Teknoloji ve Tasarım Öğretmenleri'nden 2. mektup

Teknoloji ve Tasarım Öğretmenleri'nden 2. mektup

Hem 28 Şubat’ın Hem de Yeni Eğitim Sisteminin Tek Mağduru: Teknoloji ve Tasarım Öğretmenleri

Teknoloji ve Tasarım Dersi

Hem 28 Şubat’ın Hem de Yeni Eğitim Sisteminin Tek Mağduru: Teknoloji ve Tasarım Öğretmenleri
1999 yılının son dönemlerindeyiz. Liseyi yeni bitirmişim. Üniversite sınavına hazırlanıyorum. Ancak çok umutlu değilim. Zira endüstri meslek lisesi mezunu olduğum için o dönemlerde istediğim alanı tercih edemiyorum. Türkiye birincisi olsam da iyi bir bölüm kazanamıyorum. Sadece mezun olduğum bölüm olan Elektronik bölümünün öğretmenliğini tercih edebiliyorum.
Bir süre sonra yeni bir bölümü fark ediyorum. Sadece meslek lisesi mezunlarının tercih edebildiği bir bölüm. Teknoloji Öğretmenliği… Umutlarım artıyor. Artık bende diğerine nispeten istediğim ve keyif alabileceğim bir alanda eğitim alabileceğim.
Sınavda gösterdiğim başarı sonucunda bölüme yerleşiyorum. Birçok öğretmenlik, mühendislikten daha yüksek puan alarak istediğim yere ulaşıyorum. Zorlu bir eğitim süreci, bir çok uygulamalı atölye dersi… Kör eğelerle metallere şekil verme, kesmeyen rendelerle ahşap şekillendirme, elektrik atölyesinde defalarca çarpılarak tecrübe kazanma, bilgisayar destekli tasarım, bilgisayar destekli üretim, grafik tasarımı, benzinli ve dizel motorlar derken mezun oluyorum. KPSS sınavından da yeterli puanı aldıktan sonra İş Eğitimi öğretmeni olarak atanıyorum. Artık çok sevdiğim bir mesleğim var. İlk yılımı öğretmenliği öğrenerek keyif içerisinde geçiriyorum. ..
2. yılımda dersimiz değişiyor. Artık İş Eğitimi değil Teknoloji ve Tasarım dersi öğretmeni oluyorum. Daha farklı ve günümüz çağına uygun bir ders buluyorum karşımda. Ancak elimizde kaynak yok, dersin nasıl uygulanacağına dair yeterli bilgi yok. Kısacası birçok eksik var. Ancak yılmıyoruz. İnternet üzerinden organize olarak fikirlerimizi, çalışmalarımızı, etkinliklerimizi paylaşıyoruz. Gün geçtikçe dersimiz daha da gelişiyor, daha da keyifli hale geliyor. Öğrencilerimiz de dersi gittikçe sevmeye başlıyor. Birçok yarışmaya katılıyoruz, birçok başarı kazanıp ödüller elde ediyoruz. Dersin gelişimi için Türkiye’nin dört bir yerinde binlerce insan çaba gösteriyoruz…
Sonra bir haber duyuyoruz. Yeni eğitim sistemi. Artık birçok şey kökten değişiyor. Umut içerisinde bekliyoruz. Ancak yine hayal kırıklığına uğruyoruz. Biz 5. Sınıflarda da derse girmeye hazırlanırken 6.sınıflardan da uzak kalıyoruz. Her branşın ders saati arttırılırken sadece bizim dersimiz azaltılıyor. Bu hepimizi yıkıyor. Geçmişe gidiyoruz. Yine umutsuzluk, yine dışlanma, yine diğer herkesten farklı değerlendirilme… Artık daha fazlasını kaldıracak ne sabrımız, ne umudumuz, ne isteğimiz kalıyor. En çok da çocuklarımızdan biraz daha uzaklaşmak yıkıyor bizi…
Geldiğimiz bu noktada düşünen, sorun çözen, kişisel gelişimi en üst seviyede hedef edinen, Türkiye’nin geleceği için çok önemli bir dönüm noktası olarak gördüğümüz dersimizin kaldırılmasına bir anlam verememekteyiz. Yapılan yanlışın en kısa süre içerisinde, en az hasarla düzeltileceği ümidini taşımaktayız. Değişen eğitim sisteminin en faydalı şekilde işleyebilmesi için bu dersin zorunlu bir ihtiyaç olduğunu anlatmaya çalışmaktayız. Dersimiz hak ettiği değeri bulana kadar çaba harcamaya devam edeceğiz….

Hakan ÖZBEKMEZ
Teknoloji ve Tasarım Öğretmeni

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.