Öğretmen Maaşlarındaki Acı Gerçekler

Öğretmen Maaşlarındaki Acı Gerçekler

Öğretmen maaşları , eğitime ayrılan pay ve diğer meslek grupları ile öğretmen maaşlarının son 10 yılının karşılaştırmasını yapan öğretmenlerimizin sitemize gönderdiği maili yorumsuz yayınlıyoruz.

‘…Hocam inanın duygularım o kadar yoğun ve Milli Eğitim Bakanlığında yapılan yanlışlar da o kadar çok ki; onun için kısa yazamadım, yayınlayıp yayınlamak takdirinize kalmış. Bir kaç gündür bu yazı üzerinde uğraşıyorum. İnanın yemek yerken, uyurken, namaz kılarken dahi hep yaşananlar aklımda. Bunları nasıl daha iyi ifade ederim diye düşündüm. 8-10 kadar meslektaşım da yazdıklarımı okudular ve eklemeler / çıkarmalar yaptılar.

Siz, yazıyı istediğiniz gibi kısaltabilirsiniz. Eğer yayınlamak isterseniz de bölüm bölüm de yayınlayabilirsiniz. Bütünüyle takdir sizin. Yaşananlar tamamen gerçek halimiz, pür melalimiz. Ve bu ülke bizim. Olanlara küsüp bu diyarı da asla terk etmeyeceğiz. Bu deve ya güdülecek ya güdülecek…’ diyor bana gelen mektup…

Evet, evet bildiniz. Yine bir takım öğretmenlerden ve yine Milli Eğitim Bakanlığında yaşanan garabetlerden bazı somut örnekler… Şöyle ki;

‘…Anlatılması gereken o kadar çok şey var ki hangisinden başlayalım. “Bizim milletimiz söylemez, söylenir” der, II. Abdülhamit. Bu toplumun bir ferdi olan biz öğretmenler de özellikle son yıllarda fazlasıyla söyleniyoruz, çünkü fazlasıyla doluyuz.

MEB politikaları rahatsızlığımızın ana sebebi. Camiamızın problemleri dün de vardı, bugün de artarak devam ediyor.

Koalisyon dönemlerinde sağ partiler genellikle eğitim ve kültür bakanlıklarına önem vermek yerine; enerji, bayındırlık ve iskân bakanlıklarına önem verir ve bunları alırlardı. Eğitim ve kültürün bakanlıklarının toplumun üzerindeki uzun vadedeki etkileri yerine, kısa vadeli ve bol ihaleli bakanlıkları tercih ederlerdi. Aslında bu durum bir bakış açısının yansımasından ibaretti.

Rakamlar asrımızın putlarından biridir. Özellikle sayın başbakanımızın çok sevdiği ve çok da etkili olan bir unsur; öyle ya, rakamlar yalan söylemez! Mühendis -müteahhit kafa ki; bu sadece sayın başbakan da değil bizim askeri ve mühendislik alanla başlayan batılılaşmamızın da bir özetidir. Olaya mühendis - asker gibi teknik bir mesele olarak bakmak. Şu kadar duble yol yapıldı, şu kadar hastane açıldı… Konu eğitim, yani insan yetiştirmek, geleceği inşa etmek…

İşte eğitimimizin AK parti dönemindeki temel yansımaları:

1. 2002 de MEB bütçesi 7.5 milyar iken 2012 39.2 milyar lira oldu,

2. 170 bin derslik yapıldı 300 bin öğretmen atandı,

3. 750 bin bilgisayar tahsil edildi,

4. Okulların %97’si internete erişti,

5. Ücretsiz kitap dağıtıldı,

6. Bu yıl okullarda süt dağıtıldı.(Süt projesinin devlete maliyeti 600 milyon lira.2003 yılından 2010 yılına kadar ücretsiz kitaba ödenen miktar 1 milyar 583 milyon 85 bin TL idi ve 2010 yılında 28 milyar 238 milyon olan eğitim bütçesinin % 5 ine denk geliyordu. Fatih projesinin devlete maliyeti yaklaşık 8 milyar lira.)

Başbakanımızın da sık sık söylediği gibi bütçeden de en fazla pay eğitime ayrılmıştır. (nereden NEREYE)

'En iyi yalanlar rakamlarla söylenir' ise; eğitime ayrılan ödenek yaklaşık 5 kat artmıştır. Başbakanımızın da sık sık söylediği gibi bütçeden de en fazla pay eğitime ayrılmıştır. Buraya kadar her şey güzel, peki bir başka açıdan bakalım, bu durumun eğitimin olmazsa olmazı öğretmenlere yansımasına, yani nereden nereye…

2002 den 2012 ye öğretmen maaşları ve diğer maaşların değişimi (Rakamlarla konuşanlara hatırlatmak gayesiyle mütaalama 2002 ve 2012 yılında bazı memur maaş rakamlarını vererek başlıyorum.)

