Öğretmenler Kariyer Basamakları Çıkmazında

Öğretmenler Kariyer Basamakları Çıkmazında

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Çakırcı Öğretmenlerin Kariyer Basamakları çıkmazını sendikadaki köşesinden yazdı. İşte O Yazı:

Geçmişte bir memur herhangi bir konuda mağdur olduğu zaman kolay kolay kurumuna karşı dava açamazdı. Dava açtığı zaman kurum yöneticilerinden tehdit alır, dilekçesini geri çekmesi için kendisine bin bir zorluk çıkarılır, iş yokuşa sürülürdü. Günümüz deyimiyle mobbing uygulanırdı; şu anda, özellikle bazı üniversitelerde sıkça olduğu gibi. “Tüfek icat oldu mertlik bozuldu” der gibi, dava açmak icat oldu, kolay yöneticilik bozuldu. Yöneticiler için işler eskisi gibi olmuyor artık. Örgütlenmenin doğal sonucu bu. Örgütlenmiş kitleyi yönetmek kolay olmuyor tabi. Son yıllarda sendikaların da öncülüğü ile memurlar, idarenin yaptığı düzenlemelere ve uygulamalara karşı en ufak bir mağduriyette bile artık dava açmaktadırlar. Yapılacak iş, kurumların daha fazla kendilerine çekidüzen vermeleridir.
 
Çalışan sayısına bakıldığında mevcut çalışanların 1/3’ünü bünyesinde barındıran Milli Eğitim Bakanlığı’nda uygulamalara, iş ve işlemlere karşı açılan davalar doğal olarak diğer kurumlardan fazla oluyor. Bu davaların en çok yoğunlaştığı konu, öğretmenlerin kariyer basamaklarında yükselmesi meselesidir.
 
5204 sayılı Kanun’a dayanılarak hazırlanan Öğretmenlik Kariyer Basamaklarında Yükselme Yönetmeliği çerçevesinde Kariyer Basamaklarında Yükselme Sınavı 2005 tarihinde yapıldı. Bunun sonucunda sınavı başarıyla geçen öğretmenlerin bir kısmına uzman öğretmenlik unvanı verildi.
 
Söz konusu kanunun birinci ve ikinci maddelerinin Anayasa’ya aykırı olduğu iddiasıyla CHP, Anayasa Mahkemesi’ne iptal başvurusunda bulundu. Anayasa Mahkemesi ise, bu yasal düzenlemenin bazı ibarelerinin iptaline karar verdi.
 
Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilen hükümlere dayalı olarak iptal hükmünün yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, yasama organı tarafından yasal düzenleme yapılmaması üzerine doğan yasal boşluk nedeniyle mağdur olan yaklaşık 40 bin öğretmen, uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik sertifikasının verilmesi ve buna dayalı mali haklardan yararlandırılmaları talebiyle idare mahkemelerinde dava açmaya başladı.
 
Açılan davalar sonucunda idare mahkemeleri, öğretmenlerin lehine karar verdi. Bu durum, Milli Eğitim Bakanlığı ve öğretmenler arasında anlamsız bir kargaşanın çıkmasına neden oldu. Ancak bu davalar, idare mahkemelerinin vermiş olduğu kararları temyiz aşamasında incelemeye yetkili yüksek mahkeme olan Danıştay’a, sonrasında da Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na geldiğinde, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, konuya ilişkin olarak olumsuz bir örnek karar verdi.
 
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun vermiş olduğu karar, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararından sonra yasal bir düzenleme yapılmamış olmasının bu konuda bir boşluğa neden olduğuna ve bu boşluğun yargı içtihadıyla doldurulmayacağına ilişkin olsa da, bunu hukuki bulmadığımı belirtmek isterim. Danıştay’ın verdiği kararın mesajı bence şudur: Bu kadar dava ile uğraşamam.
 
Yasama organı tarafından söz konusu yasal boşluğun doldurulmamasında ve devamında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenleyici işlem tesis edilmemiş olmasında, uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik sertifikası ile buna dayalı mali hakları elde edenlere atfedilecek en ufak bir kusur dahi söz konusu değildir, olamaz da.
 
Hal böyle iken, gerek yargı yoluyla gerekse idarenin tasarrufuyla bu hakları elde edenlerden sertifikaların alınması, büyük bir kaosa neden olacağı gibi, çok ciddi mağduriyetleri de beraberinde getirecektir. Şu an itibarıyla, geldiğimiz noktadan bakarsak, kariyer basamakları konusu neredeyse bariyer basamaklarına dönüşmüştür. Bu durumdan biran önce kurtulmak ve mağduriyetlerin önüne geçmek lazım.
 
Sonuç olarak, daha önce uzman öğretmenlik veya başöğretmenlik sertifikasını alan ve buna bağlı mali haklardan yararlanan öğretmenlerin sertifikalarının geri alınmaması ve buna bağlı mali haklarına da dokunulmaması için gerekli iş ve işlemlerin bir an önce yapılması, diğer yandan da 5204 sayılı Kanun’da, Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen hükümlere göre yasal düzenleme yapılması, bunun mümkün olmaması halinde ise Öğretmenlik Kariyer Basamaklarında Yükselme Yönetmeliği’nde değişiklik yapılarak, öğretmenlere kariyer basamaklarında yükselme imkânının yeniden tanınması gerekir. 
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum