Torba Yasa'da Memura Ters Köşe

Torba Yasa'da Memura Ters Köşe

Türkiye Kamu-Sen ve TÜRK Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Kanal B TV’de yayınlanan “GÜNCEL” programına canlı yayın konuğu olarak katılırken, gündemde öne çıkan başlıkları değerlendirdi.

KONCUK: TORBA YASA BEKLENTİLERİMİZİ KARŞILAMADI

İslam dünyasının Ramazan bayramını kutlayarak sözlerine başlayan Genel Başkanımız İsmail Koncuk, TBMM’de görüşmeleri devam eden Torba Yasaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Koncuk, “Geride bıraktığımız Ramazan Bayramını kutluyorum, Türkmeneli’ndeki kardeşlerimizin, Doğu Türkistan’daki Uygur Türklerinin, Gazze’de İsrail zulmü altında inleyen Filistinlilerin  acılarının son bulmasını temenni ediyorum.

Tabii TBMM’de görüşülmekte olan Torba yasa beklentilerimizi karşılayacak bir tasarı değil maalesef. Taşeronlaşma çözülsün diye bu torba yasa gündeme geldi ama sonu böyle olmadı. İnsan sömürüsü üzerine bina edilen bir sistemden bahsediyoruz. Anne babalar bu sisteme çok dikkat etmeli, şu an torba yasayla birlikte taşeron sistem daha da köklü bir hale getiriliyor.

Bizim arzu ettiğimiz çalışma hayatı memur ve işçinin kadrolu şekilde istihdamıdır. Bu torba yasayla birlikte kamuda doktor istihdamı dahil olmak üzere birçok çalışan taşeron eliyle istihdam edilebilecek. Ne yazık ki bu adımlarla Hükümet taşeronu daha da köklü bir hale getiriyor, kadrolu memur ve işçi alınımın önüne geçmek istiyor.

Çalışma Bakanı Faruk Çelik “taşeron sistem sömürüdür” diyor ama AKP  iktidarıyla bu sistem çok daha büyüdü. 2002’de kamuda taşeron sayısı 15-20 bin iken bugün 610 bin, belediyelerle 1 milyon 150 bin özel sektörde dahil edildiğinde bu sayı 2 buçuk milyon oldu. Bu rakama bu iktidar zamanında ulaşıldı. İşin acı tarafı bu iktidar eliyle bu sömürü düzeni kökleştirildi. Çocuklarımızın evlatlarımızın geleceği tehdit altındadır. Taşeron patronların zengin olmasının önü açılmaktadır. Milletimiz bu sisteme karşı durmalıdır” dedi.

KONCUK: BU ÜLKENİN HER BİR FERDİ SAYGIDEĞERDİR

Torba yasada yer alan birçok maddenin altında farklı şeyler olduğunu ifade eden Genel Başkanımız İsmail Koncuk, “Türkiye Cumhuriyetinin her bir vatandaşı bütün olarak değerlendirilmeli ve ayrım yapılmamalıdır” dedi. Koncuk, “100. madde kamu çalışanlarını yakından ilgilendirmektedir. Bu madde tüm memurlarımızı etkilerken girişimlerimizle Kaymakam, Vali, Daire Başkanı, İl müdürleri ve kolluk kuvvetleri bu madde kapsamı içine alındı.

Şunu görmek lazım, yarın bir polis meslekten atılırsa yargı kararına rağmen işine dönmesi iki ya da 3 yılı bulacak. Bu iki yılda bu insanlar ne yer ne içer, evlatlarının geçimini nasıl sağlar? Anayasanın 10. Maddesine aykırıdır bu. Hukuk tamamen işlevsiz bırakılmaktadır. Yargı hakkı tamamen ellerinden alınıyor. Söylediğim gibi anayasanın 10. Maddesinde ifade edilen eşitlik ilkesine aykırıdır.

Paralel yapı adı altında çeşitli iddialar ortaya atılırken, meslekten atılacak insanların yargıya gitmesi durumunda yargının vereceği olumlu kararları 30 gün içinde uygulama zorunlulukları doğacak. İşte bu düzenlemeyle idare bunu iki yıla çıkarmak istiyor. Gelişmiş bir devlet her kim olursa olsun, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını bütün olarak değerlendirmeli ve ayrım yapmamalıdır. Herkese, her vatandaşa eşit davranılmalıdır.  Eşit davranmak gelişmiş ülke olmanın temel şartıdır.

İktidarları için risk görülen her gurubu yok etmeye çalışmak hukuk devletinde kabul edilemez Bu insanlar hala çıkıp “biz bu milleti kucaklayacağız” diyor, insan hakları ve ileri demokrasi söylemlerinden bahsediyorlar. Dün iktidarın hizmetindeyken baş üstünde olanların bugün devlet düşmanı durumuna getirilmeleri çok gariptir. Bu insanları göreve atayanlar bu ülkenin Bakanı, Başbakan’ı değil mi? Türkiye, yaşanan bu hadiselere bakıldığında, ne yazık ki hukuktan uzaklaşan bir görüntü içine girmiştir.

Bu ülkenin her bir ferdi saygıdeğer insandır, bunu böyle değerlendirmek gerekir. 100. Maddenin Anayasa Mahkemesinden döneceğinden eminiz ama  Anayasa Mahkemesi kararları geriye doğru uygulanmadığı için birçok insan işinden gücünden edilecek. Bu ülkemize yakışan bir durum değildir.

Torba yasada çok ilginç maddeler var. Örneğin; Meraların yapılaşmaya açılması maddesi var. Bu ne demek? Galiba yeni bir rant kapısı için meraları yapılaşmaya açıyorlar. Deniz kenarlarında rant değeri olan birçok mera yapılaşmaya açılarak birtakım kişilere rant yolu açılmak isteniyor belli ki. Bu milletinin her bir ferdinin bu yapılanları sorgulaması lazım” dedi.

KONCUK: VERİLEN SÖZLER TORBA YASADA YİNE UNUTULDU

“Torba yasadan çok şey bekledik” diyen Genel Başkanımız İsmail Koncuk, ancak yapılan düzenlemelerin hiçbirinin çalışma hayatına katkı sağlamadığına vurgu yaptı. Koncuk, “Biz torbaya yasadan 4-C’ye kadro bekledik ama garip bir düzenleme geldi. 4-C’liye  İş güvencesi dediler, altından aldatmaca çıktı. Bu yapılan düzenlemenin Bakan Faruk Çelik’e  ve verilen sözlere de uygun olmadığını ifade etmek isterim. 4-C’liler kadro istiyor memur olmak istiyorlar. Kimse kimseyi aldatmasın yapılan ortadadır ve bu bir kandırmacadır. Sayın Bakan’a bunu yakıştıramıyorum.

Torba yasadan Disiplin affı bekledik ama olmadı. Paraya ihtiyaç olmayan bir düzenleme neden çıkarılmaz anlamakta güçlük çekiyorum. PKK’lılar affedilirken kamu görevlisi neden affedilemez? Dağdan inene kredi vermeye, onları iş güç sahibi yapmaya hazırlanan  Hükümet, devlet kamu görevlileri için neden Disiplin affı getirmemektedir?

2005’den sonra göreve başlayan devlet memurlarına bir derece istedik, Torba yasada bu da yok, emeklilikte 30 yıl sınırı meselesi yine yok. Maliye Bakanlığı müsteşarı Naci Ağbal’a buradan sesleniyorum, KPDK toplantısında, emeklilikte 30 yıl sınırı kalkmalı talebi yerinde bir taleptir diyen sizdiniz ama Plan Bütçe komisyonunda sizin elemanlarınız buna karşı çıktılar. Siz Müsteşar olarak verdiğiniz sözün arkasında durmayacak mısınız?

Üniversiteli işçiler memur olmak istiyorlar bu da torba yasada yok. Bu insanlar statülerine uygun unvan istiyorlar ama hala bir adım atılmadı.” dedi.

KONCUK: TÜRK MİLLETİ 10 AĞUSTOS’TA KONUŞACAK

Yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimleri de Genel Başkanımızın gündemindeydi. Her seçimin hesap sorma zemini olduğunu kaydeden Genel Başkan Koncuk, “10 Ağustos’ta artık bu millet konuşacaktır” dedi. Koncuk, “Seçimler demokratik hayatın gereği ve aynı zamanda hesap sorma zeminidir. Bu ülkenin Milli Eğitim Bakanı çıkıp, “126 bin Norm kadro açığı var” dediği halde siz neden ısrarla 40 bin öğretmen ataması yapıyorsunuz? Ücretli öğretmenlerin 300-500 TL. ile geçinmesine neden göz yumuyorsanız, bunu yapanlardan hepimiz hesap sormalıyız.

Bu haklarımızı kullanmazsak, birilerinin sırtımıza binmesine, bu ülkenin insanlarının sömürülmesine,  atanamayan öğretmenlerin durumuna, İ.İ.B.F.lilerin umutsuz kalmasına, her evde 1-2 işsiz kalmasına, 1 milyonu aşkın  gencimizin KPSS kapılarında yığılmasına zemin hazırlarız.

Hepimiz şapkayı önümüze  koyup düşünmeliyiz. 10 Ağustos çok önemli bir tarihtir, 10 Ağustos’ta inşallah bu  millet konuşacaktır. Bu milletin evlatlarına haksızlığı reva görenler bu yaşananların bedelini ödemelidir. Bu güzel ülkenin kaynakları milletin evlatları için kullanılmalıdır” dedi.

 

 

                                 ...:: GENEL BAŞKANIN AÇIKLAMALRI İÇİN TIKLAYINIZ ::... 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum