Sekiz soruda TEOG

Sekiz soruda TEOG

Lise yerleştirme sonuçlarının açıklanmasının ardından TEOG yeniden tartışılmaya başladı. İşte sekiz soruda Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın "Ece Ayhan'ın dediği gibi 'Efendiler, ne yani çocuklar hiç gülmeyecekler mi?" diyerek açıkladığı sistem ve ortaya

Lise yerleştirme sonuçları tartışmaları beraberinde getirdi. Sürekli değişikliklerin yapıldığı eğitim sisteminde son dokuz yılda liselere yerleştirme sistemi de tam dört kez değişti. 2013-2014 eğitim yılında yeni bir sistem uygulanmaya başladı. Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi'ne (TEOG) göre öğrenciler merkezi olarak yapılan okul sınavlarıyla ölçüldü. TEOG öncesinde yapılan tartışmalar lise yerleştirme sonuçlarının açıklanmasının ardından da devam ediyor. İşte sekiz soruda TEOG ve ortaya çıkan sorunlar.

TEOG Nedir?

2010 yılından itibaren öğrenciler liseye 8. sınıfta girdikleri tek aşamalı Seviye Belirleme Sınavı ( SBS) sonuçlarına göre yerleşiyordu. Bakanlık bu sistemi üç yıl uygulandıktan sonra değiştirdi. 2013-2014 yeni bir sistem uygulanmaya başladı. Bunun adına Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) dendi. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı

"Ece Ayhan'ın dediği gibi 'Efendiler, ne yani çocuklar hiç gülmeyecekler mi?"

diyerek yeni sistemi açıkladığında çocukların daha mutlu olacağını söyledi. Buna göre geçtiğimiz yıl Türkçe, Fen ve Teknoloji, Matematik, İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük, Yabancı Dil, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinin okulda yapılan dönemsel sınavlarından biri, merkezi olarak MEB tarafından yapıldı. Buna göre öğrencinin 6, 7 ve 8. sınıf yılsonu başarı puanlarının aritmetik ortalamasının yüzde 30'u ile 8. sınıf ağırlıklandırılmış merkezi sınav puanının yüzde 70'inin toplamı, yerleştirmeye esas puanı oluşturdu. Bu sistemle okuldaki eğitimin ve öğretmenin etkinliğinin artması hedeflendi. Dershaneye olan bağımlılığın da azalacağı belirtildi.

TEOG sınavları nasıl ve ne zaman yapıldı?

Merkezi sınavlar aralık ve nisan aylarında yapıldı. Öğrenciler üç sınav yapılan derslerin ikinci, iki sınav yapılan derslerin birinci sınavına merkezi olarak girdi. Sınavları MEB, Türkiye genelinde aynı günde yaptı. Öğrenciler kendi okullarında iki günde 6 dersten sınava girdi. Bütün bir yıl boyunca 12 merkezi sınava girmiş oldular. Sınavlar arasında ise molalar vardı. Daha önce öğrenciler tek sınava girip üç yıllık müfredattan sorumlu iken, bu sistemle öğrenciler, sekizinci sınıftaki konuların, sınava kadar işlenen bölümlerinden sorumlu oldu. Sınavda çoktan seçmeli sorular soruldu. Yanlışlar da doğruyu götürmedi.

TEOG'un avantajları ve dezavantajları neler?

MEB, TEOG'u açıkladığında sistem eğitimciler, öğrenciler ve veliler tarafından tartışılmaya başladı. MEB'in amacı okulun ve öğretmenin etkinliğini artırmak, dershaneye bağımlılığı azaltmaktı. Sistemin bunu sağlayacağını söyleyenler olduğu gibi, bir yılda öğrencilerin okul sınavı gibi de olsa 12 merkezi sınava girecek olmasının bir şey değiştirmeyeceğini söyleyenler de oldu. Kimi eğitimciler, sınav sayısının artmasının dershanelere gidişi azaltmayacağı gibi öğrencilerin stresini de artıracağını söyledi. Geçtiğimiz eğitim yılında sistem uygulanırken, öğrencilerin pek çoğu, sınavlara kendi okullarında girdikleri ve arada da molalar verildiği için daha rahat olduklarını söylediler. Sınava giremeyenlerin daha sonra telafi sınavına da girmesi olumlu karşılandı. Türkiye'nin her yerinde müfredat eş zamanlı ilerleyemiyorken, okullar arasındaki eğitim farkı büyükken ortak sınav yapılacak olması, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi, İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük derslerinin puanlamaya dahil edilmesi eleştirildi. Sadece temel derslerin etkili olması gerektiğini söyleyenler oldu.

Liselerin dönüşümü ve TEOG yerleşme sistemini nasıl değiştirdi ?

MEB 2010 yılında düz liseleri kaldırma kararı aldı. Dört yılda tüm düz liseler diğer okul türlerine dönüştü. Eğitim Reformu Girişimi'nin (ERG) Eğitim İzleme 2013 Raporu'na göre, okulların dönüşmesi ve yeni açılan liselerle birlikte mesleki ve teknik lise sayısı yüzde 23, Anadolu lisesi sayısı yüzde 57 ve imam-hatip ve Anadolu imam-hatip lisesi sayısı yüzde 73 oranında arttı. Eskiden öğrenciler, sınavla öğrenci alan Anadolu Liseleri, Fen Liselerine puanları tutarsa yerleşebiliyordu. Yerleşemeyenler düz liselere, meslek liselerine veya imam hatip liselerine gidebiliyordu. Yani öğrenciler arasındaki yarış belirli okullar içindi. Ancak TEOG ile birlikte tüm okullar sınavla almaya başladı.

TEOG yerleştirme sistemi nasıl işliyor?

Öğrenciler önce 15 okulun ismini yazdıkları A Grubu tercih listelerini oluşturuyor. Sonra da sadece okul türünü yazdıkları B Grubu tercih listelerini hazırlıyor. Bu listede öğrenciler kendilerine sunulan Anadolu Lisesi, Anadolu Meslek Lisesi, Anadolu İmam Hatip Lisesi, Fen Lisesi, Sosyal Bilimler Lisesi, Çok Programlı Anadolu Lisesi olmak üzere altı okul türünden dört okul türünü seçmek zorunda. İlk listede tercih ettiği 15 okuldan hiçbirine giremeyenleri, bakanlık öğrencinin B grubu tercih listesindeki okullardan birine puanına ve adresine göre otomatik olarak kaydediyor. Öğrenci adresinin yakınındaki B grubu tercih listesindeki dört okul türünden birine yerleşemezse de açıkta kalmıyor. Bu kez de oturduğu ilçe dışında üç ilçe belirliyor. Öğrencinin seçtiği dört okul türüne göre bu üç ilçeden uygun okul bulunuyor. Öğrencilerin A ve B tercih listesindeki hiçbir okula yerleşmemesi ya da tercih yapmaması durumunda da MEB, öğrenciyi puanına ve adresine bakarak bir okula otomatik olarak kaydediyor.

Yerleştirme sisteminde neler eleştirildi?

TEOG sonrasında öğrenciler Anadolu Lisesi, Fen Lisesi, Sosyal Bilimler Lisesi, Anadolu Meslek Liseleri ve Anadolu İmam Hatip Liseleri'ne yerleşiyor. Hepsine puan ve adrese göre öğrenci yerleştiriliyor. Ancak tercih sistemine göre başarısız olan öğrenciler için meslek liseleri ve imam hatip liseleri istemeden tercih edecekleri okullar haline geldi. Bu okullar mecburi istikamet oldu. A grubu tercih listesinde Anadolu lisesi kazanamayan bir öğrenci B grubu tercih listesinde öncelikli olarak Anadolu lisesi, fen ya da sosyal bilimler lisesi türünü işaretlese de bu okullar yüksek puanlı öğrencileri aldığı için girmesi zor. Bu nedenle öğrencilerin evlerine yakın çok programlı liselere (hem meslek bölümleri hem de anadolu lisesi olan okullar. Bu okulların bazılarında imam hatip de var) ve meslek lisesi ya da imam hatip liselerine otomatik kaydının yapılması çok daha kuvvetli bir ihtimal. Ayrıca hiç tercih yapmayanların da bakanlık tarafından otomatik olarak yerleştirilecek olması öğrencilerin istemeden imam hatip lisesine ve meslek lisesine kayıtlarının yapılacağı eleştirileri sık sık dile getirildi. Akademik başarı düşük öğrencilerin meslek ve imam hatip liselerine yönlendirilmesinin bu okulların var olan nitelik sorununu artıracağı söylendi. Öğrencilerin mecburiyetten bu okullara yönlenmesinin mutsuzluğa ve başarısızlığa sebep olacağı vurgulandı.

Sonuçlar açıklanınca neler oldu?

TEOG sonuçları açıklandıktan sonra eleştirilerin ve kaygıların bazı öğrenciler için boşuna olmadığı ortaya çıktı. Tercih yapmayan öğrencileri otomatik olarak puanına ve ikametine göre yakındaki bir okula yerleştirilecekken kimi öğrenciler evlerinden 100 kilometreyi bulan hatta aşan mesafedeki okullara yerleştirildi. Tercih listesinde seçmediği ilçedeki okullara otomatik kaydı yapılanlar da oldu. Öte yandan TEOG'dan yüksek puan alan bazı öğrenciler de yerleştirme sonuçlarından sonra hayal kırıklığı yaşadı. Bu yıl tüm okullar sınavla öğrenci aldığı için okullarda yığılma oldu. Pek çok okulun puanı yükseldi. Kimi öğrenciler yığılmadan kaynaklı aldığı puandan çok daha düşük bir puana sahip okula yerleşti. Rakamsal olarak ise şöyle bir tablo ortaya çıktı: Yerleştirmeye Esas Puan'a sahip 1 milyon 291 bin 851 8'inci sınıf öğrencisinden, 1 milyon 136 bin 546'sı tercih yaptı. 1 milyon 57 bin 799'u A grubu, yani tercih formundaki 15 okuldan birine, 78 bin 447'si ise B grubu, yani okul türlerine göre tercihlerine yerleşti. Herhangi bir tercihte bulunmayan 134 bin 788 öğrenci ise, MEB tarafından otomatik olarak bir okula yerleştirildi. 134 bin öğrenciden 40 bini imam hatip liselerine, 94 bini de meslek lisesine kaydedildi.

Yerleştiği okuldan memnun olmayanlar ne yapacak?

Yerleştiği okuldan memnun olmayanlar 'nakil' yaptırabilir deniyor. Ancak bu da söylendiği kadar kolay değil. Nakiller haftalık periyotlarla 26 Eylül'e kadar sürecek. Ancak öğrenciler istedikleri okulda boş kontenjan varsa nakil yaptırabilecek. Aksi halde durumları uygunsa ya özel okula gidecek ya da ilk yerleştirildiği okula gitmek zorunda kalacak. Bu hafta nakil için başvuran pek çok veli, kontenjan olmadığı için başvurusunu yapamadı. Geçmek istedikleri okulları dilekçelerinde belirttiler ancak sisteme giremediler. Özel okullara geçişlerin başlamasıyla devlet okullarında boş kontenjanların artacağı tahmin ediliyor. 30 Ağustos'ta ilk nakil haftasının sonuçları belli olacak. Yeniden boş kontenjanlar açıklanacak. Veliler, 1 Eylül'de yeniden başvurabilecek. Velilerin boş kontenjan bulması için 5 hafta boyunca bu listeleri kontrol etmekten başka çaresi yok.

Umay Aktaş Salman - Al Jazeera

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.