MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞINA ve KAMUOYUNA

 BU TİYATROYA SON VERİN

1-Perde

          Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

                                           2.Perde

          MEB Personelinin Görevde Yükselme, Unvan Değişikliği ve Yer Değiştirme Suretiyle Atanması Hakkında Yönetmelik

                                                                                                                                            3.Perde

          MEB Bağlı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Görevlendirilmelerine İlişkin yönetmelik

                                                                                                                                             4.Perde

           Öğretmen, Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği taslağı (Önümüzdeki günlerde çıkacak yönetmelik)

            Milli Eğitim Bakanlığında Türkiye Cumhuriyeti tarihinde görülmemiş yasal değişiklikler ve uygulamaları AKP iktidarıyla yaşayan mili eğitim camiası gelişmeleri şaşkınlıkla ve hayretle izlemektedir.

            Milli Eğitimi milli olmaktan çıkarıp AKP’nin “Terbiye Bürosu” haline getiren iktidar, Bakan ve Müsteşarın sahneye koyduğu -Milli Eğitim  Tiyatrosunda oyunlara  devam ediyor.-  

            Özellikle 2007 Yılından itibaren çıkarılan kanun ve yönetmeliklerle hem yöneticileri hem de öğretmenleri şaşkına çeviren iktidar aslında okulları ve eğitimi partilerine bağlamıştır.

            Okulların dönüşümde bugünkü milli eğitimin siyaseten AKP’nin memuru olmuş sözde yöneticileri ellerinde “İmam Hatip Okulu tabelasını” önüne gelen okula asma yarışına girdiler. Mahallesinde başka seçeneği kalmayan veliler istemese de çocuklarını bu okullara göndermek zorunda kaldılar.

             444 Yapılanması ile öğretmenleri yıllardır çalıştıkları branşlarından ve çevrelerinden kopardılar. Öğrenciyi ,öğretmeni ve veliyi aciz eden bakanlık, yöneticileri unutur mu?

             Esaslı tokat “uyumsuz” yöneticilere atılacaktı. Dünyanın kaç bucak olduğu dosta düşmana göstermeleri gerekirdi.

             İlk önce, MEB hafızası olan İlçe Mili Eğitim Müdürleri ile İl Milli Eğitim Müdürlerini “Eğitim Uzmanı” unvanı ile Bankamatiğe bağladılar.Kadroları olan İl Milli Eğitim Müdürlüklerine gidemediler.Kazara gittiklerinde partinin görevlendirmeleri ters ters bakıp selam bile vermediler.

            Ardından  liyakat sahibi, sınavları kazanıp puanına göre atanan şube müdürleri zorunlu yer değiştirme ile kurumundan evinden ailesinden uzaklaştırıldı. Büyük bir çoğunluğu zorunlu emekliliğe sevk edildi.

          MEB Tiyatrosunun son perdelerinde mizah ve şaşkınlık doruğa yükselerek, mülakat komisyonu sahnedeki rolünü aldı. Dünya tarihine kara mizah olacak bir puanlama ile AKP Terbiye Bürosunun Şube Müdürleri hamdolsun ki uygun bir şekilde atandılar. 

          Danıştay’ın 2 ve 5 Daireleri ve Ankara İdari Mahkemelerinin kararları ile şube müdürlükleri iptal edilen ve yok hükmünde olan bu şube müdürleri okul müdürlerine  verdikleri puanlarla tarihi bir kıyım ile kendi düşüncesinde olmayan tüm yöneticilerin görevlerine son verdiler. Aynı yok hükmündeki şube müdürlerinin oluşturduğu Mülakat Komisyonu yeniden  başvuranların değerlendirmesini yaptı. Sonuç çoktan belirlenmişti.

         Türkiye’nin birçok ilinden aldığımız sonuçlarda çok açık gördüğümüz şekliyle AKP adaleti hiç şaşmamış! İlahi adalet duygusundan da ayrılmamış! Antalya’da Konya’da,Bursa’da vb. daha birçok ilimizde çağdaş, Atatürkçü öğretmenimizin değerlendirilmesi hakkıyla yapılmıştır! Bu haklı ve adil değerlendirme sonucunda da doğal olarak hiç biri kazanamamıştır.

         Urfa Birecik’te açığa çıkan ancak, Türkiye’nin her yerinde daha ince çalışmış AKP’nin kişilik ve siyasal kriterleri uygulanmıştır. AKP’nin vücut diline uyum sağlayanlar ve sağlanamayanların detay dökümleri yapılmıştır.

         AKP’ye uygunluk liyakati bir bir hayata geçirilmiştir. Böylece AKP bağlılığını içselleştirilmiş yöneticilere eğitimimiz emanet edilmiştir. Hemen ardından aynı elemelerden başarı ile geçecek müdür yardımcıları da adilane-bihakkın yerine getirilmesi ile seçilecektir.

         Sayın Milli Eğitim Bakanı ve Sayın Müsteşar yukarıda kısmen değindiğimiz, hepimizi üzen haksızlığın ve hukuksuz uygulamadan vicdanen rahatsızlık duymuyor musunuz?  Yöneticilere yapılan bu kıyımı ve ardından öğretmenlere (rotasyon-adaylık) endişesini nasıl açıklayacaksınız. Bu kaos ve kargaşa ile eğitimden nasıl bir sonuç beklemektesiniz. Okul sınıf başkan ve temsilcilerin dahi bizden olsun anlayışına getirmeniz, eğitim çalışanlarının ve yöneticilerinin üstünde  kabus gibi çöken siyasal baskıların sonucunda sizler neyi hedefliyorsunuz? 

Bakanlığa bir kez daha sesleniyoruz, okullarımızın bu kadar siyasallaşması çalışanların korku ve endişe içine sokulması hiç kimseye bir getirisi olmaz.

         Katılımın , paylaşımın, bilimsel ve demokratik ortamın sağlanması sendikamızın çabası ve özlemidir. MEB sistemin sorunsuz, başarılı ve istenilen hedefe ulaşması için eğitim programları, özlük ve diğer hakların iyileştirilmesi düzenlenmesinde eğitim tüm taraflarının katılımı ile yapılmasını önemle bekliyoruz.

Mehmet ALTINTOP

Eğitim İş Genel Sekreteri