5651 sayılı yasal bir düzenlemesi olsa da, internet siteleri basın organları olarak görülmemektedir. Tüm sivil medya kuruluşları basın bilgilendirme toplantılarına internet sitelerini davet ederken, Bakanlıklar sadece gazete veya TV sahiplerini çağırmakta ve onları bilgilendirmektedir.

 

Örneğin Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer bir bilgilendirme yapacağı zaman sadece gazete ve TV'leri çağırmaktadır.

 

Başbakan sadece yazılı basının Ankara temsilcilerine konuşmaktadır. Sadece TV'lerdeki sohbet programlarına katılmaktadır.

 

Zaman hızla değişiyor. Buna hızlı ayak uyduran sadece ve sadece kaliteli haberler yapan internet haber siteleri olacak.

 

Ancak Devlet'in de, bu hızlı değişimi görmesi gerekiyor. Basın olarak sadece gazete ve TV'leri görmek, değişimi ıskalamak anlamına geliyor.

 

İki acil düzenlemeye ihtiyaç var.

 

1- Hala kaplumbağa hızıyla fiber optik hat döşeniyor. İlgili kurumlar bu konuda zorlanarak veya teşvik edilerek bir an önce fiber obtik hatların Türkiye'ye yayılması sorunu bitirilmelidir. Bu halde internet üzerinden, görsele de dayanan hızlı bir habercilik mümkün olabilecektir.

 

2- Eğer eşit şartlarda bir habercilik yarışı söz konusu olacaksa, internet sitelerini de basın yasası kapsamına alan yasal bir düzenlemeye acil olarak ihtiyaç bulunmaktadır. Örneğin bir bakan, 70 bin tirajlı bir gazeteye mülakat vermeyi çok önemli görürken, günlük 1 milyonu aşkın ziyaretçisi olan internet sitelerini muhatap olarak kabul etmek istememektedir.

 

Şu artık bir gerçek, Bakanlar veya kamu kurumu yöneticileri bugünden itibaren bir gazeteye açıklama yaptığında, o açıklama sadece o gazetede yer alacaktır. İnternet siteleri bu açıklamayı kullanmayacağı için, açıklamanın etkisi artık eskisi gibi olmayacaktır.

 

Etkili olmayan isteyen tüm odakların, Türkiye Reklam Verenler Derneğinin tuttuğu resmi istatistik raporlarında yer alan internet siteleriyle doğrudan iletişime geçmesi gerekmektedir.