Öğretmenlere Yeterlilik Sınavı mı geliyor?

Geçtiğimiz cuma günü, Sayın Milli Eğitim Bakanımız Ömer Dinçer'in EYUDER (Eğitim Yöneticileri ve Uzmanları Derneği)'i kabulünde kamuoyuna yansıyan aşağıdaki cümleleri bana "Öğretmenlere Yeterlilik Sınavı mı geliyor?" başlığını attırdı.

Cümleler aynen şöyle;

Öğretmenlerin Yetiştirilmesi ve Atandıktan Sonraki Mesleki Gelişimi

Eğitime yapılan yatırımların karşılığında eğitim içeriği olarak başarılı bir karnemizin olmadığını vurgulayan yönetim kurulumuz öğretmen niteliğinin ve eğitim içerikleri üzerine önerilerini dile getirmiştir. Görüşmede sayın bakan “öğretmenlere en fazla üç yılda bir defa olmak üzere bir aylık eğitim ve yeterlik sınavı getirileceğini belirtti” sınavın bir aylık eğitimn öncesinde ve sonrasında uygulanacağını belirten bakanımızla uygulamayı düşündüğü sistem hakkında ayrıntılı fikir alışverişinde bulunuldu. Ayrıca eğitimcilerin lisansüstü eğitim yapmalarını özendireceklerini ve önem verdiklerini, hazırlıklarını yaptıklarını belirten bakanımız önümüzdeki günlerde eğitimcilere açıklama yapacağını bildirdi.

Sonda söyeleceğimi, baştan söyleyeyim: Eğitimdeki mevcut başarısız karne, her zaman olduğu gibi "Öğretmenlere" çıkartılmıştır.

Eğitimde artık kemikleşmiş hale gelen sorunları çözmek yerine, şekilci yaklaşımlar bir kenara bırakılmalıdır.

Öğretmen niteliği gerçekten önemli bir konudur. Bu işe öncelikle eğitim fakültelerinden başlamalıdır. Öğretmen alımlarında isterseniz 100 çeşit sınav yapın, sonuçta seçilerek gelen öğretmenlerin iyi bir eğitimci oldukları / olacakları garantisi yoktur. Önemli olan temel bir eğitim almaktır.

Tabii ki öğretmenlik mesleğine yeni katılan öğretmenlere daha nitelikli bir adaptasyon eğitimi verilmelidir. Ayrıca sonraki yıllarda da öğretmenlerimiz kendilerini geliştirme adına "Hizmetiçi Eğitime" alınmalıdırlar.

Ancak bilindiği gibi bakanlığımızda "Hizmetiçi Eğitim" yetersizdir. Sayıları binlerle ifade edilecek kadar bir kadro MEB'in Yalova, Van, Aksaray vb. yerlerde bulunan tesislere alınmakta, "biraz tatil, biraz eğitim" anlayışı gözetilmektedir. Öğretmenlerimizin bir çoğu kısıtlı kontenjanlar nedeniyle hizmetiçi eğitimden yararlanamamkatadır. 20-50 kişilik eğitimlere başvurular bazı eğitimlerde binlerle ifade edilen sayılara ulaşmaktadır.

Kısacası kimse "öğretmenlerimiz hizmetiçi eğitimlere katılmıyor" diyemez.

MEB'in önümüzdeki yıllarda KPSS'ye ek olarak "Alan Sınavları"nın yapacağını tahmin ediyoruz. Tüm açıklamalar o yönde. Ancak sayın bakanımızın yukarıdaki açıklamaları incelendiğinde bu sınavların sadece öğretmen adayları için değil, tüm öğretmenleri kapsayacak şekilde genişletileceğini söyleyebiliriz.

Sayın bakanımızın bu sözleri yeni bir tartışmayı da beraberinde getirmiştir.

Amaç; öğretmen yeterlilikleri, öğretmenlerin kendilerini çağın gereklerine adapte etmeleri, kendilerini geliştirmede onlara destek sağlamak vb. olacaksa amenna, bir sözümüz yok.

Ancak amaç bu konulardan hareketle öğretmenlerimizi ve öğretmenlik mesleğini "günah keçisi" yapmaksa işte bunun karşısında duracağız.

Sendikalar ve Sivil Toplum Örgütleri'nin konu hakkındaki açıklamalarını yakında takip edeceğiz.

Bizler bekleyeceğiz, bakalım kim ne diyecek?

EMRE YALÇIN / TurkiyeEgitim.Com

(TurkiyeEgitim.Com eğitim alanında kendisini yetiştirmiş eğitimci kadrolarla daha da güçleniyor. Sayın Emre YALÇIN, 15 Ağustos 2011 tarihinden itibaren sitemizde günlük yazılarıyla "Eğitim Gündemi"ne ışık tutacak.)

 

Önceki ve Sonraki Yazılar