Türkiye’de Eğitim Ve Anomi

Toplum, bağımsız bir parçalar sisteminden oluşan diğer organizmalar gibi işler; ancak ekonomi, aile, yönetim vb.den oluşan bu parçaları bir arada tutan şey, merkezi bir sistemi değil, temel bir değerler sistemi, yeni bir ahlaki konsensüs veya kolektif bilince dayanan normlar adı verilen bir toplumsal kılavuzdur.

          Bireyin, kendi kişisel mutluluğu için tutkularını kontrol altına almaya, ahlaki role, benliğe ihtiyacı vardır, aksi halde soyutlanacak ve köksüz kalacaktır. Normların yokluğu veya toplumun temel değerleri üzerinde önemli bir çatışma Durkheim Tarafından anomi olarak adlandırılır. O bütün bir toplumsal hastalığın özellikle toplumsal kargaşa veya dönüşüm dönemlerinde ortaya çıkacağından korkar.

       Aslında, eğitim kurum olarak toplumsal kontrol aracıdır. Bu yönüyle eğitim sistemi toplumu bir arada tutan bir işleve  sahiptir. Ancak, bu önemli işlevi gören eğitim kurumu bazen kendisi anomi kaynağı olabiliyor. Eğitim politikalarından memnun olmayan öğretmenler, haklı taleplerini zaman zaman dile getirmek için sendikalar aracılığıyla eylemler yapabiliyor. Başka bir ifadeyle, normları koruması gereken eğitim sistemi, kendisi normsuzluk kaynağı olabiliyor.

      Özellikle, öğretmenin saygınlığının korunması önemli bir norm iken, özellikle eski Milli Eğitim Bakanı döneminde öğretmenlik mesleğinin itibarsızlaşma çabası görülmüştür. Aslında, normları korumak olan hükümet kendisi normsuzluk kaynağı olabiliyor. Gerçekten, öğretmenin itibarının korunması hem insan hakları bağlamında, hem de etkili öğretme ve öğretme yaşantıları için önemli bir koşul olarak düşünülmelidir.

     Diğer taraftan, öğretmen yetiştiren eğitim fakültelerinde mezunlarının KPSS’yi kazanamadığı için intihar eden öğretmen adaylarıyla karşılaşıyoruz. Öyleki, 35 öğretmen adayı intihar ederek yaşamını kaybetmiştir. Aslında bugün ve geçmişte, öğretmen adaylarının atanamamasında uygun olmayan eğitim politikaları ve politikaları uygulayan yöneticiler sorumludur. Refah-Yol hükümeti döneminde mesleği öğretmenlik olmayan isteyen üniversite mezunları öğretmenlik mesleğine atandığını görüyoruz. Yani, o zaman hükümeti de normsuzluk kaynağı olmuştur.

     Yine mevcut hükümet ise etkili sağlık insan gücü planlaması gerçekleştirmeyerek öğretmen adaylarımızın sorunlarının daha da artmasına neden olmaktadır. Ancak bu ilkeyi göz önünde bulundurmak önemli bir normdur.

     Yine geçmiş günlerde, müdür müdür yardımcılarının atanmasında partizan tutumlar sergilenerek, normsuzluk örneği gösterilmiştir. Yani kendileri anomiye yol açmıştır. Yine, KPSS’nin kaldırılacağı söyleniyor.Bu durum, onarılması güç sorunlara yol açacağından, bir anomi kaynağı olarak değerlendirmelidir. Anomi ve düzensizlik de toplumsal çözülmeye bir adım daha yaklaştıracağı kuşku götürmez bir durum olarak değerlendirmelidir.

Hasan Güneş

Emekli Akademisyen

hgunes0202@gmail.com

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.