Okullarda Güvenlik Açığı mı Var?

Son günlerde duyduğum iki haber, ruhumda derin yaralar açtı.

Hem bir baba hem de bir öğretmen olarak çocukların bir hiç uğruna ölmelerine ziyadesiyle üzüldüm.

Teessürüm her iki vakıanın ölümle neticelenmesi ve okullarımızda meydana gelmesinden dolayıdır.

İsterseniz haberlere bir göz atalım.

Baba İsa Kino anlatıyor:

Oğlum Reşat Kino eve gelmeyince okul idarecilerini aradığımda bana okulda kimsenin kalmadığını söylediler. Saatler sonra yeniden okula gidip açtırdım. Yapılan aramada oğlumu bir boş sınıfta üzerine devrilen dolabın altında kalmış olarak buldum. Sorumlular hakkında dava açacağımOkul yöneticileri bayrak töreninin ardından tüm çocukların evlerine gittiğini söyledi. Oğlumu her yerde aradım ama bulamadım. Büyük panik içinde kaçırıldığından şüphelendim. Okula yeniden gittiğimde bana yine kimsenin olmadığını söylediler. Israrım üzerine okulu açtılar. Aradan saatler geçmesinin ardından okulda boş bir sınıfta oğlumun üzerine devrilen bir dolabın altında cesedini bulduk. Oğlumun ölümünden Milli Eğitim Bakanlığı sorumludur, okul yöneticileri sorumludur. Hepsinin hakkında şikâyetçiyim ve sorumluları mahkemeye vereceğim, Okulda kamera görüntüleri var. Tüm öğrenciler dışarı çıkarken oğlum üst kata çıkıyor, bunu kimse görmedi m? Okul dağıldıktan sonra sınıflarda neden arama yapılmadı. Tüm sorumluların cezasını çekmesini istiyorum" 

Olay Mardin’in Kızıltepe ilçesinin Cumhuriyet İlkokulunda meydana gelmiş.

Acılı babaya hak vermemek elde değil.

Olay cumhuriyet savcılığınca incelemeye alınmış.

Umarım en kısa zamanda bu cinayette sorumluluğu olanlar belirlenir de vakıada herhangi bir dahli olmayan öğretmenlerimizin endişeleri izale olmuş olur.

***

 

İkinci örnek vakıa bana göre daha trajik bir görünüm arz ediyor.


“İddiaya göre olay, saat 12.30 sıralarında Kanarya Mahallesi, Kanarya İlköğretim Okulu’nda meydana geldi. Paydos zili çalar çalmaz 7-G sınıfı öğrencisi Ahmet Şahin evine gitmek için merdivenlere koştu. Merdivenlerde aşağı inen Ahmet Şahin, burada kendisini iten F.D ile tartışmaya başladı. Kavgaya dönüşen tartışmanın ardından Şahin yere düştü. Bu sırada F.D, Şahin’in üzerine bastı. 

Bunun üzerine Şahin merdivenlerde bayıldı. Öğretmenler, Şahin’i Sefaköy’deki Dr. Sadık Ahmet Hastanesi’ne götürdü. Burada yapılan tüm müdahalelere rağmen Şahin hayatını kaybetti. Şahin’in cesedi otopsi için Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı. Polis, F.D’yi gözaltına aldı. Şahin’in okul merdivenlerindeki son görüntüleri okulun güvenlik kamera görüntülerine yansıdı. Ahmet Şahin’in yakınları, doktorların kendilerine kalp krizi sonucu öldüğünü söylediği belirtildi. Polis, soruşturma başlattı.”

Ha 7 yaşında olmuş, ha 7. Sınıfta, ikisinde de ölenler henüz çocuk.

Başta idarecilerimiz olmak üzere tüm meslektaşlarımız çok dikkatli ve ihtiyatlı olmalılar.

Biz bu vesile ile geçen sene gündeme getirdiğimiz “mubassır” istihdamını yeniden gündeme getirelim.

Tüm öğretmen adaylarına iki yıllık okullarda “mubassır” eğitimi, -siz buna stajyer eğitimi de diyebilirsiniz- getirilmelidir.

Genç arkadaşlarımız fakülte yıllarında alamadıkları pratik eğitimi böylece almış olacaklardır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.