AYM ve Danıştay'a Göre Sözlü Sınavlar

AYM ve Danıştay'a Göre Sözlü Sınavlar

Sözlü sınavlar aslında kariyer mesleklerin vaz geçilmez unsurudur. Yeter ki diğer tüm idari işlemlerin yargısal denetiminde olduğu gibi yetki, şekil, sebep, konu ve maksat olmak üzere işlemin tüm unsurları hukuka uygun olsun…

Sözlü sınavlar aslında kariyer mesleklerin vaz geçilmez unsurudur. 
Yeter ki diğer tüm idari işlemlerin yargısal denetiminde olduğu gibi yetki, şekil, sebep, konu ve maksat olmak üzere işlemin tüm unsurları hukuka uygun olsun… 

Sözlü sınav deyince bizde hemenve maalesef olumsuz bir hava esiyor. İnsanların yüzlerine bir güvensizlik, bir hoşnutsuzluk yansıyor. Bu SÖZLÜ SINAVA karşı bu öfkemiz niye!? Bu konuyu araştırarak bu yazıyı yazma ihtiyacı duydum. Bu yüzden bir adet AYM kararı inceledim. Sayıları 109’dan 133’e kadar olan Danıştay Dergilerini karıştırdım. Binlerce sayfa karar ve açıklamaları süzdüm. Sözlü sınavlarla ilgili güncel kararları taradım.

Anayasa Mahkemesinin 6.2.2013 Günlü ve E: 2011/123, K: 2013/26 Sayılı Kararı
Anayasa Mahkemesi verdiği kararda gerekçe olarak şu hususları saymıştır:
1-Sözlü sınav, tek başına belirleyici olarak kullanılmayıp; hizmet süreleri, performans ve yeterliklerle birlikte dikkate alınmalıdır.
2-Kamu yararı düşüncesi olmaksızın, yalnızca özel çıkarlar için veya yalnızca belli kişiler yararına olarak herhangi bir düzenleme yapılmamalıdır. 
3-İdarenin takdir yetkisinin sınırları belli olmalıdır. 
4-İdarenin Kamu yararını gerçekleştirme amacıyla uygulanmalıdır.
5-Takdir yetkisinin hukuk içerisinde keyfilik içermeyecek şekilde ölçülü olarak kullanılması gerekmektedir.
6-Düzenlemelerde Yargısal denetime engel herhangi bir kural getirilmemişolmalıdır.

DANIŞTAY KARARLARI
Sözlü Sınavlar Hakkında Yargı Kararlarının Mahiyeti
1-Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelik hakkındaki güncel Yargı kararına bakmak gerekmektedir.
31/08/2013-28751 RG’de yayımlanan değişiklikle Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelik hakkında Tüm Eğitim Çalışanları Sendikası ile Türk Eğitim-Sen tarafından Danıştayda dava açılmıştı.
Davalar sonucu olarak Danıştay Beşinci Dairesinin 06/03/2014 tarihli ve E:2013/7916 nolu ile 06/03/2014 tarihli ve E:2013/8367 nolu kararları ile9.madde ile Yönetmeliğe eklenen “Sözlü sınav” başlığı altındaki 12/A maddesinin yürütmesinin durdurulmamış olması aslında sözlü sınavın kendisinin değil; uygulama şeklinin hukuksuz olduğunu ortaya koymaktadır.

