Türkiye’nin hizmet bölgeleri arasındaki uçurum ortadan kalkmadığı sürece devlet memurlarını aynı maaşa ve neredeyse aynı puana göre takdir etmek haksızlıktır. Konu eğitimse, doğudaki bir öğretmenin batıdakiyle AYNI İŞİ yaptığını söylemek de olanaklı değildir. Hatta aynı ilçedeki iki okul arasında bile inanılmaz farklar görülmektedir. Çalışma koşularına denge getiremeyen bürokrasinin çalışma güçlüğünü takdir etmesi, maaş, puan, tercihli tayin vs gibi pozitif ayrıcalıklarla GÖNÜLLÜ ROTASYON sağlaması gerektiğini savunmaktayız.

2010 Mayıs’ından sonra atanan öğretmenlerin bölgede çalışma yükümlülükleri de artırılmış, yani maç başladıktan sonra kural değiştirilmiştir. Doğuda çalışan öğretmenlerin bekarlığı uzarken, evli çiftlerin de çocuklarını güç sağlık ve eğitim koşullarında, memleketlerinden uzakta büyüttüğünü görmenin üzüntüsü içindeyiz.

Af dönemini takip eden sürede, açıktan, kurum içi ve kurumlar arası atamayla öğretmen olanların geçmiş zorunlu hizmet sürelerini yok sayan Milli Eğitim Bakanlığı büyük bir haksızlığa imza atmış durumdadır.

Tüm hataların üzerine plansız şekilde 4+4+4 sistemsizliğine geçen bakanlık, temsil yetkili sendikanın “tek bir öğretmen bile mağdur olamayacak” şeklindeki yalanının aksine başta sınıfçılar olmak üzere bir çok branşta kıyım yaşatmıştır. 2014 yaz dönemine geldiğimizde adaleti re’sen atamalarla sağlamaya çalışan bakanlığın yine yanlış üstüne yanlış yaptığını söyleyebiliriz.

15 Eylül 2014 tarihi itibari ile, 06/05/2010 tarihinden sonra atanıp birinci, ikinci veya üçüncü hizmet alanlarındaki eğitim kurumlarında görev yapan öğretmenlerden toplam 3 yıllık çalışma süresini tamamlayan zorunlu hizmet yükümlüsü öğretmenlerin zorunlu çalışma yükümlülüklerini yerine getirmek üzere il içinde veya iller arasında dördüncü, beşinci veya altıncı hizmet alanlarındaki eğitim kurumlarına tercihleri doğrultusunda 2014 Yılı Öğretmenlerin İller Arası İsteğe Ve Zorunlu Çalışma Yükümlülüğüne Bağlı Yer Değiştirme başvurmaları istenmişti. Tercihlerinden herhangi birine atanamayanlar, alanlarında norm açığı bulunan diğer zorunlu çalışma yükümlülüğü öngörülen hizmet alanlarındaki eğitim kurumlarına atanacağı, bunlardan başvuruda bulunmayanların atamaları Bakanlıkça resen yapılacağı hüküm altına alınmıştır. Üç yıllık süreyi doldurup tercihlerine yerleşemeyen öğretmenlerin durumu hakkında bir belirsizlik mevcuttur. Zorunlu hizmet yükümlülüğüne bağlı yer değiştirmeyen öğretmenler re’sen atanacaklar ama hangi tarihte nasıl bir planlama ile bu atamanın yapılacağı kamuoyu ile paylaşılmadı. Bu durum öğretmenleri de tedirgin etmektedir.

2014 Yılı Öğretmenlerin İller Arası İsteğe Ve Zorunlu Çalışma Yükümlülüğüne Bağlı Yer Değiştirme duyurusunun 5. Maddesinin c bendinde Eğitim kurumu müdürlükleri, ilçe ve il milli eğitim müdürlüklerinden,3 yıllık çalışma süresini doldurmaları nedeniyle bu yıl zorunlu çalışma yükümlülüğüne tabi tutulacak öğretmenlerin tespit ve takibini yaparak bu öğretmenlerimizin yer değiştirme başvuru formu doldurması istenmiştir. Başvuru formu doldurmayanların formları eğitim kurumu müdürlüklerince doldurmaları istenmiştir. Aynı hükümden , zorunlu çalışma yükümlüsü öğretmenlerin tespitinde ihmali görülen yöneticiler hakkında gerekli yasal işlemler yapılacağı anlaşılmaktadır. Her şeye rağmen bu şekilde zorunlu hizmet yükümlülüğüne bağlı yer değiştirme başvurusunda bulunmayan öğretmenler olmuştur. Aynı duyurunun 6. Maddesine göre; Üç yıllık sürenin hesabında, sözleşmeli öğretmenlik ve asker öğretmenlik dahil, öğretmenlerin kadrolarının bulunduğu ilde fiilen öğretmen olarak görev yaptıkları süreler dikkate alınması gerekiyordu.

Bazı milli eğitim müdürlüklerinde, farklı illerde geçirilen askeri öğretmenlik süresinin de zorunlu hizmet yükümlülüğüne bağlı yer değiştirmeye başvuracak öğretmenlerin tespitinde üç yıllık toplam süre de hesaba katıldığı şikayetlerini aldık. Askeri öğretmenlik sürelerinin ve hangi ilde yapıldığının tespiti dikkatlice yapılması hayati önem taşır.

Zorunlu çalışma yükümlüsü öğretmenlerin, zorunlu çalışma yükümlülüğüne bağlı yer değiştirmesi için önlerine seçebilecekleri tüm eğitim kurumları açılmadığı gibi açılan eğitim kurumları da norm güncellemeleri yapılmadan tercihlere açıldığı için sağlıksız bir tercih dönemine sebebiyet vermiştir.Tercih döneminde  açık olan zorunlu hizmet yükümlülüğü öngörülen  eğitim kurumlarını zorunlu hizmet yükümlüsü öğretmenlerin tercihine açmayıp daha sonra istekleri dışında atamaya tabi tutmak öğretmenleri mağdur edecektir.

Tercihlerinden herhangi birine atanamayanlar, alanlarında norm açığı bulunan diğer zorunlu çalışma yükümlülüğü öngörülen hizmet alanlarındaki eğitim kurumlarına atanacak ve başvuruda bulunmayanların atamaları Bakanlıkça zorunlu çalışma yükümlülüğü öngörülen hizmet alanlarına yapılacaktır. Bakanlıkça yapılan atamalarda öğretmenlerin yer değiştirmeleri şu anda görevli olduğu ilden farklı illere de yapılabilmektedir.  MEB Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği madde  53’e göre  Öğretmenlerin atama ve yer değiştirmeleri Bakan tarafından yapılır fakat Bakan, gerekli gördüğü hâllerde atama ve yer değiştirme yetkisini merkez teşkilatında alt kademelere, illerde valilere devredebilir. Buradan yola çıkarak zorunlu hizmet yükümlüsü öğretmenlerin atamalarını yapmak üzere bakanlık yetkisini il milli eğitim müdürlüklerine devredebilir ve öncelikle il içinde yer değiştirmeleri sağlanabilir. Bununla beraber re’sen atama haksızlıklara yol açabileceğinden dolayı zorunlu hizmet yükümlülerini istekleri ile ve istediği yerleşim alanına atanmaları sağlanmalıdır.

Ayrıca; 06.05.2010 Tarihinden önce diğer bakanlıklarda eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfı dışındaki diğer sınıflarda görev yapmakta iken, söz konusu tarihten sonra Millî Eğitim Bakanlığı’na kurumlar arası atama yolu ile öğretmen olanların zorunlu çalışma Yükümlülüğüne Bağlı Yer Değiştirme başvurusu yapmak zorunda kalmışlar ve 06.05.2010 tarihinden önce devlet memuru olarak yaptıkları zorunlu hizmet görevlerini ikinci defa yapacak olmaları büyük haksızlığa neden olduğu için bu yer değiştirme döneminde zorunlu çalışma yükümlülüğü öngörülen eğitim kurumlarına geçmesi gereken bu öğretmenlerin atamaları mağduriyetlerinin tespiti yapılması adına bir sene daha ertelenmesi gerekiyor.

