Ankara Memur-Sen İl ve Eğitim Bir-Sen 1 nolu Şube Başkanı Mustafa Kır, Ankara Memur-Sen İl Başkan Yardımcısı ve Büro Memur-Sen Ankara 25 Nolu Şube Başkanı Yıldırım Akbaba ile Ankara Egitim Bir Sen 1 Nolu Şube Başkan Yardımcıları Rıza Ünver ve İbrahim Demirkan’dan oluşan heyet Ankara Adliyesi’nde girdiği duruşmadan hakim İlhan Kadıoğlu tarafından sadece başörtülü olduğu için çıkarılan Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak’ın eşi Avukat Zübeyde Kamalak’ı bürosunda ziyaret ederek destek çıktılar.

Kır: “Hukuk Herkese Lazımdır. Ancak Hukukçulara Daha Çok Lazımdır”

Kır, Memur-Sen Ankara İl Başkanlığı olarak, duruşma hâkimi tarafından başörtülü olduğu için duruşma salonuna alınmayan Avukat Zübeyde Kamalak’a ‘Destek vermek amacıyla  hem  gazanız mübarek olsun demeye hem de ‘Özgürlük için 10 Milyon İmza’ Kampanyasında verdiğiniz desteklerinizden dolayı  teşekkür etmeye geldik’ dedi.

Kır konuşmasına şöyle devam etti:  Verdiği başörtülü fotoğraf tan dolayı Türkiye Barolar Birliği tarafından kimliği yenilenmeyen bir avukatın Türkiye Barolar Birliği meslek kurallarının 20. Maddesinde yer alan  ''Avukat ve avukat stajyerleri mesleğe yaraşır bir kıyafetle başları açık olarak mahkemelerde görev yaparlar'' düzenlemesindeki ‘’başları açık’ ibaresinin yürütmesinin durdurulmasını istemiyle açtığı dava sonucunda söz konusu ibarenin Danıştay 8. Dairesinin yasalara, evrensel hukuk kurallarına aykırılığı gerekçesiyle yürütmesinin durdurulması avukatlara hangi gerekçeyle olursa olsun başörtülü olarak avukatlık görevini yapabilme hakkı vermiştir.

            Söz konusu Danıştay kararına uygun olarak başörtülü  bir şekilde duruşma salonuna ve bu görevin ifasıyla ilgili birimlere girilmesi yasal ve doğal bir haktır. Bu hakkın kullanılmasını engellemek ise açıkça suçtur. Hukuk herkese lazımdır. Ancak hukukçulara daha çok lazımdır. Et kokarsa tuzlarsınız, tuz kokarsa ne yaparsınız? Haksızlığa uğrarsanız hakime baş vurursunuz. Ya hakim haksızlık yaparsa hakkınızı nerede arayacaksınız?

Kamalak: “Bunlar Tesadüf Olamaz”

Avukat Zübeyde Kamalak, son duruşmadan bir önceki celsede hâkim İlhan Kadıoğlu’un duruşmaya başörtülü girdiğinden dolayı kendisine bir şey demediğini kaydetti. Hatta kendi başörtüsüne itiraz etmeden duruşmayı yaptığından dolayı davadan sonra teşekkür ettiğini söyleyen Avukat Kamalak sonraki celsede ise işin ilginç bir şekilde değiştiğini belirtti.

Kamalak olayı şöyle anlattı: Henüz mahkeme başlamadan oturmuş sıramı bekliyordum. Sıra benim davama geldi. Birden hakim başörtüsüyle mi duruşmaya gireceğimi sordu bende evet dedim. Hakimse başörtüsüyle salonda bulunamayacağımı, avukatlık yapamayacağımı söyledi.

Öyle sanıyorum ki bu hakim bir önceki celsede benim Mustafa Kamalak’ın eşi olduğumu bilmiyordu ses çıkarmadı ama bu celsede Kamalak’ın eşi olduğumu öğrenince herhalde kendince bir şeyler yapmayı düşündü. Çünkü ben olaydan sonra çıkınca bir baktım kapının önü Cumhuriyet gibi başörtüsüne karşı olan gazetelerin muhabirleri vardı. Adliyede 11 tane aile mahkemesi var, bunların arasından 4. Kattaki 2. Aile mahkemesinde o gün davamın olacağını gazetecilere kim haber verdi? Ve kapının önüne toplanmışlar. Bunların hepsi tesadüf olamaz. O gazeteciler benim başörtüsünden dolayı hâkimle böyle bir konuşmamın olacağını nerden biliyordu? Kapının önünde bulunmaları bana garip geldi. Çünkü daha önce de başörtüsü ile başka davalara girmiştim ama herhangi bir sorun çıkmamıştı. Sadece tutanak tutturup davayı yapıyorduk..

Burada aklıma Emine Ülker Tarhan’ın basına düşen ses kayıtlarındaki bize çalışacak değil faydası olacak militan hakimler sözü aklıma geldi. Fakat biz ortamı gerecek değildik belki onlar farklı davranışlar beklerken bizden bizim İslami terbiyemiz bunlara müsaade etmez’ dedi.

            Kır’da olayın üzerine gidilmesi gerektiğini belirterek ‘Memur-Sen camiası olarak hakimin hukuk tanımaz tavrını kınıyoruz. Zübeyde Kamalak’ı hem bir hukukçu, hem de bir birey olarak inanma hürriyetinin gereği olan başörtüsüne sahip çıkmasından dolayı tebrik ediyoruz. Her bayan avukatın birer Zübeyde Kamalak gibi davranmasını ve başta Türkiye Barolar Birliği olmak üzere tüm hakimlerin,savcıların  Zübeyde Kamalak’a destek vermelerini, HSYK’nın da ilgili hakim hakkında gereğini yapmasını bekliyoruz.’dedi.

“Bu Yaşadığım İlk Yasaklama Değil”

Avukat Kamalak başörtüsünden dolayı yaşadığı zorlukların bir ilk olmadığını belirttiği görüşmede Baronunda tutumunu eleştirerek başında geçen bir başka olayı anlattı: ‘Büromda çalışan bir stajyer avukat kızımız vardı. Stajyerliği kalkınca cübbe giyme töreni yapılır o da cübbesini benim giydirmemi istedi. Ankara barosunun toplantı salonu vardır cübbe giyme töreni orada yapılacaktı. Stajerliği kalkan avukatlar sahneye çıkar sizde kendiniz cübbenizle çıkar orada cübbesini giydirirsiniz. Ben sahneye çıkmak için tam cübbemi giyecektim ki bir el uzanıp benim cübbemi giymemi engelledi. Bir baktım Ankara barosu başkanı Prof.Dr. Av. Metin Feyzioğlu ‘Ne yapıyorsunuz hanımefendi başörtüsüyle mi çıkacaksınız’ dedi. Ben ‘evet’ deyince başörtüsüyle sahneye çıkamayacağımı eğer başörtüsünü çıkartırsam cübbeli çıkabileceğimi söyledi. Bende bir tatsızlık çıkmasın diye cübbeyi giymeden sahneye çıkıp kızımıza cübbe giydirdim. Bu türden olaylara artık bir son verilmeli’

Bu anlatılanlar üzerine Kır şöyle konuştu: Hukuki dayanağı olamayan başörtüsü yasağının sonlandırılmasını ve başörtüsünün ülke gündeminden çıkarılmasını istiyoruz. Bu yasak sonlandırılmadan hangi demokratik adımları atarsanız atınız demokrat bir ülke olmanız mümkün değildir.Bu olay ülkemizde demokratikleşme sürecinde hangi noktada olduğumuzun bir göstergesidir.

Avukat Kamalak ziyaretten duyduğu memnuniyeti belirterek Memur-Sen ailesine gösterdikleri hassasiyet ve desteklerinden dolayı teşekkür etti.