O Öğretmenlerden MEB'e Yalanlama

O Öğretmenlerden MEB'e Yalanlama

Son günlerde devam eden "güvercin" polemiğinden MEB'den gelen yalanlama açıklamasına cevap olarak, konunun muhatabı öğretmenlerden bir açıklama yayımlandı. Öğretmenlerin personelmeb.net'e gönderdikleri açıklamada MEB'in iddia ve suçlamaları yalanlanmakta;

Görüşmeye Katılan Öğretmenin Açıklaması:

 

KARA GÜVERCİN BENİM


 

Kamuoyuna güvercinlerle birlikte yansıyan dramımız bakan adına, bakanlıkça yapılan açıklama ile başka bir boyuta geçti.


 

Bazı haber sitelerinin “güvercin benzetmesi yapmamış”şeklinde başlık attığı açıklamada "Sayın Bakanımız, yalnızca kamu ve özel sektörün rekabet etme biçimleri açısından genel bir değerlendirme yapmıştır" denilmektedir. Bazı habercilerin bilgiyi deforme etme konusunda bakanlık basın danışmanlarından daha becerikli olduğunu kabul ettik.


 

Açıklamanın devamında güvercin açılımını görüşmeye katılanlardan yalnızca birinin bu şeklide (?) algıladığı ifade edilmektedir. Görüşmeye 4 öğretmen katıldığımız için hangi birimizin o şekilde (?) anlağını araştırma gayreti içine girmeden KARA GÜVERCİN BENİM diyorum. Diğer öğretmenler de çıkıp güvercin falan duymadık, külliyen uydurma demediği için bir güvercin sürüsü de olabiliriz. Bakanlık “4 öğretmenden 1 i” derken hangi bilgiye dayandı, anlamak mümkün değil!


 

Bakanlık şunu bilmelidir ki bu yazıyı haber yapan birçok haber sitesi, gazete ve haberin üzerinde duran sendikalar görüşmeye katılan 4 öğretmenle de görüşmüştür. Zira hiçbir kurum iftira ve muamma olan bir haberin üzerine gitmez. Görüşmeye katılan öğretmenlerin tamamı kendi ifadeleriyle güvercin benzetmesini, iyi ki memur olmamış bakan çocuklarını, ücretli öğretmen olmadığımız için sınıfa giren hayvan yetiştiricilerini…. kendi kulağıyla duyduğu şekilde anlatmıştır, kamuoyunun tepkisi, basının ilgisi bu inandırıcı ortak ifadedendir. Oysa bakanlık ısrarla sadece bir kişinin böyle algıladığı üzerinde durmuştur.


 

Görüşmemize dair haberlerde Sayın Dinçer'in ücretli öğretmenlik ve ataması yapılmayan öğretmenlere "yetersiz" dediği de yazmaktadır. Bakanlık basın açıklamasında bu noktaya açıklama getirilmemiş olması da ilginçtir.


 

Bakanlık açıklamasında adeta suç işlediğimiz ve iftira attığımız ima edilmiş. Bu yaklaşım durumu izah ve telafi etmekten çok saldırıya geçmiş bir bakanlıkla karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Bir kere daha üzülmüş, bir daha harcanmış olduk böylece. Atanmayı beceremediğimiz gibi yalancı ve iftiracıymışız da….



 

Bizim tek ülkümüz, bir an önce mesleğimize kavuşup öğrencilerimizle buluşmakken bu amaca iftira atarak, hem de bakanlık makamını ilgilendiren yalanlar kurgulayarak varamayacağımız ortadadır. Eğer intihar komandosu değil isek. Biz makamda ağırlanmış, nezaket dışına çıkmadan derdini anlatmış, ağzının payını alarak makamdan çıkmış birkaç öğretmeniz. İftira ve yalanlarla bakanlık makamını yıpratmış isek sayın bakanın hukuki yollara başvurmaya da çağırıyoruz. Hafızamız hala yerinde, onurumuza sahip çıkıyorken görüşme detayını bir kez de mahkeme tutanaklarına geçirebiliriz.


 

Ben bir öğretmen olarak o toplantıda söylenenlerin doğruluğu üzerine Kuran’a el basarak ifade vereceğim. Sayın Bakan Ömer Dinçer ve görüşmeye şahitlik eden Adana milletvekili Fatoş GÜRKAN da öyle yapacaktır eminim.


 

Bizleri elimizdeki diplomalara rağmen “öğretmen” olarak görmeyebilirsiniz,aksi örneklere rağmen atananı başarılı, atanmayanı niteliksiz, atamayı YEM kabul edebilirsiniz. Kendi çocuklarınız için memuriyet dışında kariyerler planlayıp “iyi ki” de diyebilirsiniz. Belki de Türkiye Cumhuriyeti Devleti Milli Eğitim Bakanı olmanın size tanıdığı ayrıcalıktır bu. Onurumuza, şerefimize yönelik “yalancı ve iftiracı” yakıştırmasını asla kabul ETMİYORUZ. Hiçbir makam, mevki size bu hakkı vermez. Bizi bir kere daha üzdünüz, tebrik ederiz…


 

Orhan Altay


personelmeb.net

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.