Milli Eğitim Bakanlığı maalesef özellikle 28 Şubat 2013 tarihinde yayımlanan Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği ile birlikte yıllardır yaşamış olduğu yönetici atama çözümsüzlüğünün nedenleri konusunda yine bir takım soruların yeniden hatırlanmasına sebep olmuştur. Mevcut yönetmelikte geçen ve yapılmış yönetici atama sınavında başarılı olan eğitim çalışanı arkadaşlarımızı ilgilendiren Ocak-Şubat aylarında sınava dayalı atama yapılır ibaresine ve tarihin ülkemiz için taşıdığı anlama ithafen 28 Şubat günü yeni bir yönetmelik yayımlanarak Ocak-Şubat atamaları yapılmamıştır. Yayımlanan yönetmeliğin neredeyse tamamı sendikalar tarafından mahkemeye verilmiştir. Yayımlanan yönetmelik Milli Eğitim camiası tarafından özellikle Sayın Nabi Avcı dönemindeki ilk uygulaması olması sebebiyle de yüksek olan beklentilerin çok altında kalmış, çözülebileceği düşünülen birçok sorunun çözümü aşamasında da kafalarda soru işaretleri oluşmasına neden olmuştur. Mevcut yönetmeliğe göre Ocak-Şubat aylarında yapılacak sınava dayalı atama bekleyen birçok yönetici adayı arkadaşımızın yapılmayan atamalar nedeniyle uğramış oldukları hak kayıpları da düşünülmesi gereken bir başka konudur. Bugünlerde Mayıs ayı içerisinde çıkacağı söylentileri gittikçe yayılan yeni atama yönetmeliği zihinlerde 28 Şubat tarihinde yayımlanan yönetmelik ile ilgili farklı bir algının oluşmasına da sebebiyet vermiştir. Fısıltı gazetesinin haberine göre yazılmakta olan yeni Eğitim Kurumları Yöneticileri Atama Yönetmeliği ile ilgili tarih de çok manidardır, 27 Mayıs! Her iki tarih ülkemiz için ifade ettiği anlamlar itibariyle takvim yaprakları arasındaki yıldızlı farkı farklı algılamalara sahip tarihlerdir.

           Bu ülke için anlam ifade eden farklı tarihler de mevcuttur. 29 Ekim, 23 Nisan, 19 Mayıs, 29 Mayıs gibi tarihler bu ülke için milat kabul edilen tarihlerdir. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı gibi bir kurumun tarihler bağlamında ele alınarak bu bağlamda bir yerlere mesaj taşıma gayreti olmamalıdır. Hele yıllardır çözülemeyen – ki esasında çözülmek istenmeyen – bir kurumun yönetim kademelerinin şekillenmesindeki belirsizliklerin tarihsel bağlamda ele alınma gayretleri anlaşılamaz, kabul edilemez.

          Hüseyin Çelik dönemiyle başlayan, Nimet Çubukçu ( Baş ) dönemiyle devam eden yönetici atama sorunu, her iki dönemde de özellikle Devlet Memurları Kanunu 76. Madde kapsamında yapılan atamalar ve beraberinde getirdikleri ile de anılır olmuşlardır. Her iki atama sonucunda hakkaniyet, liyakat, kariyer esaslarına aykırı olarak görülen bu işlemler eğitim çalışanları tarafından yadırganmıştır.

         Bugünlerde yapılacağı söylenilen ve 27 Mayıs tarihine atıfta bulunulan yeni yönetmeliğin 4+4+4 sisteminin devam eden işleyiş süreci de göz önünde bulundurularak atama bekleyen sınav kazanmış eğitim çalışanı arkadaşlarımızın da haklarının daha fazla mağduriyetine sebebiyet vermeyecek titizlikte ve bir an evvel açıklanması gerekmektedir. Ancak çeşitli internet sitelerinde yayınlanan taslağın bakanlık tarafından sendikalara da iletilerek görüşlerinin alınması sistemin sağlıklı işleyişine uygun olacaktır.

      Okulların dönüşümleri, öğretmenlerimizin okul seçimleri, okullarımızın geleceğimizin teminatı yavrularımıza en iyi hizmeti verebilecek ortamlar olarak hazırlıklarının tamamlanması ve birbirleriyle ilişkili tüm bu süreçlerin en sağlıklı bir biçimde işleyişinin sağlanması için daha fazla beklemeye gerek olmadığı kanaatindeyim. Gelin bir an evvel yönetmeliği çıkarın. Bu tarihi de fazla ileriye atmayın.

         Bu ülkenin bağımsızlık mücadelesinin ilk adımı olan ve gençlerimize armağan Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramınız kutlu olsun.

                                                                     Merih Eyyup DEMİR

                                                   Türk Eğitim Sen İzmir 1 Nolu Şube Başkanı