Not: Bu rakamları verirken amacım

2002 - 2012

1) En düşük memur maaşı 293 milyon TL - 1.775 TL

2) Hemşire lise mezunu 340 milyon TL - 1.993 TL

3) Öğretmen 562 milyon TL - 1.865 TL

4) Polis 591 milyon TL - 2.434 TL

5) Uzman doktor 810 milyon TL - 3.493 TL

6) Avukat 780 milyon TL - 3.457 TL

NOT: Yukarıdaki ifadede tüm memur maaşları en düşük derecede, evli, eşi çalışmayan ve iki çocuk esası dikkate alınarak yazılmıştır. Maliye bakanlığı maaşları maalesef eş ve çocuk yardımını dâhil ederek yayınlıyor. Bunu sokaktaki insana, hatta kendi ana babama bile izah etmek zorunda kalıyorum. Farkı anlatmak son maaşım bir çocuk dahil 8 yıllık öğretmen 1799 TL. (Yani yeni başlayan 8 yıllık yeni başlayan kadar alamıyor)

Her maaş zammı döneminde % 1’lik maaş zammının bütçeye yükü şu kadar denilerek psikolojik operasyon yapılıyor. Bütçe imkânları neden sadece memur maaşı döneminde hatırlanıyor. Vekil maaşı döneminde, silah alımında, sanayici ve reel sektöre teşvikler verilirken, medya gruplarının ve futbol kulüplerinin vergi cezaları affedilirken hatırlanmaz?

Sadece yukarıdaki ifadelerle binlerce sayfa yazı yazılabilir. Ancak rakamların dili daha etkili, kanaatimce. Mamafih biz de anlamayanlara bazı açıklayıcı ifadelerde bulunalım:

1. 2002’de öğretmen maaşı en düşük devlet memur maaşından yaklaşık % 100 fazla iken bugün ancak % 7-8 fazladır.

2. 2002’de öğretmen maaşı lise mezunu hemşirenin maaşından %75 fazla iken bugün % 7 daha az. Evet, % 7 daha az.

3. 2002’de öğretmen maaşı uzman doktor maaşından % 43 az iken bugün %95’den daha az. Tabi doktorların ek ödemeleri ve öğretmen ek dersleri katıldığında bu fark % 200’ü geçmektedir.

4. 2002’de öğretmenler, avukatlardan %34 az alırken bugün % 92 daha az maaş almaktadır.

5. 2002’de öğretmenler, polislerden % 4 daha az maaş alıyorken bugün % 22 daha az maaş almakta.

Rakamlardan çok sıkılanlara isterseniz şöyle açıklayayım. Üniversite mezunu öğretmen bugün ancak ilkokul mezunu en düşük derecede bir memur kadar maaş alabilmekte. Lise mezunu hemşireden 128 TL az maaş almaktadır. Ek ders diyenlere döner sermaye ödeneğiyle mukabele ediyorum.

AK Parti iktidara geldiğinde altının gramı 17 liradan 96 liraya, yaklaşık 6 kat artarken; maaşlar 540 liradan 1865 liraya yükselmiş (3,5 kat) ki buna eş ve iki çocuk yardımı dâhil. Yani bize nereden nereye demek düşer herhalde. Milli eğitim bütçesi 5 kat bütçeden en fazla pay eğitime ayrılmış ama öğretmenler hizmetlilerden daha az alıyor.

Bir de meclis çalışanlarına göz atalım. Meclis’in yeni teşkilat yasasıyla danışman maaşları 4 bin 60, sekreter maaşı 3 bin 566, şoför maaşı da 3 bin 87 TL . Mecliste hizmetli olmak bile başka Parti gruplarında çalışan ilkokul mezunu hizmetlinin maaşı net 3.890 TL oldu. Meclis’te diğer birimlerde aynı işi yapan hizmetliler ise 2.637 TL alıyor.

Bu satırları okuduktan sonra hiçbir ak partili “adalet” kelimesini ağzına almasın, partinin adı adalet olunca adil olunmuyor, adalet sarayı yapmakla adalet gelmiyor. Vekillere % 45 verip memura emekliye %3 teklif etmek hangi vicdanın insafın eseridir, Allah aşkına…

Tek derdimiz dünyalık değil elbette. Aldanmıyoruz, bilinsin istedik. Her ne kadar da son yıllarda öğretmenin itibarsız kılınması çalışmaları zirve yapsa da bu itibarsızlaştırma faaliyetlerinin sanayi devrimi sonrasında mütemadiyen devam ettiği bilinmektedir. Tabi şunu da vurgulamak isterim ki kapitalizmin kadim anlayışı itibarı maddi kazançla nitelendirmektedir.

Her şeye rağmen yine şunu rahatlıkla söylüyorum ki zam istemiyorum adalet istiyorum: Ülkenin durumu kötüyse zam istemiyorum. REFERANDUMLA elde edilen toplu sözleşme yasası çıkmadı ve biz 6 ay gecikmeli zam aldık. Kıyamet kopmadı, ölmedik de. Sadece kırıldık. Şike yasası yeni bir yasa olmasına rağmen AZİZ Yıldırım’

Bizim kazanılmış hakkımız ise 20 ay bekletildi. 2,5 MİLYON MEMUR BİR AZİZ YILDIRM KADAR DEĞERLİ OLMADIĞINI ÜZÜLEREK GÖRDÜK. ADALET İSTİYORUM VEKİLE % 45 olunca isyan ediyorum ve nerde adalet diyorum. Ben emekliliği hiç düşünemiyorum. Bu şartlarda altında emekli olmamız zor. 60 yaşına kadar bir öğretmen nasıl çalışır?

PEKİ, VEKİLLER BİR DÖNEMDE NASIL EMEKLİ OLUYORLAR?

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.