En Büyük Sıkıntı Mevzuat ve Bürokrasi

En Büyük Sıkıntı Mevzuat ve Bürokrasi

EĞER TIKIR TIKIR YÜRÜYEN BİR BAKANLIK İŞ/İŞLEMLERİ VE MEVZUATI YARATILIRSA, BAKANIMIZIN KEYFİ DE TIKIRINDA OLUR. YOKSA KEYFİ KAÇAR...

 

Sayın Ömer DİNÇER, Başbakanca yapılan kabine revizyonu ile Milli Eğitim Bakanlığı görevini Nabi AVCI’ya devretmişti. Eğitim hizmet kolunda hizmet veren tüm sendikalar ve eğitim camiası, Ömer DİNÇER’in her konuda öğretmeni hedef tahtası yapmasından dolayı öğretmenlik mesleğinin değer, önem ve itibar kaybı yaşamasına yol açtığını ağız birliği etmişçesine dillendirerek, özellikle Ömer DİNÇER’in gidişini coşku ile karşılamışlardı. Aslında, eğitim camiasındaki bu coşku beraberinde Sayın Nabi AVCI ile ilgili birtakım beklentilerin oluşmasına neden olmuştur. Sayın AVCI ile ilgili ilk etapta oluşan bu beklentilerin, Sayın Ömer DİNÇER’den kurtulma psikolojisi ile hasıl olduğu elbette yadsınamaz. O zaman da bunu aynen belirtmiştik. Zira, eskiye duyulan olumsuz hissiyat, yeniye ilk etapta birçok olumlu hissiyat beslememiz için yeterlidir. Ama o günden bugüne kadarki süreçte, eğitim camiasının Sayın AVCI’nın icraatları, uygulamaları ile tatmin olmadığı da ortadadır. 
 
Eğitim camiası, çeşitli kamu ve eğitim siteleri aracılığıyla Sayın AVCI ile bakanlığın daha derli toplu ve en azından oturmuş bir görüntü vermesi yönünde büyük bir beklentiye sokulmuştur. Camia, üzülerek belirtmeliyim ki, bizler gibi nafile bir beklenti havuzunda beyhude kulaç attığının artık farkına varmıştır. Sayın DİNÇER döneminden kalma çözüm bekleyen sorunlu mevzuların hala tozlu raflarda bekliyor olduğu yani sürüncemede bırakıldığı, elbette ki camianın endişlerini KAT BE KAT ARTIRIYOR. Camianın mensupları, gelinen noktada sürüncemede bırakılan mevzulardan dolayı önlerini göremediklerinden sürekli dem vurmaktadırlar. Eğitim çalışanları için muallak bir görüntü birçok evhamı da beraberinde getiriyor. 
 
Sayın AVCI’nın, çözüm bekleyen birçok konuya el atmaktan çok birçok konudan el etek çekmesi, camianın yavaştan yavaştan serzeniş safhasına geçtiğini de gösteriyor. Mevcut Eğitim Kurumu Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği hala revize edilecek, taşradaki yöneticilikler vekaleten yürütülüyor hala. Görevde yükselme, kariyer basamakları sınavları ile ilgili buğulu görüntü hala devam etmekte. Bu saydıklarımızın dışında da hali hazırda birçok çözüm bekleyen mevzu ile karşı karşıyayız. Sayın AVCI’nın özellikle malum mevzulara el atmaması hatta bunlara el atmaktan imtina duyuyor görüntüsü camia mensubu bizleri çok düşündürüyor. Ve bundanır ki Sayın AVCI ile ilgili net, açık algılara sahip olamıyoruz. Devir teslim ile başlayan günden bu yana, Sayın AVCI’nın mevzulara el atmaktan imtina duymasından dolayı da, reformist bir bakan beklentimizin suya düştüğünü görüyor olmak bizleri derinden üzüyor. 
 
Sayın Ömer DİNÇER’in her konu üzerinde eğitim çalışanı aleyhinde konuşması ve o konularda eğitim çalışanını anlamama noktasında özellikle etkin rol oynaması camiada ona karşı olumsuz algılar yaratmıştır. Ve camia ile papaz olmasının yolunu açmıştır. Sayın DİNÇER’in malum jargonu, Sayın DİNÇER’i, bakanlığı kaybetmesine kadar götürmüştür. Sayın Ömer DİNÇER jargonunun akıbeti mi acaba Sayın AVCI’yı bu denli pasifize olmasına neden? Yeniliklerden bundan mı bu kadar imtina ediyor? Bunlara benzer birçok soru zihnimizde çalkalanıyor. Bu sorular bağlamında, Sayın AVCI’nın geri planda kalmasının nedenlerini şöyle sıralayabiliriz: 
 
1-Zahiren bürokratlarından üstün; ama batınide bürokratlarına üstünlük kuramadı.
 
2-Söz gümüşse sükut altındır diyerek camiamla iyi geçinirim, papaz olmam şiarını benimsedi.
 
3-Kafasını kuma gömen bir bakanlığın, baş evrimi için kafa yoran bürokrat grubunu daha oluşturamadı.
 
4-Bakanlığa entegre olamadı.
 
SAYIN NABİ AVCI’NIN, HER ŞEYİYLE TIKIR TIKIR YÜRÜYEN BİR BAKANLIK İŞ/İŞLEMLERİ VE MEVZUATI YARATMASI İÇİN DAHA REFORMİST BİR ŞEKİLDE DAVRANMASI VE CAMİA BEKLENTİLERİNİ KARŞILMASI GEREKTİĞİNE İNANIYORUZ. 
 
EĞER TIKIR TIKIR YÜRÜYEN BİR BAKANLIK İŞ/İŞLEMLERİ VE MEVZUATI YARATILIRSA, BAKANIMIZIN KEYFİ DE TIKIRINDA OLUR. YOKSA KEYFİ KAÇAR... 
 
BAKANIMIZA ÇAĞRIMIZ: YAMALI BOHÇAYA DÖNEN MEB MEVZUATI İLE MEB İŞ/İŞLEMLERİ TIKIRINDA YÜRÜYEMEZ HİÇBİR ZAMAN. BU BAĞLAMDA, SAYIN BAKANIMIZIN İLK ŞİARI, OKULLARDA, İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜKLERİNDE, İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜKLERİNDE, MERKEZ TEŞKİLATINDA, MEVZUAT İLE SIK OYNANMASINA İZİN VERMEYEREK MEB MEVZUATINI OTURTMAK OLMALIDIR. 
 
Saygılarımla...
 
Yahya ASLAN

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.