğer yandan madde metnine eklenen 6'ncı fıkra ile Talim ve Terbiye Kurulu üyeliği, Bakanlık müşavirliği, eğitim müşavirliği, Bakanlık başdenetçiliği, Bakanlık denetçiliği, il eğitim denetmenliği ile şube müdürü ve daha üst unvanlı görevlerde asaleten geçirilen süreler (A) tipi eğitim kurumu müdürlüğünde geçmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır.
Görevde yükselme yönetmeliği kapsamında bulunmayan bu unvanlar için yapılan bu tür düzenlemelerin esas itibarıyla çok fazla bir anlamı bulunmamaktadır. Şayet idare iç denetçileri, hukuk müşavirlerini ve mali hizmetler uzmanını idari görevlere getirmek istemiyorsa bunu zorlayacak bir mekanizma zaten bulunmamaktadır. Ancak, bu tür düzenlemeler gereksiz tartışmaları da beraberinde getirecektir.
 

Ahmet Ünlü'nün yazısının devamını okumak için tıklayınız.
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.