Aylarca hatta yıllarca belini büküp, alın teri dökerek ders çalışan ve ekmeğinin peşine düşen binlerce öğretmen ve şube müdürü adayları için zorlu sınav süreci bitti. Sırada mülakat var. Yapılan araştırmalara, alınan görüşlere ve gayr-ı ihtiyari paylaşılan listelere göre mülakat demenin torpil demekle eşdeğer hale geldiği maalesef kabul görmüştür. Hal böyleyken mülakatın halk nazarında bir ehemmiyeti ve geçerliliği kalmamıştır.

            Daha önce yaptığım araştırmalara ve gelen isteklere bakıldığında mülakattan geçme şartı olarak güvenlik soruşturmasının yeterli olacağı kamuoyu tarafından belirtilmişti. İlla mülakat yapılacaksa tarafsız ve objektif kriterlere göre yapılmalıdır. Kimsenin aklında soru işareti kalmamalıdır. Seçimlerde olduğu gibi bir yol izlenerek gerekirse farklı sendikalardan birkaç gözlemci bulundurulmalıdır. Haksız yapılan atamalar ve mülakatlar devlete olan kin ve nefreti de celb etmektedir. Sosyal huzur ve sükunu bozmaktadır. Eğitimden al etek çekilmesine sebep olmakta ve keyfiyetin kalbini hançerlemektedir. Kalite yerlerde sürünmekte ve sonuçları vahim olmaktadır.

            Aslına bakarsanız adil olmak için bu kadar neden aramaya, sebep göstermeye, gerekçe aramaya da gerek yok. Dostoyvskiy'den ya da Finlandiya'lı bilim adamlarından alıntı yapmaya da gerek yok. Ayet ve hadislerle sabittir ki hakkı, hak sahibine vermekle; liyakati gözetmekle ve makam kime emanet edilecekse, emaneti sahibine vermekle mükellefiz. Nisâ Suresi 58. Ayette:  ''Allah size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor. Doğrusu Allah, bununla size ne güzel öğüt veriyor! Şüphesiz ki Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.''

            Bir diğer husus da öğretmenlerin mülakat yönündeki talepleri böyleyse atamaya yetkili makamlar dinlemek zorundadır. Kusura bakmayın ama o makamlar kimsenin babasından miras kalmamıştır. Ayetlere, hadislere muhalefet edip sonra gönül rahatlığı ile başını yastığa koymak rahatsız edici bir durum olmalıdır.

            Sistemin aktörlerine de iki çift söz söylemek istiyorum:

            Şimdi bu adil olmayan her bir adımınız, ileride emekli olduğunuzda; makamlarınızı ve gücünüzü kaybettiğinizde, çevrenizde tek bir dost bile kalmadığında; bir urgan gibi boğazlarınıza dolaşacaktır. Vicdanınız sizi mahkum edecektir. Geriye dönüp düşünmek bile istemeyeceğiniz geçmişiniz ruhunuzu kanatacaktır. Yol yakınken dönün derim. Zararın neresinden dönülürse kardır demişler atalarımız. Anadolu'nun bir çok yerinden öğretmenlerden bana gelen mesajları okuyunca yüreğim sızlıyor. Kayıtsız ve ilgisiz kalamıyorum. Bakın sevgili sistemin aktörleri, makam ve mevkiler kabir kapısına kadardır. Onun ötesinde pek kıymetsizdir. Güç ve iktidar hak yolunda kullanılırsa devam eder. Aksi halde kader öyle bir tokat atar ki feleğiniz şaşırır. Sizin yüzünüzden masumlar da sıkıntı çeker. Yol yakınken dönün...

            Son olarak madem mülakat yapacaksınız o zaman mülakat komisyonlarına not sınırlaması getirilmelidir. 

            Öğretmen mülakatları için +3, -3 puan; şube müdürlüğü atmaları için ise +5, -5 puan aralığı baz alınmalıdır.  

Selçuk TÜTAK

Eğitimci- Yazar

[email protected]

5326906038