2-Sözlü Sınavda Verilen Yanıtların, Teknolojik Olanaklardan Yararlanılarak Kayıt Altına Alınması
Danıştay 5. Dairesinin 21.5.2008 tarihinde oybirliğiyle verilen E : 2007/1771, K : 2008/3008 nolu kararı (Dan Der Sayı 119): 
Dava, Yönetmelikteki sözlü ibaresine ve kaybedilen sözlü sınav için açılmıştır. 
15 adet Mülkiye müfettişi alımı ile ilgili 2007 yılında İçişleri Bakanlığı'nda yapılan sözlü sınav sonucunda başarısız sayılan kişi tarafından Mülkiye Müfettişliği Seçme Sınavı ve Yetiştirilmesi Hakkında Yönetmeliğin sözlü sınavla ilgili ibarelerin iptalini, kendisinin de kaybettiği sözlü sınav sonucuna itirazının kabulünü istemiştir.
Yargı kararında; sözlü sınavlara girmek için geçirilen aşamalardan bahsedildikten sonra bu göreve atanacakların ayrıntılı bir inceleme ve değerlendirme sonucunda seçilmeleri kamu yararı ve hizmetin gereği olduğu belirtilerek, bu çerçevede, Yönetmeliğin sözlü sınava ilişkin dava konusu kurallarında hukuka aykırılık görülmemiştir.
Anayasal ve yasal dayanaklara vurgu yapıldıktan sonra “idari işlemlerin yetki, şekil, sebep, konu ve maksat unsurları yönünden; ölçme ve değerlendirme ilkeleri uyarınca idarece, sınav komisyonu tarafından sınav öncesinde hazırlanarak tutanağa bağlanmış soruların ve cevap anahtarlarının ve sınav sırasında, sorulan soru ve verilen yanıtlara hangi komisyon üyesince, hangi notun takdir edildiğinin (düşük not verilmesi durumunda gerekçeleriyle) ortaya konulmasının gerekliliği, yine sınava girenler hakkında müfettişlerce düzenlenen Değerlendirme Raporları konusunda ve müfettiş mesleğinin gerektirdiği niteliklere davacının sahip olup olmadığına dair bir değerlendirmede bulunulmaması karşısında objektif bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılan sözlü sınav sonucunda davacının kadro sayısı olan ilk 15 kişi arasına giremeyerek başarısız sayılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca sözlü sınavda verilen yanıtların, teknolojik imkanlardan yararlanılarak kayıt altına alınmak (elektronik ortamda görüntülü ve/veya sesli kayıt gibi) suretiyle, objektif nitelikte incelenip yargısal denetiminin yapılmasına imkan tanınmasının, hukuk devleti ilkesinin hayata geçirilmesi açısından önemli ve yerinde bir uygulama olacağı kuşkusuzdur.” Denilmiştir.
Sonuçta; sözlü sınavın hukuki olduğu fakat hukuksuz uygulandığı kararı verilmiştir. 

3-Sözlü Sınavla İlgili Kriterlerin Düzenlendiği Yönetmelikte Hüküm Bulunmasa Dahi
Danıştay 12. Dairesinin 9.6.2008 tarihinde oybirliğiyle verilen E : 2008/535, K : 2008/3422 nolu kararı (Dan Der Sayı 119): 
Sayıştay Denetçi Yardımcısı Adaylığına Giriş Sınavı Yönetmeliğinin "sözlü sınav" başlıklı 16. maddesinde, düzenleme bulunmaktadır.
Yönetmelikteki sözlü ibaresine değil; sadece kaybedilen sözlü sınav için temyiz davası açılması üzerine verilen kararda sözlü sınavla ilgili kriterlerin düzenlendiği yönetmelikte hüküm bulunmasa dahi; sözlü sınavın niteliği gereği, yargı denetimine olanak tanıyacak şekilde, ayrıntılı sınav tutanağı düzenlenmesi gerektiği hakkında hüküm verilmiştir.
Sayıştay Denetçi Yardımcılığı Adaylığı eleme sınavında 76,794; yazılı sınavında 96,00 puan alan davacının yapılan sözlü sınavda 45,00 puan alarak başarısız olduğu, sözlü sınavda başarısız sayılması işleminin iptali istemiyle açılan davada; “sözlü sınavda başarısız sayılma işleminin yargısal denetimini sağlayacak altyapının ve buna dayanak düzenlemelerin yapılması hukuka bağlı ve hukuka saygılı bir idarenin görevleri arasındadır” denilmiştir. Davacının sözlü sınavda başarısız sayılmasına ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığından, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir. 

4-Sözlü Sınavda Yargısal Denetimi Sağlayacak Altyapıyı Oluşturmak İdarenin Görevidir
Danıştay 2. Dairesinin 7/10/2009 tarihinde oyçokluğuyla verilen E : 2009/183, K : 2009/3413 nolu kararı (Dan Der Sayı 123): 
Kaybedilen sözlü sınav için temyizen açılmış olan davada, sözlü sınavlarda, komisyon üyelerinin her biri tarafından değerlendirme yapılarak tutanağa bağlanmış soruların ve yanıtların neler olduğunun ortaya konulması, ayrıca verilen yanıtların teknolojik imkanlardan yararlanılarak sesli ve görüntülü kayıt altına alınması gerektiği hakkında karar verilmiştir.
2005 yılında gerçekleştirilen Milli Eğitim Bakanlığı Müfettiş Yardımcılığı sözlü sınavında yeterli puanı alamayarak başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Yazılı sınavda (95.420) puan alarak başarılı olan öğretmen, sözlü sınavda ise (56.800) puan almak suretiyle başarısız sayılmış ve dava açmıştır.
İdare Mahkemesi'nin kararıyla; … sözlü sınavda, komisyon üyelerince subjektif nedenlerle değerlendirme yapılarak karar verildiğinin, somut bilgi ve belgelerle ortaya konulamaması gerekçesiyle davayı reddetmesi üzerine karar temyiz edilmiştir.
Danıştay 2. Dairesi ise, sözlü sınavda başarısız sayılma işleminin yargısal denetimini sağlayacak altyapının tüm unsurlarıyla oluşturulmasını sağlamanın hukuka bağlı idarenin görevi olduğunu belirterek kararı bozmuştur.
Yine benzer bir davada Danıştay 12. Dairesi de 21.9.2010 tarihinde oybirliği ile verilen E : 2008/7485, K : 2010/4338 nolu kararında (Dan Der Sayı 125): 
Bir mühendis tarafından yapılan temyiz başvurusunda, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Başkanlığı tarafından 2004 yılında gerçekleştirilen enerji uzman yardımcılığı giriş sınavının sözlü kısmından yeterli puanı alamayarak başarısız sayılmasına ilişkin işlemi iptal etmiştir. Yazılı sınavda 76,75 puan alarak 1.sırada başarılı olan kişi sözlü sınavda ise 63 puan almak suretiyle başarısız sayılmış ve dava açmıştır.
Kariyer mesleklere giriş sırasında yapılan sözlü sınavların da hukuka uygunluk denetimine tabi bulunduğunu belirterek ilgili İdare Mahkemesince verilen kararı bozmuştur.

5-Sözlü Sınava İlişkin Görüntülü, Sesli Kayıt Hakkında Bilirkişi İncelemesi Yaptırılması Gerekmektedir.
Danıştay 2. Dairesinin 4.6.2012 tarihinde oybirliğiyle verilen E : 2011/12141, K : 2012/3254 nolu kararı (Dan Der Sayı 131): 
MEB tarafından 2009 yılında yapılan MEB müfettiş yardımcılığı sözlü sınavı sonucunda kaybedilen sözlü sınav için okul müdür yardımcısı tarafından açılan davada; 
İdare Mahkemesinin kararıyla; sınavın usule uygun yapıldığı, kayıt altına alındığı, bildiği soruya tam puan verilmiş olması halinde bile 4 kişilik kontenjan içinde kendisine yer bulamayacağı, gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
Kararın temyiz edilmesi üzerine Danıştayın kararında, davacının, 2009’de yapılan sözlü sınavda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açtığı davada ara kararı ile getirtilen davacıya ait soru cevap anahtarı ve sınava ilişkin görüntülü sesli kayıt üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerekirken, bu yönde bir inceleme yapmaksızın davayı reddeden İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmediğini belirterek kararı bozmuştur.
Yargı kararlarından acizane çıkardığımız sonuç şudur; sözlü sınavlar hukukidir. Tek başına sonuca etki etmemelidir. Yargısal denetime uygun yapılmalıdır.

Sözlü Sınav Vatan Hainliği midir?
Öncelikle kişisel anlamda birilerine vatan hainliği yakıştırmak kolay değildir ve kul hakkına girer. Ayrıca kem söz mutlaka sahibine döner. O nedenle ağzımızdan çıkanı duyarak olayı kişiselleştirmeden soyut olarak ele alalım. Bazı hisler vardır ki Devlet adamları bu hislerini bastırırlar. Kişisel hesaplarını unutup Devlet adamına yakışır vakar içinde davranırlar. Sözlü sınavlar maksadına ve usulüne uygun yapılmazlarsa yıkıcı etkileri vardır. Devlete en iyi hizmet edecekler yerine çökertecekler seçilirse burada bir hainlik var demektir. 
Sınavı kazanacakların listesi sınavdan önce ilan edilmişse suç içinde suç işlenmektedir. Çünkü hem devlete yanlış kişiler seçilirken hem de birilerinin gayri meşru seçimini meşrulaştırmak adına kullanılmış olmaktadırlar. Kazanamayacaklarını bile bile sınava alıp aldatılmaktadırlar. Oysa hani aldatanlar bizden değildi. Osmanlıyı, koca çınarı, cihan devletini yıkan rüşvet ve torpil işleridir. O koca gövdeye giren bu küçücük kurtlar misali yemiş bitirmiştir. Bu tarihimizden ders almalı ve mahkemelerimize sahip çıkmalı, hukuka mutlaka destek olmalıyız.

MEB Farkı
Sayın büyüklerim ve sevgili küçüklerim. Haksızlığın büyüğü küçüğü olmaz. Kamu vicdanını sızlatan her icraat yıkıcı ve bölücüdür. Devletimiz ve Milletimizin bekasını düşünüyorsak işin ehline verilmesi için çalışalım. Haksızlık yapmayalım, yapanlara da engel olalım. Karınca kararınca da olsa…

Engin AR
Eğitimci Yazar

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum