Paralel operasyonda neler oldu?

Paralel operasyonda neler oldu?

Emniyet bünyesinde, 22 şehirde operasyon yapıldı. Polis müdürleri de dahil 99 isim gözaltına alındı. Gerekçe: Selam örgütü soruşturmasını bahane edip yasadışı dinleme ve casusluk...

Emniyetteki paralel yapıya ilk darbe vuruldu. İstanbul merkezli olarak 22 kentte eşzamanlı düzenlenen operasyonda, "casusluk" ve "yasa dışı dinleme" kapsamında, üst düzey emniyet görevlilerinin de aralarında bulunduğu 99 kişi gözaltına alındı. 16 emniyet görevlisi hakkında ise yakalama kararı çıkarıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Selam örgütü soruşturması bahane edilerek bir kurgu yaratılıp Başbakan Erdoğan, bakanlar ve MİT müsteşarının 3 yıl süreyle dinlendiğini açıkladı. 

 

6 AYLIK ÇALIŞMANIN SONUCU...

 

İçişleri Bakanlığı ve polis başmüfettişlerinin sürdüğü 6 aylık idari soruşturma ile İstanbul Cumhuriyet Savcıları İrfan Fidan ve Okan Güzelsoy'un yürüttüğü gizli soruşturmanın ardından operasyon için düğmeye basıldı. Savcılığın talimatıyla İstanbul Emniyeti, aralarında Ankara, İzmir, Antalya ve Diyarbakır'ın da bulunduğu 22 kentte eşzamanlı operasyon başlattı. Gece saat 01.30 sıralarında, 200'ün üzerinde adrese baskınlar yapıldı. 2 ayaklı operasyonun Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından yürütülen ilk ayağında, 4 bin kişinin yasa dışı dinlendiği Selam Örgütü soruşturmasını yürüten dönemin üst düzey emniyet yetkilileri ve polisleri gözaltına alındı.

Gözaltına alınanlar arasında eski Terörle Mücadele Şube Müdürleri Ömer Köse, Müdür Yardımcıları Kazım Aksoy, Ramazan Candan ve Gafur Ataç ile eski Terörle Mücadele Şube Müdürü Yurt Atayün de yer aldı. Eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer de akşam üzeri gözaltına alındı. Şüpheliler "casusluk", "usulsüz ve yasa dışı dinleme", "suç uydurma", "özel hayatın gizliliğini ihlal", "konut dokunulmazlığını ihlal", "resmi belgede sahtecilik" ve "delil üretme" ile suçlanıyor. 

 

LOJMANLARA ÇİLİNGİRLİ BASKIN

 

Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından yürütülen operasyonun ikinci ayağında ise 2008 ile 2012 arasında Emniyet İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde görevli polis müdürleri, 200'ün üzerinde yasa dışı dinleme, devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme ve sahtecilik suçlamalarıyla gözaltına alındı. Halkalı ile Alibeyköy'deki Polis Lojmanları'nda yapılan aramalar sabahın ilk ışıklarına kadar sürdü. Halkalı'daki polis lojmanlarına yapılan baskında çok sayıda emniyet yetkilisi kelepçe takılarak gözaltına alındı. Arama yapılan evlerde valiz içinde getirilen hard diskler kullanılarak bilgisayarlar kopyalandı. Bazı lojmanlarda kimsenin olmaması nedeniyle çilingir yardımıyla dairelere girildi. Gözaltındaki polisler sağlık kontrollerinin ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün Vatan Caddesi'nde bulunan ana yerleşkesine getirildi.

BAŞBAKAN'I DİNLEMİŞLER

 

Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirilen Yurt Atayün bu sırada, "Kendim teslim oldum buna rağmen arkadan kelepçelediler. Bu gözaltı tamamen siyasi" diye bağırdı. Ellerini havaya kaldırıp bileğindeki kelepçeleri gösteren Bilişim Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürü Hayati Başdağ da, "Hayatım boyunca haram lokma yemedim. Kanunsuz bir işim olmadı" dedi.

Operasyonla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu da bir açıklama yaptı. Açıklamada, operasyonun Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca 21 Temmuz Pazartesi günü başlatıldığı kaydedildi. Kapatılan Terörle Mücadele Kanunu (TMK) 10. maddesi ile yetkili bölümünde 2010 yılından beri yürütülen ve sözde Selam örgütü kurulduğu iddiasıyla 251 kişi hakkında yürütülen soruşturmayla ilgili, 251 kişi hakkında da takipsizlik kararı verildiği anımsatıldı.

Ortada terör örgütü kurulduğu yönünde delil olmadığı halde bir kurgu oluşturularak yaklaşık 3 yıl süreyle 251 kişinin hedef alındığı, toplamda da 2 bin 280 kişinin dinlendiği aktarıldı. MİT Müsteşarı'nın kod adıyla örgüt üyesi olarak dinlenip kaydedildiği, bu şekilde casusluk yapıldığının tespit edildiği kaydedildi. 

 

BOZDAĞ: BASINDAN İZLİYORUM

 

Ayrıca, Emniyet Genel Müdürlüğü müfettişlerinin İstanbul Emniyet İstihbarat Şubesi hakkında, çok sayıda kişinin sahte kimlik ve bilgilerle değişik zaman dilimlerinde özel amaçlı dinlendiği yönünde suç ihbarı yaptığı dile getirildi. Bu ihbar üzerine yapılan soruşturma kapsamında ilk başta 250 civarında, içlerinde milletvekili, hakim, basın mensubu, üst düzey bürokratların da bulunduğu kişilerin sahte belgelerle ilgisi olmadıkları yasadışı örgütlerle ilişkilendirilip dinlendiği aktarıldı. Bu dinlemelerin tamamen özel amaçlı yapıldığı, devletin güvenliği ile ilgili olmadığının anlaşılması üzerine 39 şüpheli hakkında yakalama, arama, gözaltı talimatı verildi. Açıklama yapıldığı an itibariyle bu kapsamda 15 şüphelinin gözaltına alındığı, uygulamanın halen devam ettiği vurgulandı.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 'paralel yapı' operasyonunu medyadan takip ettiğini söyledi. AK Parti grup toplantısına katılan Bozdağ, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Konuyla ilgili bir bilgiye sahip olmadığını belirten Bozdağ, diğer soruları yanıtsız bıraktı.

Bu arada, evinde arama yapılan eski İstanbul Emniyeti Mali Şube Müdürü Yakup Saygılı'nın dün yazdığı "Havada operasyon kokusu var" başlıklı mektupta operasyonu önceden haber vermesi "köstebek" avını başlattı. Operasyonu sızdırdığı ifade edilen 2 polis de gözaltına alındı. Bu yüzden de 05.00'te planlanan operasyon 3.5 saat erkene çekildi. Saygılı ayrıca, Halkalı Polis Lojmanları'ndaki aramalar sırasında, eski Mali Şube Müdür Yardımcısı Yasin Topçu ile birlikte milli takım forması giyip poz verdi.

242 kişiyi hapse atacaklardı

 

Hedefine Başbakan Erdoğan'ı koydukları ve takipsizlik kararı verilen Selam Tevhid terör örgütü soruşturmasını bahane eden paralel örgütün, tıpkı Balyoz ve Ergenekon'da olduğu gibi, kendilerine muhalefet ettiğini düşündükleri herkesi hapse atmayı planladığı anlaşıldı. Gözaltına alınacak 242 kişi arasında; Anadolu Ajansı Genel Müdürü Kemal Öztürk, SETA Ankara Hukuk ve İnsan Hakları Direktörü Yılmaz Ensaroğlu, BTP Genel Başkanı Haydar Baş, Adalet Bakanlığı Yüksek Müşaviri Adnan Boynukara ve Başbakan Danışmanı Mustafa Varank gibi isimler de yer alıyordu. Gözaltı kararında bazı kurum ve vakıflar da bulunuyordu.

 

İşte operasyonda öne çıkan isimler

 

Yurt Atayun

 

2010'daAnkara Terörle Mücadele'den İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne atandı. KCK, Devrimci Karargah ve Selam örgütü soruşturmalarının yürütüldüğü dönemde İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü yaptı. Atayun'un ismi 7 Şubat MİT kriziyle gündeme geldi. MİT müsteşarı ve Başbakanı tutuklamaya çalıştı ve başaramayınca Sultangazi ilçesinden sorumlu emniyet müdür yardımcılığına çekildi. Yetkiyi kötüye kullanma, özel hayatın gizliliğini ihlal gibi suçlamalardan 4 ay önce açığa alındı.

 

Ömer Köse

 

SelefiYurt Atayun'un Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü yaptığı dönemde Mali Suçlar Şube Müdürlüğü'nü yürüten Ömer Köse, Selam örgütü soruşturmasında gazeteciden siyasetçiye, bürokrattan işadamına kadar birçok ismi uydurma ve sahte isimlerle dinlediği gerekçesiyle 4 ay önce İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin yürüttüğü soruşturma kapsamında açığa alınmıştı.

 

Erol Demirhan

 

YurtAtayun'un Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü yaptığı dönemde İstihbarat Şube Müdürlüğü yapan Demirhan, selefi Ali Fuat Yılmazer'in şube müdürlüğü döneminde emniyet amiri olarak Ergenekon, Balyoz ve KCK gibi birçok soruşturmaya imza attı. En son uydurma ve sahte isimlerle birçok insanı dinledikleri belirlenen Demirhan da bir süre önce açığa alınmıştı.

 

Ali Fuat Yılmazer

 

Gözaltınaalınan, paralel yapının önemli ismi Ali Fuat Yılmazer, İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü yaptı. Gerek şube müdürlüğü, gerekse sorumlu il emniyet müdür yardımcılığı döneminde Ergenekon, KCK, Balyoz operasyonları gerçekleştirilmişti. Genel Müdürlük İstihbarat Daire Başkanlığı C blok amirliği görevinden İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü'ne atandı. Hrant Dink cinayeti ile ilgili istihbaratları sakladığı gerekçesiyle suçlanıyordu.

Hayati Başdağ

 

MİTkrizinin ardından MİT'e koordinatör Emniyet Müdürü olarak görevlendirilen Emniyet Müdürü Hayati Başdağ da gözaltına alındı. Bilişim Şube Müdürü iken MİT'e atanan Başdağ, 10 gün önce MİT'teki görevinden alınmıştı

Paralel panikte sınırlar alarmda

 

Operasyon, paralel yapıda büyük paniğe neden oldu. Emniyet Genel Müdürlüğü'nün verdiği bilgiye göre, "casusluk" ve "yasa dışı dinleme" soruşturması kapsamında aranan paralelci polislerin ve yapının diğer unsurlarının yurt dışına kaçma ihtimaline karşı sınır kapıları ile havaalanları alarma geçirildi. Avukat Celal Ülgen, "Panikleyip yurtdışına kaçabilirler. Bunun için önlem alınmalı. Hatta medya ayağından birkaçı yurtdışına kaçmış bile. İnternetten 'Brüksel'de kahve içmeye bekliyorum' deyip dalga geçiyor" diye uyardı.

 

Bunlar yalnız kukla

 

Celal Ülgen (Avukat): Şu andaki operasyon aslında birinci dalga. Ergenekon davasındaki dalgalar gibi gözaltına almalar devam edecektir. Bunun arkasından medya ayağı ve yargı ayağı gelecek. Bu kişiler belli bir döneme damgasını vuran, komplo ve siyasi ahlaksızlıkların tam tepesinde yer almışlardı. Operasyon sadece polis şefleriyle kalırsa, hareket kadük olur. Bu isimler aslında kuklaydı. Bu kuklaların iplerini elinde tutan kişilere ulaşmak gerekir.

 

Kumpasın tertipçileri

 

İrem Çiçek (Avukat): Gözaltına alınan isimlerin çoğunluğu kumpas davalarının düzenleyicileri olarak sahte delillerle yüzlerce masum insanı tutuklatıp, müebbet hapis aldırdıkları süreçte görev almış kişiler. Bizlerin dava süresince suç duyurusunda bulunduğu isimler. Bu soruşturmanın gerçekleri ortaya çıkarmayı amaçlamasını istiyoruz. Açılan davaları müdahil olarak takip edeceğiz. Ve onlardan farklı olarak intikam değil adalet peşinde olacağız.

 

Hayırlı bir operasyon

 

Latif Erdoğan (Yazar): Çok hayırlı bir operasyon. Bugüne kadar yüzlerce, binlerce insan haksızca dinlenmiş, takibe alınmış, hiç alakası olmayan örgütlerle ilişkilendirilmiş. Bu Tevhit- Selam Örgütü üzerinden yapılan operasyon başarılı olsaydı başta Başbakan olmak üzere iktidar partisindeki birçok insan bugün hapisteydi. İktidar paralel yapıya karşı Yargıtay ve HSYK'da tedbirini almalı. Sahur vakti operasyon yapıldı şeklinde ajitasyon yapılıyor. Siz aynı saatte masum insanlara operasyonlar yapmadınız mı?

 

17 ve 25 Aralık'ın darbecileri sırada

 

SözdeTevhid ve Selam örgütü bahanesiyle Başbakan Erdoğan da dahil üst düzey devlet yetkililerini dinleyip casusluk yaptıkları gerekçesiyle gözaltına alınan emniyet görevlilerinin ardından, 17 ve 25 Aralık'taki darbe girişiminin mimarlarına da operasyon düzenlenmesi bekleniyor. SABAH, önceki gün, manşetinde paralel yapının hükümete yönelik son darbe girişiminin Tevhid ve Selam örgütü soruşturması olduğunu gündeme getirmişti. Bu soruşturma kapsamında hayali bir örgütle devlet yetkililerini dinleyip casusluk yaptıkları öne sürülen emniyet görevlilerine dün operasyon yapıldı. Önümüzdeki günlerde ise 17 ve 25 Aralık'ta hükümeti hedef alanlara yönelik operasyonlar yapılması bekleniyor. Bu darbe girişimlerinin boşa çıkarılmasının ardından emniyet ve adliyede birçok atamalar yapılmış, devlet içinde paralel bir yapılanma oluşturdukları belirlenen hakim, savcı ve emniyet görevlilerinin yetkileri kaldırılmıştı. Bir kısmı açığa alınan bu kişiler hakkında da casusluk faaliyeti içinde yer aldıkları gerekçesiyle soruşturma yürütülüyor.

Sabah


POLİSTEN POLİSE SAHURDA PARALEL BASKINI

Türkiye dün sabahın ilk ışıklarına başta İstanbul olmak üzere 22 ilde yürütülen eşzamanlı sahur operasyonlarıyla uyandı. Terörle Mücadele ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin hedefindeki isimler, bu sefer meslektaşlarıydı. Çoğu Ergenekon ve Balyoz operasyonlarını yürüten polisler, tıpkı Ergenekon ve Balyoz'da olduğu gibi geceyarısı baskınlarıyla elleri önden, arkadan kelepçelenerek, kameraların önünde gözaltına alındı. Bazı üniformalı polislerin de kelepçelendiği operasyonlar şöyle gelişti:

 

KOKUSU GELDİ

İstanbul'da 2 ayrı şubenin gerçekleştirdiği operasyonların hedefindeki isimler polis olsa da suçlamalar farklıydı. İlk aşamada 69'u yakalanan 76 şüpheliye yöneltilen suçlama, 'casusluk'. Şüphelilerin, sahte örgüt yaratıp, Başbakan ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın da aralarında bulunduğu binlerce kişinin telefonlarını dinlediği öne sürüldü. İkinci operasyonda ise Ergenekon, Balyoz gibi operasyonların mimarı olan eski İstihbarattan Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Ali Fuat Yılmazer'in de aralarında bulunduğu 30 kişi, Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nce gözaltına alındı.

 

Bu kişilere yöneltilen suçlama ise 'Sahte isimlerle ve usulsüz işlemlerle yasadışı telefon dinlemeleri' iddiası oldu. Terörle Mücadele ve Organize Şube ekipleri arama ve el koyma için mahkeme kararını alıp hazırlık yaparken önceki gün, İstanbul Mali Suçlarla Mücadele eski Şube Müdürü Yakub Saygılı Twitter'dan "Havada operasyon kokusu var" başlıklı bir yazı paylaştı. Akşam saatlerinde ise @Fuatavni isimli Twitter hesabından operasyon yapılacağı duyuruldu. Bunun üzerine Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü yetkilileri, operasyonu saat 07.00'den 03.00'e aldı. Operasyonun hedefindeki en önemli isimler ise Poyrazköy ve Balyoz gibi soruşturmaların yanı sıra 7 Şubat'ta MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve İstihbarat yöneticilerine yönelik operasyonu yürüten Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nden Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Yurt Atayün ve dönemin Terörle Mücadele Şube Müdürü Ömer Köse'ydi. 22 ilde eş zamanlı başlayan operasyonlar kapsamında ilk etapta 69 kişi gözaltına alındı.

SELAM VE TEVHİT'TEN

 

Üst düzey polis şeflerine yöneltilen suçlama ise Selam ve Tevhit adı altında bir terör örgütü yaratıp binlerce ismi bu örgüt adına eylem ve faaliyetlerle dinlemek. Mülkiye ve Polis Başmüfettişleri'nin yaptığı incelemeler sonunda, 4 yıl boyunca Selam ve Tevhid adlı örgüt kapsamında, aralarında gazeteci, siyasetçi ve işadamlarının bulunduğu binlerce kişinin telefonlarının yasadışı dinlendiği belirlendi. Telefonları dinlenen isimlerden biri de Başbakan Tayyip Erdoğan'dı. Hatta müfettişlerin bulduğu belgeler arasında, örgüt lideri konumunda Başbakan Erdoğan bulunuyordu. Siyasilerin, gazeteci ve bürokratların telefonları bu soruşturma kapsamında dinlenmişti. Başbakan Erdoğan'ın yabancı devlet adamları ile yaptığı telefon görüşmesi kayıtları da bu sırada açığa çıktı. İşte bu görüşmelerin bulunması, şüpheliler hakkında başlatılan soruşturmanın bir anda 'casusluk' suçlamasıyla yürütülmesine sebep oldu.

SAHTE İSİMLERLE

Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nün gerçekleştirdiği ikinci operasyon ise belirlenen saatte yani sabah 07.00 sıralarında 15 ayrı ilde eş zamanlı olarak başlatıldı. 39 şüphelinin bulunduğu soruşturma kapsamında 30 kişi gözaltına alındı. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Okan Özsoy'un yönettiği operasyonun en dikkat çeken ismi eski İstanbul İstihbarattan Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Ali Fuat Yılmazer. Yılmazer Zekeriyaköy'deki villasında gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında eski İstihbarat Şube Müdürü Serdal Güldalı, Başkomiser Mesut Yılmaz, komiser Muhammet Fatih Tezcan'ın da bulunduğu belirtildi. Operasyon kapsamında aralarında siyasi, bürokrat, basın mensubu, savcı ve hakimlerin bulunduğu 250 kişinin sahte isimlerle ve usulsüz işlemlerle yasadışı olarak telefonlarının dinlendiği tespit edildi. Yasadışı dinlemenin özel amaçlı yapıldığı ve devlet güvenliğine ilişkin olmadığının belirlendiği açıklandı.

ANKARA'DAN VAN'A

Operasyonun Antalya ayağında Kriminal Şube Müdürlüğü'nde görevli polis memuru Mehmet Ö. yakalandı. Ankara'da 2'si komiser, 1'i şube müdürü 3 polis yakalandı. Van'da da eski Terörle Mücadele Şube Müdürü Serdar B. ile Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nde görevli bir komiser, Bitlis'te de 1 polisin gözaltına alındığı belirtildi. Diyarbakır'da Şube Müdürü M.Ç ve İ.A, İzmir'de ise 1 komiser gözaltına alındı. Kocaeli'de eski İstihbarat Şube Müdürü Metin C. ve 1 polis, Şanlıurfa'da da 1 Başkomiser ile 5 polis gözaltına alındı. Diğer illerde gözaltına alınanların İstanbul'a gönderildiği belirtildi. Operasyondan bağımsız olarak, yalnızca operasyonu sızdırdıkları belirlenen, 1'i Vatan Caddesi'ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü giriş kapısında görevli Hassas Noktaları Koruma Şube Müdürlüğü'nde çalışan 3 polis de gözaltına alındı.

17 Aralık'ta operasyona dönüşen rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasının tepe ismi, eski İstanbul Başsavcıvekili Zekeriya Öz, Twitter hesabından şunları yazdı:

"Yine birileri bahane üretmekte zorlanınca gündemi unutturmak için şahsıma iftira atıp mağdur edebiyatıyla prim yapmaya çalışıyor. Evindeki paraları sıfırlayamayanlar devletin ve milletin itibarını sıfırladılar. Şimdi de masumlara iftira atıp onları da sıfırlamaya çalışıyor. İsrail Gazze'ye saldırdı, Türkiye misilleme olarak polislere kara harekatı başlattı. İsrail'e gücü yetmeyen zavallılar polise sahurda saldırdı. Tarihe hırsız ve zalim olarak geçmektense mazlum ve mağdur olarak geçmek şereftir. Hz Yusuf'u kuyuya atan kardeşleri kapısında dilenci oldular. Işid'in elinden rehineleri kurtaramayan acizler hırsızlığı örtmek ve hırsızları kurtarmak için polislere iftira atıp baskın yapıyorlar yerse."

