Şube Müdürlüğü Atamaları Kördüğüm mü?

Şube Müdürlüğü Atamaları Kördüğüm mü?

Öncelikle Soma'da hayatını kaybeden maden işçilerimize Allah'tan rahmet, geride kalanlara sabır diliyorum. Maalesef bu topraklarda yaşayanlar için acı, üzüntü, ölüm hayatımızın bir parçası haline geldi. Her gün yeni neyle karşılaşacağız tedirginliğiyle bi

Genelden özele geçersek eğitim camiamız için de sıkıntı ve üzüntülerimizin baş aktörü Meb ve onun yargıya barışamayan talihi. Danıştay 5. Dairenin yürütmeyi durdurma kararından sonra bu karara kendimizi alıştıramadan Danıştay 2.Daireden karşı hamle geldi, devam etmekte olan davalardan bir kaç  davada görevde yükselme yönetmeliklerinin yürütmeyi durdurma istekleri reddedildi.  Diğerleri devam ediyor. Önümüzdeki günlerde de üzerinde çokça tartışılacak yeni mahkeme kararları görebiliriz.

Peki yürütmenin değerli hukukçuları iki satır yönetmeliği kanuna göre yazamıyor mu, ya da yazıyor da bunu yargıya mı beğendiremiyor?  Danıştay 5. dairenin verdiği karar masumane bir yürütmeyi durdurma kararı mı? Bu sorulara cevap verebilmek için yürütmesi durdurulan yönetmeliğin çıkış amacını bilmek lazım. Bu yönetmelik yürütmenin devletin içindeki paralel yapıyla mücadele edeceğim parolasıyla çıkan bir yönetmelikti ve bütün kamu kurum ve kuruluşlara atanacak üst düzey yöneticileri belirlemek için hazırlanmıştı.  Belirleyici kriterin sözlü sınav olması, mülakat komisyonlarının titizlikle seçilmesi hükümetin bu konuda ne kadar hassas olduğunu gösteriyordu zaten.  Ortada devletin her kademesine sinsice sızmış bir yapılanma vardı bunu temizlemek için de yeni seçilmiş kadrolara ihtiyaç vardı. Danıştay 5. Dairenin kararına kadar her şey yolunda gidiyordu aslında, ama şimdi tekrar yürütme bunla ilgili yeni bir yol haritası çıkararak bu belirsizliği biran önce gidermelidir.  Yönetmeliklerin çıkış amacından yola çıkacak olursak yürütmenin burada atadığı yöneticilerine sonuna kadar  sahip çıkacağı kesindir. Bunun için bir yaptırımda yoktur.  Artık idarenin mahkeme kararına uymaması durumunda tazminat davası dahil davalar kişiye değil artık devlete açılabilmektedir.
İdare burada mahkeme kararına uyarsa nasıl bir süreç işler -Başbakanlığın çerçeve yönetmeliği değiştirme yönünde tutum sergilemesi durumunda-  bunu açıklayalım.  Meb'in öncelikli hedefi mevcut durumu korumak olacaktır. Tabi bu mahkeme kararına rağmen ne kadar olabilir, orası  idarenin bu kararları nasıl yorumladığına bağlı. Şuan ki belirsizlik Meb'e açılan davaların sonuçlanmasına kadar devam eder gibi. Oradan gelecek olumlu ya da olumsuz sonuçlara göre yeni bir yol haritası yapılacaktır.  Danıştay 2. Daireye açılan yd kararlarına ret çıkarsa şuan ki mevcut durum devam edecektir.
Atamaların iptali gibi bir durumda,  Meb öncelikle iptal edilen çerçeve yönetmeliğin değişmesini bekler sonra yeni çerçeve yönetmeliğe  göre yeni bir yönetmelik çıkarır, kendi yaptığı sözlü sınavın arkasında duracağı ve sözlü sınav hakkında yd gelmediği için yine değerlendirmede sözlü puanlar  da olur, yönetmelikte başarı sıralaması büyük ihtimal yazılı+sözlü sınav şeklinde olur. Yeni yönetmeliğe göre de yeni bir atama takvimi açıklanır. Bununla birlikte sözlü ve yazılı sınav puanlarının geçerlilik süreleri  uzatılır. Eski tercihler  iptal edilen yönetmeliğe göre olduğu için hükümsüzdür.  Tekar tercihte bulunulur.  Bu anlattığım süreç en iyi  ihtimalle 3-4 ayı bulur. Tabi bu arada Meb'in sürprizlerine alışık olduğumuz için yeni  Meb kanuna göre diğer yöneticiliklerde olduğu gibi şube müdürleri için de kanunda yapılacak ek değişiklikle 4 yıl görevlendime şeklinde bir yöntem de geliştirebilirler.

Eminim yukarıda anlattıklarımın hepsi Meb üst düzey yöneticilerimizin ihtimalleri arasındadır ve  umuyorum mağduriyetler yaşanmaması için en hızlı şekilde hareket edeceklerdir.

Selam ve Saygılarımla
Ali Abbas DOĞAN
Eğitim Yöneticisi

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum