Müdür Atamalarında “Saadet Zinciri” iddiası

Müdür Atamalarında “Saadet Zinciri” iddiası

Müdür ve Şube Müdürlüğü Atamalarında “Saadet Zinciri” Oluşturulmuştur

Özgür Eğitim-Sen tarafından yapılan açıklama;

Şube Müdürlüğü ve Yönetici atamaları üzerinden yaşanan hak ve adalet ilkelerinin askıya alınması, mağduriyetler yaratmaya devam ediyor. MEB’in dengesini yitirmiş bir şekilde ilke, kural, kaide tanımaksızın hortlattığı kayırmacı düzen, MEB’i iyice yozlaştırarak sistemi içinden çıkılmaz bir hale sokmuştur. Hiçbir makul ve mantıklı gerekçeye yaslanmayan, bütün pedagojik değerleri hiçe sayan düzenlemeler son derece kaba bir yandaşlık üzerinden hayata geçirilmiş ve eğitim camiasının haklı tepkisi görmezden gelinmiştir.

Bunca kayırmacılığın personel yönetimi ilkelerinin alenen çiğnenerek yürütüldüğü sürecin hukuk kılıfına büründürülerek gerçekleştirilmiş olması ayrı bir skandaldır. Hükümetin medeniyet, hak, adalet, özgürlük söylemleri üzerinden kendisini konumlandırdığı bir süreçte eş zamanlı olarak hiçbir ilke ve değerle bağdaşmayan bu uygulamaları hayata geçirmiş olması başta kendisini inkâr etmesi anlamına gelir. Zulüm ile abad olunmayacağını, olanın ahirinin berbad olacağını en çok bilmesi gerekenler bu aşağılık pratiğin içerisinde debeleniyor olması trajik bir durumdur. Bu trajedi yıllarca hak ve adalet diye bağıranların dertlerinin ilkelilik değil sistemin rantından pay alamayışlarının feryadı olduğu anlaşılmıştır. Arapların “namuslu olması bulamamasındadır” atasözü tam da karşılığını bulmuştur. Namuslu olmaları, hak ve adalet ilkelerini savunuyor gibi durmaları esasında çarpık düzenin kendi ellerine geçinceye kadarmış.

Hak ve adalet duygularını hiçe saysan ve insanların vicdanlarını yaralayan bu uygulamalar üzerinden saadet zinciri oluşturanların düzenleri elbet bozulacak. Ancak bozulan düzenlerinin enkazının altında ilkesizler kalacağı gibi aynı zamanda hak ve özgürlük mücadelesi de yara alacaktır.

Danıştay’ın iptali yönündeki karara ve eğitim camiasının büyük tepkisine rağmen MEB’in hukuksuz uygulamadan geri adım atmaması kabul edilemez. Okul Müdürlüğü atamalarında il ve ilçe müdürlüklerine verilen belirleyici yetki ve Şube Müdürlüğü atamalarında sözlü sınavının önceliği başlı başına yandaşlık ve kayırmacılığın önünün açılması anlamına gelir. Hiçbir uygulama yapılmazsa bile daha işin başında niyetin kötü olduğu, bütün motivasyonun sistemi rant alanı olarak görülmesinden sağlandığı görülmektedir.

Son olarak mevcut haliyle can çekişen eğitim sisteminin kendi personelleri arasında liyakat, ehliyet, eşitlik ilkelerini çiğneyerek ikinci sınıf insanlar yaratmaya kalkışması özü itibariyle MEB sistemi içerisinde paralel yapı oluşturma girişimidir. Hatta daha doğru bir ifadeyle devletin en büyük bakanlığının belirli bir yapı tarafından doğrudan ele geçirilmesi girişimidir. Bunun özellikle bakanlık marifetiyle yürütülüyor olması kabul edilemez. Yandaşlık, kayırmacılık üzerinden MEB’in rant alanına çevrilmesi kabul edilemez. Makul ve mantıklı bir kriterin olmadığı, Okul Müdürlüğü ve Şube Müdürlüğü atamalarında “orman kanunlarını” hayata geçirenleri eğitim camiası başta olmak üzere toplum ve tarih affetmeyecektir. Sorumluluklarını göz ardı edip yapılan yanlışlıklara çanak tutanlarda hesap vermekten kurtulamayacaklardır.

 

ÖZGÜR EĞİTİM-SEN YÖNETİM KURULU

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.