Zorunlu hizmet yükümlülerin atamalarında herhangi bir mağduriyet ve sorun yaşanmaması için ;

06/05/2010 tarihinden sonra atanıp birinci, ikinci veya üçüncü hizmet alanlarındaki eğitim kurumlarında görev yapan öğretmenlerden toplam 3 yıllık çalışma süresini tamamlayan zorunlu hizmet yükümlüsü öğretmenlerin zorunlu çalışma yükümlülüklerini yerine getirmek üzere yer değiştirmeleri için yapılacak ikinci defa il içi yer değiştirme döneminde de başvuru hakkı tanınması gerekir.

Zorunlu hizmet yükümlüsü öğretmenlerin zorunlu çalışma yükümlülüklerini yerine getirmek üzere yer değiştirmeleri için o tarihte norm güncellemeleri sonucu ortaya çıkan mevcut tüm zorunlu çalışma yükümlülüğü öngörülen okullar tercihlere açılmalıdır.

Sadece zorunlu hizmet yükümlülerin yer değiştirebileceği atama takvimi belirlenmeli.İl içi veya iller arası yer değiştirme döneminde atanamayan öğretmenler için re’sen atama yerine isteyenler için öncelikle il içinde daha sonra il dışı olmak üzere.İl milli eğitim müdürlükleri kendi illerindeki zorunlu hizmet yükümlülüğü öngörülen tüm okulları zorunlu çalışma yükümlüsü öğretmenlerin kendi aralarında başvurabileceği bir atama planlaması ile beraber yapması daha adil olacaktır.

Zorunlu çalışma yükümlüsü öğretmenlerin 3 yıllık görev süresinin hesaplanması dikkatlice yapılıp öğretmenlerin mağdur edilmemesi gerekir.

İsteği dışında re’sen atamalar öğretmenin verimini, başarısını sağlamaz. Bu hizmet tüm öğretmenlere verdirilecek, HERKESE eşit uygulanacaksa anlamlıdır. Mayıs 2010 affı ortada dururken şimdi yapılanlar haksızlıktır. Bu durumda bile yerleşik düzenini kurmuş öğretmenin öncelikle kendi bölgesi içinde zorunlu hizmet sınıfında bir kurumu tercih edebilmesi sağlanabilir.

06.05.2010 tarihinden önce devlet memuru iken bu tarihten sonra öğretmen olanların önceki görevlerinde yaptığı zorunlu hizmet süreleri hesaplanması gerekirken hesaplanmamasından kaynaklı mağduriyetin önlenmesi adına sorunun tespit edilmesi için bu öğretmenlerin zorunlu hizmet yükümlülüklerinin bir sene daha ertelenmesi düşünülmelidir.

Sendikamızın “Öğretmen sirkülasyonu Çözüm Önerileri” raporu oldukça kapsamlı olarak hazırlanıp bakanlığa sunulsa da; “pozitif ayrıcalık MEB in değil Bakanlar Kurulu’nun yetkisidir” denilerek ötelenmiştir. Bu çözümü erteleyen MEB, AES dışındaki TÜM SENDİKALARIN mutabakatla çıkardığı 2010 zorunlu hizmet affının bedelini bu hizmeti 10 yılı bulan, hatta aşan sürelerle yapmakta olan öğretmenlerden çıkarmamalı, tayini SÜRGÜN VE CEZA haline dönüştürmemelidir. MEB bürokratlarının; siyaset ve popülizm pompalayan sendikaların kılavuzluğundan kafayı kaldırıp, AES raporlarına göz atmaları çözüm için yeterlidir.

Anadolu Eğitim Sendikası Hukuk Sekreterliği