Öğretmenlerin Can Güvenliği Tehlikede

Öğretmenlerin Can Güvenliği Tehlikede

Öğretmenlerin Can Güvenliği Tehlikede

Eğitim İş tarafından yapılan açıklama;

Yeni eğitim ve öğretim yılı, Doğu ve Güneydoğu’da terör örgütünün, “eğitimde itaatsizlik eylemi” talimatı nedeniyle sıkıntılı başladı.

Terör örgütünün haftalardır yaptığı  “okulları boykot edin”  çağrısına paralel olarak, Kürtçe eğitim vereceği iddia edilen okullar açılmış, bu okulların mühürlenmesi üzerine de terör örgütü üyeleri devlet okullarını yakmaya başlamıştır. Yaşananlar,  barış veya açılım olarak sunulmaya çalışılan sürecin aslında bölünme yaratacağını gözler önüne sermiştir.

“Ana dilde eğitim istiyoruz” gerekçesiyle okul yakan, öğrencilerin ve öğretmenlerin hayatına kasteden bu saldırıları kınıyoruz. Bu tür saldırılar bölgede yaşayan vatandaşlarımızın en temel hakkı olan eğitim hakkına karşı bir tecavüzdür.

Eğitim öğretim yılı öncesinde çocukları okula göndermeme mesajı içeren  “boykot” çağrısına bölge halkı uymayınca şiddete başvuran ve okulları yakan terör örgütü bu yolla bölgede korku salmayı ve eğitim-öğretimi kesintiye uğratmayı amaçlamaktadır. Böylece bölgedeki hâkimiyetini kurmak ve güçlendirmek istemekte, bölge insanını kendi devleti ve terör örgütü arasında seçim yapma zorunluluğuna itmektedir.

Siyasal iktidar ise okullara kadar inen bu terör olayları karşısındaki teslimiyetçi bir tavır takınmaktadır. Öğrencilerimizin ve ülkemizin her tarafında, eğitimin ışığını taşıyan öğretmenlerimizin korunması, devletin başlıca görevi olmalıdır. Onların terörün hedefi olması asla kabul edilemez. Hükümeti, okullarımıza, öğrenci ve öğretmenlerimize yönelik bu saldırılara karşı acil önlem almaya çağırıyoruz.

Öte yandan bir sendikanın da desteğini alarak açılmaya çalışılan Kürtçe okullarla yapılmak istenilen; Türkiye Cumhuriyeti'nin üniter yapısını ortadan kaldırılarak yerine, demokratikleşme söylemleri ve  “yerinden yönetim”  masallarıyla sunulan ancak bölünmenin ta kendisi olan  “özerklik ve federasyonun” getirilmesi çabalarıdır. Bugünlerde sıklıkla dile getirilmeye başlanılan ve  “İmralı mutabakatı”  adı verilen bir anlaşmada şayet Kürtçe okulların açılmasını içeren bir madde de bulunuyorsa siyasi iktidar asla ödeyemeyeceği bir vebalin altına girmiş olacaktır.

Bazı sendikalar tarafından demokrasinin olmazsa olmazı olarak sunulan anadilde eğitim, emperyalizmin etnik ve mezhepsel bölünme planları çerçevesinde ulusal devletin parçalanması amacıyla kullanılmaktadır. Irk, etnik köken, dil, kültür, din, cinsiyet ve diğer nedenlerle hiçbir ayrım yapmaksızın tüm insanların eşitliğine inanan Eğitim-İş, Türkiye'deki farklı etnik kökenlerin anadilini öğrenme hakkı olması ve devletin de bunun için gerekli koşulları sağlaması gerektiğini savunmaktadır. Ancak, anadilde eğitim üniter yapıyı bölecektir.

Toplumsal yıkım projesini, toplumsal barış ve huzur projesi olarak halka yutturmaya çalışan siyasi iktidarı eğitim çalışanlarına ve okullara yönelen tehditlere karşı tedbirler alması konusunda uyarıyoruz. Laik, demokratik, üniter, tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti hayalimizi rafa kaldırmaya kimsenin gücü yetmeyecektir.

                                       MERKEZ YÖNETİM KURULU

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.