Bilindiği üzere, kamuda şube müdürü, müdür yardımcısı ve şef kadrolarına görevde yükselme kapsamında atama yapılmakta; daire başkanı, genel müdür yardımcısı, genel müdür, il müdürü, il müdür yardımcısı, ilçe müdürü gibi kadrolara ise 657'nin 68/B maddesine dayanılarak atama yapılmaktadır.

Kamu bürokrasisi, son yıllarda büyük çaplı değişimlere uğramaktadır. Özellikle yasalarla yapılan genel düzenlemelerde bazen tüm üst bürokrasi görevden alınmaktadır.

Bir Bakanlığa yeni genel bir bakanın, özellikle üst kadroları değiştirmesi yıllardan beri olağan karşılanan bir durumdur.

Ancak, bir kamu kurumunda üst düzey bürokrat atanırken mümkün olduğunca o kurumun hafızasını bilen, o kurumun hem merkez hem de taşrasını tanıyan personelin tercih edilmesi gerekmektedir. Bunun için, üst düzey bürokratların mümkün olduğunca kurum içinden seçilmesi gerekmektedir.

Oysaki, uygulamada ise sık sık buna aykırı durumlarla karşılaşıyoruz. İşletme körlüğü kavramından yaklaşılarak meşruiyet sağlanmaya çalışan bu uygulamalar ne yazıkki daha kötü sonuçlara yol açabilmektedir. Örneğin yeni gelen müsteşar veya genel müdür kurum içerisinden değilse aylarca kurumu tanımaya çalışmakta, brifingler almaktadır. Sadece kurumsal teamülleri bilmediği için bir çok yanlış işlem yapabilmektedir. Bürokraside, ortalama görev süresi 2 yıl olduğu için de, verimli olacağı dönemde görevden alınmaktadır.

Kurumsal hafızanın bilinmesi bağlamında,

1- Daire Başkanı, Başkan, Genel Müdür Yardımcısı, Genel Müdür, Müsteşar Yardımcısı, Müsteşar gibi kadrolara kurum içinden atama yapılmalıdır.

2- Kurum dışından çalışılmak istenen bir kişi öncelikli olarak yardımcılık kadrolarına atanmalıdır. Burada edindiği tecrübe sonrasında genel müdür veya müsteşar yardımcısı gibi kadrolara atanmalıdır.

3- Şube müdürü kadroları için görevde yükselme yönetmelik düzenlemeleri yapılırken "belirli bir süre kurumda çalışmış olma şartı" aranmasında fayda bulunmaktadır.