Annesi uğurladı

 

17 ve 25 Aralık Operasyonu sonrasında görevden alınan eski Terörle Mücadele Şube Müdürü Ömer Köse'yi evinin kapısından annesi uğurladı. Anne Köse sarılıp yolcu ettiği oğlunu arkasından "Hiç canını sıkma Allah'a emanet ol. Hırsızlar utansın. Senin utanacak hiçbir şeyin yok. Para pul çalmadın. Türkiye'yi satmadın" diye seslendi. Zekeriyaköy'de evi aranan eski İstihbarattan Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Ali Fuat Yılmazer ise tepkisini Twitter'dan şöyle gösterdi: "Doğrusu; ben bu operasyonun Ramazan'da yapılabileceğine çok ihtimal vermiyordum, hele ki tam da sahur vaktinde... Bu hükümet benim gibi birini bile hala şaşırtmaya devam ediyor ya, pes doğrusu..."

115 kişi hedefte

 

OPERASYONUN talimatını veren İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yapılan yazılı açıklamada, 2 ayrı soruşturma kapsamında toplam 115 Emniyet mensubu hakkında yakalama ve gözaltı kararı verildiği belirtildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu'nun yaptığı yazılı açıklamada özetle şöyle denildi: "(...) Yaklaşık 3 yıl süre ile 251 hedef kişi toplamda 2280 kişinin dinlendiği, özetle casusluk yapıldığının tespiti üzerine 21 Temmuz 2014 tarihli talimatımızla söz konusu Selam-Tevhid adlı örgüt adı ile soruşturma yapan gerçekte amaçlarının casusluk olduğu belirlenen 76 emniyet görevlisi hakkında yakalama ve gözaltı talimatı verilmiştir. Yine İstanbul Emniyet İstihbarat Şubesi hakkındaki suç ihbarı üzerine yapılan soruşturmada ilk başta 250 civarında kişinin sahte belgelerle ilgisi olmadıkları yasadışı örgüt üyesi oldukları gerekçeleriyle dinlendikleri anlaşılması üzerine Emniyet İstihbarat Şubesi'nde görevli 39 şüpheli hakkında 21 Temmuz 2014 tarihli yakalama, arama, gözaltı talimatı verilmiştir."

Zulmettiniz adil yargılanın

 

İstanbul sabaha polislerin polislere karşı düzenlediği iki operasyonla ilgili gözaltı tepkileri:

-Yarbay Ali Tatar'ın ağabeyi Ahmet Tatar: Çok canımızı yaktınız. Çok zulmettiniz. Umarım siz adil hukuktan mahrum kalmazsınız.

-Ergin Saygun'un kızı Ece Saygun: Babamı gözaltına alan, sorgulayan ve sabah 5'te uyandırıp göğsüne yafta tutturup sabıka fotoğrafı çektiren Kazım Aksoy da gözaltında.

-Dursun Çiçek'in kızı İrem Çiçek: Maşalar ve maşayı tutan eller ortaya çıkana kadar davaların peşini bırakmayacağız. Açılması muhtemel davalarda müdahil olacağız.

-Avukat Celal Ülgen: Hukuksuzluğu bayrak edinenlere hukuk uygulansın diyebilirim.

-Adnan Bulut: F tipi basın 'kelepçe' diye yaygara yapıyor. F tipi polis uçağın kapısında yüzlerce kişinin önünde kelepçe taktı bana. Nereye kaçacaktım?

-Barış Pehlivan: Gözaltına alınan polisler çok kişinin hayatını çaldı. Dileğim, gerçek suçlarından adil yargılanmaları ve bize ettikleri zulmü görmemeleri.

-Recep Yeter: Kimse evlerinden delil vs. çıkmasını beklemiyor. Delil üretme ustalarının delil yok etmedeki ustalığını da tahmin edebilirsiniz.

-Şamil Tayyar: Kışın (17/25 Aralık) yediğin hurmalar yazın (22 Ağustos) seni tırmalar.

Hürriyet

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum