Kabul edilen torba yasayla birlikte Milli Eğitim Bakanlığında tam bir devrim gerçekleşti.

Artık kimse ben kadrolu müdürüm,ilçe milli eğitim müdürüyüm yada il milli eğitim müdürüyüm kimse bana bir şey yapamaz diyemez.

MEB de Müsteşar ve Talim Terbiye Kurulu başkanı dışında  kadro kavramı kalktı.

Yani herkes görevlendirme.

Daha açık söyleyecek olursak: Gece  uyuyup sabah uyandığında aynı yerde olmayabilirsin olmayabiliriz.

Aslında yapılan uygulama  şu an görevde olan yaklaşık  70 bin  yöneticiyi ilgilendiriyor.

Bir yandan uygulama hepimizin meslek hayatında karşılaştığımız bir şekilde müdür kadrosunu almış hiçbir vizyon ve misyona sahip olmayan gününü doldurmaya çalışan müdürlerin, müdür yardımcılarının elenmesi açısından iyi olmuştur.

Ama bunu yaparken de  pirinç ile bulguru birbirine karıştırmamalıyız. Performansa yönelik belli kriterler getirilmeli yanında deneyim de olmalı.Okullarımız deneyimli,birikimli eğitim liderlerine teslim edilmeli.

Bu Torba yasanın uygulaması için hazırlanacak   yönetmelikte  yıllarca sorun haline gelen ders yükü sorunu çözülmeli.

Yeni hazırlanacak yönetmelikte yeniden atama  yada yeni adıyla yeniden görevlendirme hakkı verilmeli.Daha önce yöneticilik yapmış insanların emeklerine saygı gösterilmeli hiçe sayılmamalı.

Yeni hazırlanacak olan Yönetici Atama Yönetmeliğinde ilkokul,ortaokul,lise ayrımı kalkmalı.Öğretmen istediği okulda idarecilik yapabilmeli.

Yöneticilikte uzmanlaşmanın önü açılmalı.Görevlendirilen okul müdürü kendi ekibini kurmalı,4 yıllık bir süre için okulun stratejik planını yapmalı  ve  her yıl  müfettişlerce  planın ilerleme aşamaları kontrol edilmeli  gerçekleştirilen hedeflere göre  tamam yada devam denilmeli.

Yoksa bu görevlendirme işleri sendikaların yada siyasilerin eline bırakılırsa kaybeden eğitim olur,kaybeden Türkiye olur.

      
Ahmet ÖZTÜRK      

Eğitim Yöneticisi

urfadanhaber